Ülkenin hali, otoriterliği aşıp totaliterliğe yelken açan ve tüm bunlarda İslam’ı araç olarak kullanan AKP’nin idaresi altında perişan. Nice insanlar zulüm görüyor ve bir müddet daha, eğer imkan bulup ülkeyi terk edemezlerse, daha nicesi zulüm görecek. Her türlü iftiraya, yüzlerce gazete ve “haber”i ile uğramış, 9 yıldır yazdığı köşesinden atılmış, üniversitesindeki sevdiği işinden ayrılmak zorunda kalmış biri olarak ben de minicik de olsa bir bedel ödüyorum. Ama, tüm bunlara rağmen, şu an Türkiye’de yaşananların, müthiş bir sosyal laboratuvar malzemesi olduğunu düşünüyorum. Sosyoloji, siyaset felsefesi, siyaset bilimi, kriminoloji, ilahiyat, İslam hukuku vs. gibi alanlarda, kriz dönemlerinde insanlığın icatlarının hızlanmasına benzer bir atılım olabileceğini ümit ediyorum.
İslam’ı, güç, iktidar, siyaset ve dünya menfaati için sonuna kadar istismar ve suiistimal eden İslamcıların ve onlara payanda olan Diyanet’in, ulemanın ve dini grupların çok büyük çoğunluğunun gösterdiği üzere, yaşanan kriz, hiç kimse kızmasın, biraz da İslam’ın krizidir. İslam, kendini bünyesinin her yerine yayılmış bu parazitlerden kurtaramazsa, ileride daha da karanlık günler görecektir. Defalarca tekrarladığım üzere, pek çok alanda yenilik yapılması gerekiyor olmakla birlikte, fıkıhta ve İslam siyasal düşüncesinde, felsefesinde ciddi adımlar atılması, yenilikler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şimdilik İslam-iktidar-güç-siyaset-devlet ilişkisine odaklanmak istiyorum.
AKP tecrübesinin ve 2007-2011 AKP-Hizmet yakınlaşmasındaki trajik Hizmet tecrübesinin gösterdiği üzere; iktidar, güç, siyaset ve devlet, önce dini vasıflara sahip olan insanları bozuyor, sonra da onlar üzerinden dinin imajına ciddi zarar veriyor. Hatta, bir müddet geçince, “yaşadığı gibi inanmaya başlama” meselesi ile alakalı olarak, verili durumlar, dinin düşüncesini, felsefesini ve fıkhını etkilemeye başlıyor. AKP’nin fıkıh hocası ve başfetvacısı H. Karaman’ın trajik hali bir örnektir. “Müslüman güçlü olmalı” normu üzerinden, bunu bir “zaruret” görüp, “zaruretler haramları mubah kılar” diyerek, faizle iş görmekten, ihale verilen işadamlarından rüşvet almaya, buradan iktidar için evlat feda etmeye varan, bakarsanız kökenlerini ister Emevilerde, ister Osmanlılarda bol miktarda rahatça bulabileceğiniz bir siyaset ve fıkıh felsefesi ana akım halini almış durumda.
Durum bu olunca, hem İslam adına siyaset yaptığını iddia eden İslamcı partilerde hem de İslami grup, cemaat ve hareketlerde, güçlü olma ve büyüme adına, İslam’ın evrensel standartları zor anlarda, kolayca feda edilebiliyor. İnsanın canının, malının, aklının, ailesinin, dininin, hürriyetlerinin ve onurunun korunması anlamındaki “makasıd” yani İslam hukukunun, şeriatın ana maksatları çok kolayca ihlal ve iğfal edilebiliyor. Başka dinlerin olduğu gibi, İslam’ın da özü olan, iyi insan olmak, adil olmak, ahlaklı olmak, başka insanlara-çevreye-kozmosa-Allah’a sorumlu insan olmak gibi temel meseleler teferruat muamelesi görüyor ve güce ulaşılırken bunlar feda edilebiliyor. Sonuç? Sonuç şu: Çin efsanesindeki gibi, ejderhayı öldürüp, yok eden kahramanın, ejderhayı öldürür öldürmez, bir ejderhaya dönüşmesi!
Pek bunun çözümü ne olabilir? Üzerinde elbette tartışılması gerekir ve yazdıklarımdan ben de pek emin değilim ama bir tür pasifist ve muhalif islam siyaset felsefesi geliştirsek nasıl olur diye sormak istiyorum. Yani, devleti, imameti, iktidarı, güçlü olmayı merkezine alan değil de gerekirse ezilmeyi, yenilmeyi, geri çekilmeyi ve hicrette olduğu gibi diyar değiştirmeyi öncüleyen bir siyaset felsefesi… Ana prensiplerden “zaruret” bahanesi ile taviz vermemeyi detaylandıran bir fıkıh ve İslam siyaset felsefesi….
Bu konuya inşallah bir sonraki yazımda devam edeceğim.

Kaynak: Meydan
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...