Devletin gizli belgelerini temin ettiği iddiasıyla bir yıldır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu’nun avukatı Sercan Sakallı, müvekkilinin GDO’lu pirinç haberlerini yaptığı gerekçesiyle yargılandığı ‘darbe’ davası için Mersin’e getirildiği süreçte gördüğü kötü muamele için suç duyurusunda bulundu. Sakallı, suç duyurusu dilekçesinde müvekkilinin tuvalet yanında yatırılması, tuvalet taşı üzerinde namaz kılması ve tuvalete bakarak yemek yedirilmesinin işkence suçunun unsurlarını fazlasıyla karşıladığını ifade ederek Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde keşif icra edilmesini talep edip sorumluların cezalandırılmasını istedi.
İFADE İŞLEMİNE GEÇİLDİ
Devletin gizli belgelerini temin ettiği iddiasıyla bir yıldır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu’nun GDO’lu pirinç haberlerini yaptığı gerekçesiyle yargılandığı ‘darbe’ davası ile emniyet mensuplarının yargılandığı davanın 3. gününde ifade işlemine başlanabildi. Alfabetik sıraya göre yapılan savunmada internet sitesi sahibi Abdullah Bulca’nın delilleri gördükten sonra savunma yapacağını söylemesi üzerine ifade vermek isteyen sanıklardan ikisinin ifadesi alındı. İstihbarat Şube’de görevli polislerden birinin ifade verme işlemi sırasında devletin güvenliğini ilgilendireceği gerekçesiyle duruşmanın bir bölümü kapalı oturumla yapıldı.
Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden duruşmaya katılmak için Mersin’e getirilen Mehmet Baransu ile Sincan Cezaevinden getirilen eski Emniyet Müdürü Anadolu Atayün’ün Mersin’de kaldıkları cezaevindeki şartların kötü olması ve delillerin kendilerine ulaştıktan sonra savunma yapma talepleri mahkeme heyeti tarafından kabul edildi. Bunun üzerine Baransu ve Atayün tutuklu kaldıkları cezaevine dönmek üzere yola çıktıkları öğrenildi.
AVUKATI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU TECRİT HÜCRELERİNİN TESPİTİNİ İSTEDİ
Mehmet Baransu’nun avukatı Sercan Sakallı, müvekkilinin 3 gün tutulduğu Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi yöneticileri için suç duyurusunda bulundu. Sakallı savcılıktan söz konusu cezaevi için işkence suçu unsurlarının fazlasıyla karşılandığı gerekçesiyle keşif icra edilmesini talep etti.
Sakallı, suç duyurusu dilekçesinde ifade vermek için Mersin’e getirilen müvekkilinin çeşitli suçlardan tutuklu ve hükümlü 18 kişinin üst üste kaldığı bir koğuşa konduğunu belirterek bu koğuşun insan hakları ve insan onuruyla bağdaşmadığını ifade etti. Müvekkilinin ikinci günde ise tek kişilik bir tecrit hücresine konulduğunu anlatan Sakallı, “Bu hücre tuvaletle iç içe küçük bir hücredir. Hücrede pencere bulunmakla birlikte cam bulunmamaktadır. Yemek tuvalet taşına bakarak yenilmektedir. Müvekkilim açıkça insan onuruna aykırı bir ortamda iki gecedir tutulmaktadır” ifadesine yer verdi.
Müvekkilinin tutulduğu cezaevi ortamının insan onuruyla bağdaşmadığı gibi bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına sebebiyet verdiğini vurgulayan Sakallı suç duyurusunda özetle şu görüşlere yer verdi: “Bir tutuklunun tuvalet taşı üzerinde namaz kılması, tuvalet yanında yatırılması, yemek yedirilmesi, işkence suçunun unsurlarını fazlasıyla karşılamaktadır. Bu kapsamda işlenen suçların tespiti için savcılığınızın suç mahalli Mersin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde keşif icra ederek müvekkilimin tutulduğu tecrit hücrelerinin tespitini talep etmekteyiz. Müvekkilimim tutulduğu cezaevi ortamı eziyet çekmesine sebep olmuştur. Görevliler hakkında gerekli soruşturmaların yapılmasını talep ediyoruz.”
İŞTE ŞİKAYET DİLEKÇESİ
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...
