Aşağıdaki iki fotoğraf iki ay arayla Erdoğan fotoğrafı. Erdoğan’ın son aylardaki fotoğraflarının tümüne bakın iki ayda çöktüğünü görürsünüz. Oysa AKP ve kendisi açısından her şeyin yolunda, keyfinin yerinde olması gerekiyor. 1 Kasım seçimlerinden sonra %49 alan bir partinin doğal başkanı Erdoğan’ın bu kadar hızlı bu kadar net yaşlanması akıllara, “hastalığı yeniden mi nüksetti?” sorusunu getiriyor.

Doğrusu Erdoğan’ın hastalığının her an nüksedebilecek türden bir hastalık olduğunu doktorlar söylüyor. Ancak Erdoğan’ın hastalığının yeniden nüksettiğine ilişkin dedikodudan öte bir bilgi yok.

Ankara kulislerinde farklı şeyler söyleniyor. Yüzündeki yaşlılığı örtmek için yoğun makyaj kullanıldığı, son zamanlarda halkla yakın temasının azalmış olduğu, bunun nedenin farklı yorumlara neden olduğu da konuşuluyor.

Ancak Erdoğan’ın hastalığına ilişkin kesin ve net bir bilgi yok. Kesin ve net olan şu var: Erdoğan’ın kızgınlığı, sinirlilik katsayısı ve öfkesi arttı. Oysa %49 alıp seçimsiz bir döneme girilirken Erdoğan’ın bu kadar sinirli ve öfkeli olmasını gerektirecek hiç bir politik rekabet söz konusu değil.

Erdoğan’ın “hiç gerek yokken Güneydoğu’daki çatışmalara dair bildiri yayımlayan akademisyenlere yönelik bu kadar yüksek perdeden bu kadar öfkeli şeklide saldırmasının siyasi bir hesabı yoksa tıbbi bir nedeni olmalı” diyen bir çok doktor var. Bazı doktorlar bu sinirlilik artışını hastalığın nüksetme belirtisi olarak yorumlasalar da bu da ileri bir yorum.

Ömrü veren de alan da Allah’tır ve kimin kimden önce öleceğini bir tek Allah bilir. Ancak Erdoğan’ın hızla yaşlanması, aşırı derecede öfkeli olması, kürsülerden ve TV’lerden konuşup ayrılmanın dışında toplumla direk temasını azaltması, Ankara’da spekülasyonların yeniden yayılmasına neden oldu.

Hatta Ankara kulislerinde konuşulan bir iddiaya göre Erdoğan’ın alternatif tıp arayışlarını sürdürdüğü de belirtiliyor. Bakalım Mevlam neyler neylerse güzel eyler..

 

 

Erdoğan2ay

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...