MİT’in Bakırköy Savcılığı’na gönderdiği yazı Tahşiye Grubu’na yönelik kumpas iddialarını çürüttü. MİT’in 2009 tarihli belgesinde Tahşiye Grubu’nun El Kaide terör örgütüyle bağlantısına vurgu yapılıyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın(MİT) 2009 yılında ilgiligüvenlik teşkilatlarını El Kaide bağlantılı TahşiyeGrubu konusunda “faaliyetleri dikkat çekici boyutlara ulaştığı” yönünde uyardığı ortaya çıktı.
MİT Hukuk Müşavirliği’nin raporu geçtiğimiz hafta beraatla sonuçlanan Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görü- len Tahşiye dava dosyasına girdi. Tahşiyeciler grubuna yönelik’ soruşturmada ‘sahte delil üretmek’ iddiasıyla 14 Aralık 2014’de dönemin Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca gözaltına alındı. Dumanlı serbest kalırken, Karaca halen tutuklu. Soruşturmada aralarında Terörle Mücadele Şubesi’nin eski müdürleri Ömer Köse ve Yurt Atayün’ün de bulunduğu bazı polisler de tutuklanmıştı.
MİT GENELKURMAY’I UYARDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz imzası ile 12 Şubat 2015’teMİT’e yazı yazarak Tahşiye Grubu nurculuk faaliyetlerine ilişkin hangi tarihten itibaren inceleme ve araştırma yapıldığını sordu. Savcılık ayrıca MİT’in inceleme ve araştırmaların neye istinaden başlatıldığı- nın da bildirilmesini istedi. MİT Hukuk Müşavirliği, savcılığa 28 Nisan 2015’te cevap verdi. Teşkilat arşivlerinde yapılan araştırmada Fethullah Gülen’in konuşmasından yaklaşık bir ay önce; 5 Mart 2009’da hazırlanan bir yazı bulunduğu görüldü. Söz konusu MİT yazısı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) birimlerinin ihtiyaçları kapsamındaki bazı işlerin ihalelerini alan bir firma ile ilgiliydi. MİT, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’na 5 Mart 2009 tarihinde bir yazı göndererek söz konusu firmanın sahibinin Tahşiye Grubu ile irtibatlı olduğu konusunda uyardı. MİT 28 Nisan 2015’te savcılığa gönderdiği yazıda 2009’da verdiği bilgilerin “istihbari nitelikli” olduğuna vurgu yaptı.
“EL KAİDE MEHDİ’NİN ASKERLERİ”
MİT’in 5 Mart 2009 tarihinde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’na gönderdiği yazıda şu iddialara yer veriliyor: “Usame Bin Ladin’i Mehdi’nin komutanı, El Kaide’yi ise Mehdi’nin askerleri olarak açıklamıştır… M. Do- ğan, El Kaide terör örgütü ile ilgili düşüncelerini, güvenlik gerekçesi ve değişik bölgelerde bulunan grup mensuplarının olaylara yaklaşım tarzlarının farklı olması nedeniyle her yerde açıkça ifade etmemeye özen göstermektedir. M. Doğan, El Kaide’yi desteklemeyenleri münafık kabul etmektedir.”
MEDRESELERİ EL KAİDE HİZMETİNE VERECEK
Mehmet Doğan ve grup mensuplarının, Usame Bin Ladin ve El Kaide terör örgütüne tam anlamıyla destek verdiği belirtilen MİT belgesinde “M. Doğan, El Kaide terör örgütü ile ilgili olarak ‘El Kaide’nin süper bir güç oldu- ğu, ümmetçi kimlikli bir İslâm ordusu oluşturduğu, bu ordunun Mehdi’nin emri ile kâfirle savaşı başlattığı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kâfir olduğu, Türkiye’nin de İslâm ordusu El Kaide’nin vereceği savaşla kurtarılacağı, kendisinin öncelikli hedefinin Türkiye’deki bütün medreseleri kontrolü altına alarak El Kaide’nin hizmetine sunmak olduğu’ şeklinde açıklamalarda bulunmuştur” denildi.
GENELKURMAY İSTİHBARAT ESKİ BAŞKANI PEKİN DAHA ÖNCE KABUL ETMİŞTİ
Genelkurmay İstihbarat eski Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de Tahşiyeciler raporunun kendilerine MİT’ten geldiğini ve raporun Fethullah Gülen Hoca’nın konuşmasından daha önceki bir tarihte gönderildiğini açıklamıştı. Pekin, “Tahşiye konusunda MİT’ten bir bilgilendirme aldık. Bana gelen bilgilendirmeyi ben de imzalayarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na (KKK) göndermişim. Tahşiyeciler konusu, Fethullah Gülen’in konuşmasıyla ortaya çıkan bir konu değildir. Daha evvelden de bu konu vardı” demişti.
UYUŞTURUCU BAĞLANTILARI
Tahşiye üyelerinden Mehmet Nuri Turan’ın, grubun Türkiye çapındaki faaliyetlerini organize ettiği belirtilerek, “Geçmişte PKK/ KONGRA-GEL örgüt mensupları ve uyuşturucu kaçakçıları ile de iyi ilişkiler içerisinde olduğu ifade edilen ve Cemaat içerisinde ‘çok cesur ve gözü pek bir kişi’ olarak tanınan M. N. T’ın İlya’yı (Kudüs) teslim alacak şahsın olduğuna inanılmaktadır” ifadeleri kullanıldı. MİT belgesinde Tahşiye Gurubu’nun Aczimendiler gibi radikal tutum gösterdiğine dikkat çekilirken, TSK içerisinde de örgütlenmek istediği uyarısında bulunuldu.
Kaynak: Özgür Düşünce
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...