Bir dergi kapağı ve yayınlanmayan 2 sayfalık haber nedeniyle tutuklanan NOKTA genel yayın yönetmeni Cevheri Güven, Silivri Cezaevi’nden yazdı:
Kameralar Önünde
Tutukluluk durumunun her ay otomatik değerlendirildiği bir sistem var Sulh Ceza Hakimlikleri’nde.
Aylık sıranız gelince cezaevinde oluşturulmuş küçük bir stüdyoya giriyorsunuz. Karşınızda bir kamera ve ekran, uzaklardaki bir hakime derdinizi anlatıyorsunuz. Bir ay sonra bu kez kamera önünde karşılaşıyorum. Bir ay sonra yine onun nöbetçiliğine denk gelmişim.
Savunmamı, uzun uzun yapıyorum. Hakimin cevabı kısa; “Tutukluluğun devamına.”
Sistem makina gibi işliyor Sulh Ceza Hakimlikleri’nde. Silivri’de pekçok tutuklu aylık tutukluluk değerlendirmesinde hakim karşısına çıkmıyor. Sulh Cezalar’dan o kadar umut kesmişler.
İnsanların hukuktan umutlarını kestikleri bir noktaya işaret ediyor bu durum.
Aylar geçiyor, nöbetçi Sulh Ceza Hakimleri değişiyor ama sonuç değişmiyor.
Murat’la benim Sulh Ceza maceramız bitti. İddianamemiz tamam ve mahkeme kabul etti.
Tek sayfa haber, 5 sayfa iddianame, sıfır delil ve 20 yılla yargılanacağımız dava açılıyor. İlk duruşma 29 Aralık’ta.
Mahkemede konuşacağımız tek şey haber. Haberi konuşacağız, gazetecilik konuşulacak. Başka bir yok, zaten olmasında.
İnsan adalete güvenmek istiyor. Karşımdaki kim olursa olsun, ne kadar güçlü olursa olsun, son limanda sığınabileceğim bir adalet olmasını ne çok istiyorum.
Silivri’de insanlar ‘İlahi Adalet’e çevirmişler yönlerini.
Mahkemeye çıkacak, haklılımızı, suçsuzluğumuzu anlatıp, adalete güvenecek, kendimizi, kollarına teslim edeceğiz. Sonra ne olacak bilmiyorum. Öngörülebilir hiçbir şey yok.
Umutsuzluk değil bu. İçimizdeki umut sönmüyor. Öngörülebilir bir hukuk düzeninin olmayışıdır tedirgin eden.
Tüm ülke için, ekonomiden siyasete, hayatın her alanı için temel sorun bu.
Bir gün aşılacak ama ne kadar mağduriyet birikmesi gerekiyor bilemiyorum, acılarla yaşamaya alışık bu topraklarda…
Aktifhaber