Ankara’daki saldırıda babası ile birlikte hayatını kaybeden 9 yaşındaki Muhammet Veysel Atılgan için okulunda anma töreni düzenlendi. Öğretmeni Sebahat Yıldırım gözyaşları içinde öğrencisine seslendi: Barış diyerek verdiğin dersi aldık çocuğum.
Muhammet Veysel Atılgan, babası İbrahim Atılgan ile birlikte Ankara’da yapılması planlanan ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingine gitmişti. Cumartesi günkü patlamada birlikte hayatlarını kaybettiler. El eleydiler. Hayatını kaybedenlerin en küçüğüydü.
Atılgan ailesi TCDD Diyarbakır Müdürlüğü’nde çalışırken, beş yıl önce çocuklarının daha iyi bir eğitim alabilmesi için Ankara’ya taşınmıştı. Baba Atılgan, Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) üyesiydi. 9 yaşındaki oğlu, Batıkent’teki Kürşad Bey İlkokulu’nda 3/A sınıfında okuyordu. Kısa bir süre önce çekilmiş videosunda avukat olmak istediğini söylüyor, ailesinden bisiklet, tablet ve bilgisayar istiyordu.
“O gülen yeşil gözlerin artık dersleri izlemeyecek”
Babası ve Veysel Atılgan’ın cenazeleri pazar günü defnedilmek üzere memleketleri Batman’a gönderildi. Pazartesi günü ise 9 yaşındaki Veysel Atılgan için okulunda anma töreni düzenlendi. Öğrenciler ve öğretmenler yakalarında Veysel Atılgan’ın resmi ile törendeydiler. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın ardından Veysel’in öğretmeni Sebahat Yıldırım öğrencisine yazdığı mektubu okudu. Yıldırım, mektubu Veysel’in hayatını kaybettiği haberini alır almaz yazmıştı. Gözyaşları içinde öğrencisine seslendi.
“Ankara’nın göbeğinde barış talebiyle toplanan insanlara yapılan hain saldırının acısı dalga dalga ülkemizin her bir yanına yayılırken çok üzgünüm ki okulumuzu da esir aldı. Küçük yavrumuz Muhammet Veysel Atılgan’a seslenmek istiyorum. Mutlaka bir yerlerden bizi izliyordur. Sevgili yavrum, barış, şenlik diye çıktığın evinden parçalanmış bedeninle döndün. Acımız tarifsiz ve büyük. O gülen yeşil güzel gözlerin artık dersleri izleyemeyecek, okuyamayacak, yazamayacak. Arkadaşlarınla ben seni asla unutmayacağız. Sizlerin büyüdüğünü görmek, gelecekte bu ülkenin çarkını döndüren ama adalete, barışa, insanlığa, güzel günlere döndüren kişiler olmanızı istediğimi sen de biliyordun. Ancak sen barış diyerek bunu dokuz yaşında yaptın. Bize verdiğin dersi aldık çocuğum. Yolun açık, ışığın bol olsun. Seni hiç unutmayacağız.”
Tüm öğretmenler ve öğrenciler mektubu gözyaşları içinde dinledi. Daha sonra Veysel Atılgan’ın sınıfında oturmayı çok sevdiği cam kenarındaki sıraya fotoğrafı ve karanfiller bırakıldı.
KAYNAK
http://aljazeera.com.tr/haber/bize-verdigin-dersi-aldik-cocugum
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...