5 PKK’lının cenazesi nerede. O da mı yalan?
Genelkurmay’dan yapılan açıklamada Ağrı ili Diyadin ilçesi Yukarıtütek köyü civarında yapılan bahar şenliği etkinliğinde “Örgüt propagandası yapılacağı” ve “yurttaşların seçimde destekledikleri adaylara oy vermeleri konusunda baskı uygulanacağı” yönünde alınan istihbarat ile “kamu düzeninin bölgede sağlanması için Ağrı Valiliği’nin talimatı” ile Ağrı İl Jandarma Komutanlığı’nca 15 TİM’den oluşan “güvenlik gücü”nün bölgeye sevk edildiği belirtilmişti. Genelkurmay bölgeye sevk edilen askerlerin üzerine ateş açılması üzerine çatışma çıktığı belirtiliyordu.
Hükümet yetkilileri ve Genelkurmay’ın yaptığı açıklamlarda
“Bölücü Terör Örgütü mensubu teröristlerle gün boyu devam eden silahlı çatışmada yaralanan dört personelimiz Ağrı Devlet Hastanesine tahliye edilmiş olup, üç personelimizin yaralarının hafif olduğu ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı, bir personelimizin ise ameliyata alındığı hastane yetkililerinden öğrenilmiştir. Yaralı personelimize acil şifalar diliyoruz. Diğer taraftan silahlı çatışmada beş teröristin öldürüldüğü, bir teröristin yaralı olarak ele geçirildiği bilgisi alınmıştır” deniyordu.
HDP ve PKK çevreleri ise Ağrı’da ölen PKK’lı sayısının 5 değil 1 olduğunu açıklamıştı.
Ağrı olayıyla ilgili Selehattin Demirtaş ve Başbakan Amet Davutoğlu arasında polemik yaşanmış, Davutoğlu Demirtaş’ı yalan söylemekle itham etmişti. Ancak oraya çıkan video kayıtları ve Genelkurmay’ın açıklamları Davutoğlu’nu yalanlarken Demirtaş’ı doğruladı.
Şimdi kamuoyu merak ediyor. TSK’nın ve Hükümet yetkililerinin açıkladığı 5 PKK’lı öldürüldü bilgisi de mi yalan?
Eğer beş PKK’lı öldürüldüyse cenazeleri nerede?
Eğer beş PKK’lı öldürülmediyse neden öldürüldü diye açıklama yapıldı? Amaç kürtleri sokağa döküp milliyetçi oyları AKP’ye devşirtmek miydi?
Çatışma bölgesinden ilk gelen haberler her zaman doğru olmayabilir. Bu yüzden Genelkurmay başkanlığından yapılan açıklamlarda yanıltıcı olabilir. Eğer böyle bir durum varsa Genelkurmay bunu hemen düzeltmeli. Değilse milliyetçi oyları AKP’ye kaydırmak için yapıldığı algısına TSK’da alet edilmiş demektir…
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...