Avrupa’ya yönelmiş olan Suriye mülteci akını, Almanya başta olmak üzere pek çok Batılının moralini bozmuş durumda. Her şey dünyanın gözü önünde cereyan ettiği için de bu gelen insanları istemediklerine dair net açıklamalarda bulunamıyorlar. Ama tavırları gayet açık.
Merkel’in Türkiye ziyareti bu açıdan önem kazanıyor. Cermenlerin Demir Leydisi, ihaleyi Türkiye’ye yıkmak için geliyor. Normal şartlarda bu ziyaretin anormal olmaması gerekiyordu. Ama özellikle dinlemeler üzerinden AKP ile Almanya arasında yaşanan soğuk savaş hala canlılığını korumaya devam ediyor ve bu noktada çok ilginç bir hal alıyor.
Diğer yandan Merkel’in kısa bir süre önce Almanya’da bir televizyon kanalında Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine sıcak bakmadığı yönündeki açıklamaları, sarayda enteresan diyalogların yaşanacağının göstergesi.
Basına yansıdığı kadarı ile görüşme başlıkları; Türkiye ile müzakere sürecinin tekrar başlaması, vize kolaylıkları ve mülteciler nedeni ile Ankara’ya yapılacak ekonomik yardımlar. Buna karşılık Suriyeli mültecilerin Türkiye’de kalması ve Avrupa’ya geçmiş olanların da Türkiye’ye geri iadesi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği eski direktörü Gerçi Cengiz Aktar, bu sürecin ve karşılıklı vaatlerin iki taraf için de teknik olarak mümkün olmadığı yönünde ikna edici izahatlarda bulundu.
Mesele teknik detaylar içeren ve konunun uzmanlarının yapacağı ayrı bir tartışma. Türkiye’nin sıcak gündemi açısından bizi ilgilendiren tarafı ise şu;
Erdoğan Grand Tarabya Oteli’nde düzenlenen W20 Zirvesi açılış töreninde yaptığı konuşmada şöyle dedi;
“Batı’nın güvenlik ve istikrarı, bizim güvenlik ve istikrarımızdan geçiyor. Bunu şimdi kabul etiler. Brüksel’de yaptığım görüşmelerde hepsi “Türkiyesiz olmaz” diyor. Türkiyesiz olmazsa, Avrupa Birliği’ne niye almıyorsunuz? Mesele belli ama açık değiller. Açıkça niye almadıklarını ortaya koysalar biliyorlar ki dünyada kendileri çok farkı bir yere konulacak. “Tüh diyorlar NATO’da biz yanlış yaptık. Ama Avrupa Birliği’nde aynı yanlışı yapamayız” Sıkıntı buradan geliyor. Şu an AB ülkeleri içerisinde birçoğu bizimle Avrupa Birliği müktesebatı noktasında çok çok geri kalmış ülkelerdir. Biz çoğunun önündeyiz. Ekonomik olarak da, Kopenhag Kriterleri açısından da çok daha ilerideyiz. Ama maalesef samimi davranmıyorlar.”
Evet, aynen böyle dedi.