Din bütün vasıfları ile, bütün unsurları ile ele alınmalı ve kabul edilmelidir. Aksi taktirde “Kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mi ediyorsunuz? Aranızda böyle yapanın cezası ancak dünya hayatında rezil olmaktır. Ahiret gününde de azabın en şiddetlisine onlar uğratırlar..(Bakara-85)” ayetine muhatap oluruz (Allah muhafaza buyursun).
Din, din olarak ele alınmalıdır.
Yani, din siyaset değildir.
Aynı ölçüde, din hizmet de değildir. Kimilerinin din’i siyaset üzerinden okumaya kalktıkları gibi, kimileri de içinde bulundukları durumdan dolayı, din’i hizmet üzerinden okumaya kalkıyorlar.
Bu çok büyük bir tehlikedir.
Basit bir dille anlatacak olursak; Hizmet, dinden motive gücünü alan ve insanlığa eğitim, dialog, insani yardım, ekonomik yatırımlar gibi değişik alanlarda hizmet sunan bir yapının adıdır. Hizmet, din değildir!
Peki din bunun neresinde?
Din, hizmeti teşvik ediyor. Yani ayet ve hadis ışığında “bunu yaparsan şu kadar sevap var” diyerek bütün yapılan hizmetler için teşvik edici, tetikleyici bir unsur oluyor.
Siyaseti de aynı bağlamda görebiliriz.
Siyaset nedir?
Mevcut seçim sistemlerine veyahut mevcut yönetim sistemlerine bağlı olarak meşru bir şekilde işin başına geçip, (belki dinden veya din’i değerlerden motive gücünü alarak) hüküm eden, bulunduğun ülkeyi ve o ülke insanına yolundan hastanesine, elektiriğinden kömürüne, demirinden çimentosuna kadar verilen hizmet yapısının adıdır.
Ve yine aynı şekilde; siyaset din değildir!
Siyaset dinin içerisinden, dinden rolünü, gücünü alan, dinin motive edici gücünü kullanan bir yapı olabilir. Hakeza hizmet de öyle.
Ama hiç bir zaman için din = siyaset, din = hizmet değildir!
Din, siyaset üzerinden okunmaması gerektiği gibi,
Din, hizmet üzerinden de okunmamalı!
Böyle bir söylem, böyle bir düşünce içinde bulunulduğu vakit gerçek manada paralel bir din çıkarılmış olur.
Böyle bir mevzuyu neden gündeme getirme ihtiyacı hissettim?
Yanılıyor olabilirim fakat olur olmaz yerlerde bazı kişilerin tavrı, tutum ve davranışları, konuşmaları, bazen de internet ortamında, sosyal medyada gördüğüm laf atışmaları, çekişmeleri, tartışmalarında böyle bir şey sezdim. O yüzden böyle bir uyarıyı ihtiyaç hissettim.
Yanılıyor olsam da böyle bir yazının engelleyici olacağını düşünüyorum.