AKP’li seçmen aldatılmış kadın sendromu yaşıyor

Uluslararası ölçekte bir kadın araştırması yapan sosyolog, dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara ‘kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız?’ diye sorup şu cevapları almış:

İsveçli: Neyimi beğenmediğini sorarım.

Rus: Evi terk ederim.

Fransız: Sesimi çıkarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.

İtalyan: Kadını vururum.

İspanyol: Kocamı vururum.

Yunan: Her ikisini de vururum.

Türk: Benim kocam yapmaz!

Psikologlar “aldatılan kişi sonuçlarını ve ağır psikolojik etkilerini kaldıramayacağını düşünürse, aldatmayı görmezden gelir ya da reddeder” değerlendirmesini yaparlar.

Siyasi analize başlamadan önce, bir açıklama yapmak gerekiyor. Aşağıda kullanılan kavramlar, konu daha kolay anlaşılsın diye tamamen birer metafor olarak kullanılmıştır. Bir cinsel sapkınlık ima etmediği gibi, hakaret kastı da yoktur.

AKP’li seçmenin son yıllarda partileriyle yaşadığı ilişki aldatılmış kadın sendromuna çok benziyor. Yaşadıkları aldatılmışlığın sonuçlarını ve ağır psikolojik etkilerini düşünüp, AKP’nin kendilerini aldatmasını görmezden geliyorlar ya da reddediyorlar.

AKP seçmenini bu noktada birkaç gruba ayırmak gerekiyor. Birinci grup İslamcı ve Milli Görüş tabanından gelen has AKP seçmeni kesim. Bu kesimin AKP’den beklediği, hakça ve adaletli bir sistem kurup “Asrı Saadet” dönemi yaşatmaktı. Ancak AKP kendilerini önce Batı ile, en son da Ergenkoncular ile aldatınca bütün İslamcı dünya görüşleri çöktü. Batı ile aldatılmayı “taktik gereği” diye izah edip inkar ettiler. Eski Ergenekon muhiplerinin saraya doluşmasını “hidayete erdiler” diye tevil ettiler ama AKP’nin zihniyetinin Ergenekonculaştığı ortaya çıkınca bu sefer olanları görmezden gelmeye başladılar.

Şimdilerde bu kesim aldatılmanın travmasını ikrar edemediklerinden inkar ediyorlar. Yani mücahitler, İslam Devleti kuracağız diye yola çıkıp kupon arsa avcısına dönüştüler. Aldatma zevkinin heyecanıyla her iki taraf da dikiş tutmaz bir zamparaya dönüştü…

AKP seçmeninde ikinci kesim, AKP’ye ekonomik istikrar gerekçesiyle oy vermeye başlayıp, sonradan bu ilişkiyi “duygusal” ilişkiye dönüştüren, sonradan İslamcı, özünde Merkez sağ seçmen kitlesi. Bu kitle AKP ile fingirdeşmenin “tamamen duygusal” getirilerinden yararlanıp, AKP’nin İslamcı tabanına kuma gelmeyi kabul etti. Bu kitlenin korkusu da AKP giderse “krediler ne olur, borçlar nasıl ödenir, taksitler nasıl döner” korkusudur.

AKP merkez sağ kitlenin üstüne önce PKK’yı sonra da Ergenekoncuların bir kısmını kuma getirdi.

Aldatılmış kadınların aldatılmayı kabul etmelerinin en büyük nedeni çaresizlik. Bu çaresizlik AKP seçmeninde çok net görülüyor. AKP seçmenleri içinde kendine en güvenen ve çaresizlik sendromuna kapılmayan kite Cemaat kitlesi oldu. Aldatılmayı kabul etmedi, kapıyı vurup çıktı. AKP’yi boşadı. Şimdi onunla kavga ediyor.

Cemaat dışında ne İslamcılar, ne küçük cemaatler, ne de onlara sonradan eklemlenen Merkez sağ kumalar, AKP’nin davalarına ve kendilerine ihanet etmesine ses çıkaramıyor. Çünkü aldatılmaya karşı çıkıp AKP’den ayrılırlarsa karşılaşacakları sorunlarla nasıl baş edeceklerini bilemiyorlar. Bu nedenle de aldatılmayı ya görmezden geliyor, ya da reddediyorlar.

Bir çok AKP’li seçmen bunları yazdığım için bana kızacak salim kafayla başına düşündüklerinde bu gerçeği kendileri de kabul etmek zorunda kalacak.

Kaynak: Yeniyon.com

 

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...