Öyle günler yaşıyoruz ki bir yandan AKP’deki tetikçiler kaçıyor, evlatlar yurt dışına gönderiliyor, ayarlanmış savcıların kucaklarına bırakılan mahkeme dosylaları bir kora dönüştü. Seçimden önce iddianame hazırlayıp kaçmak derdindeler. Proje mahkemeler panik içinde. AKP’nin bitişiyle ilgili panik sonunda üniversitelere de yansıdı. Ahmet Davutoğlu’nun üniversitesi olarak bilinen Şehir Üniversitesi çok ilginç bir karar alarak Bugün gazetesi yazarı Ali Atıf Bir’i rektör atadı.

Bunun üzerine havuz medyasının üç yazarı üniversitelerinden istifa ettiklerini belirten bir mektup yazarak istifa etti. Bu istifa mektubu, AKP’de devrin değiştiğini, aktörlerin yeni duruma göre pozisyon aldıklarını gösteren bir belge olarak tarihe not edilecek.

İte o mektup:

Kurucuları arasında yer aldığımız ve yaklaşık 7 yıldır hizmet verdiğimiz İstanbul Şehir Üniversitesi’nden bugün itibariyle istifa ediyoruz.

İstanbul Şehir Üniversitesi, iyi, doğru ve güzeli aramak, “insan, toplum ve doğayı anlamak, bu arayış ve anlayışın ürünü olan bilgileri tüm insanlıkla paylaşmak misyonu etrafında kurulmuştu. Bölgemizin ve Türkiye’nin saygın üniversitelerinden biri olma vizyonuyla öne çıkmak isteyen üniversitemiz, bu anlamda ciddi bir mesafe kat etti. Kısa bir süre içinde Türkiye yükseköğretim alanı içerisinde adından söz ettiren bir vakıf üniversitesine dönüştü.

İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bu başarıyı elde etmesinde üniversite yöneticilerinin, akademik personelinin, öğrencilerinin ve idari kadronun emeklerinin ve fedakarlıklarının büyük bir etkisi oldu.”

İstanbul Şehir Üniversitesinin 7 kişilik kurucu akademik kurulunun 3 üyesi olarak bizler, gelinen noktada üniversitenin kurucu felsefesinden uzaklaştığını görüyor ve bundan ciddi bir rahatsızlık duyuyoruz.

Üniversite Rektörlüğüne Ali Atıf Bir gibi İstanbul Şehir Üniversitesi’nin misyonu, vizyonu ve değerleriyle açık bir karşıtlık içinde olan, “YÖK türbanla mücadelede sonuna kadar haklı. Türban üniversiteye girerse Türkiye Şeriatla savaşı kaybeder” gibi ifadelerle anti-demokratik ve özgürlük karşıtı cephede yer alan ve bugüne dek “paralel devlet yapılanması”na destek veren bir ismin getirilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Ve “biz yokuz” diyoruz.

Öğrencilerimizin, çalışma arkadaşlarımızın bizi anlayışla karşılayacağını umuyor, İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bu dar boğazdan bir an önce çıkmasını temenni ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

Prof. Dr. Burhanettin Duran

Doç. Dr. Fahrettin Altun

Prof. Dr. Medaim Yanık