Sümeyye Tayyip Erdoğan’a iktidar kazandıran gizli güçlerden biriydi. Sonuçta Erdoğan’ın da kullanmaktan çekinmediği ahlaksız manşetlere malzeme yapılmış, buna karşı gıkını bile çıkarmamış bir kadından söz ediyoruz. Erdoğan ve çevresinin uydurduğu yalancı suikastlerin tek kurbanı o. Gerçekten öyle bir suikast olmadı, hiç bir zaman da olmaz ama Erdoğan ve çevresi Sümeyye Erdoğan’ı yalancı suikastlere malzeme yaparak öldürdü onu..

Kızcağız belki de kendisi dahil iktidar için her değeri ahlaksızca kullanıp yalancı manşetlere malzeme yapan o kafadan kurtulduğu için dua ediyordur…

Peki Sümeyye Erdoğan’a düğünde kim ne takmıştır? 

Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan çifti, mütavazı olmak gerektiğini bilip, sözde onu savunan, ama özde gösterişi seven iki insan. Haliyle, Sümeyye için değil ama, şanımız yürüsün diye, çok gösterişli bir takı takmıştır. Takıyı çevredeki iş adamlarından birine ödettilerse şaşırmayın.. Sonuçta cebinde parası olduğu halde, çocuklarını ABD’nin pahalı okullarında başkasının bursuyla okutmuş bir aileden söz ediyoruz…

Abdullah Gül ve Hayrunnisa Güle çifti. Hayrunnisa hanıma kalsa bu törene katılmaz. Belki de katılmamıştır. (Ben gazetelerde okumadım) Abdullah Gül, kedin yanlış anlaşılmasın, polemik çıkmasın diye, tam kararında, bir şey takmıştır…

Ahmet Davutoğlu, bağımsız gibi görünüp, büyük laflar edip, sonunda Erdoğan’ın dediğini yapan, ona rağmen Erdoğan’a yaranamayan bir kişiden söz ediyoruz. Bu durumda Davutoğlu, Erdoğan ne demişse onu takmıştır…

Binali Yıldırım, bugüne bugün Başbakanlığın en büyük varisi. Erdoğan’ların “hediye sünnettir” anlayışını en iyi bilen isin. Ayrıca Bekir Bozdağ ile sıkı bir rekabet içinde. Bir yandan Davutoğlu’nun ne taktığını tahmin edip, ondan aşağı kalmamalı, bir yandan Bekir Bozdağ’a fark atacak bir jest yapmalı. Gemiler de çalıştığına göre, tüm parayı oğlan kumarda mı yesin biraz da istikbale yatırım yapalım diyerek, açmıştır kesenin ağzını. Sonuçta patayı büyütüp paylaşmanın sırını çözen insandan söz ediyoruz. Bu nedenle Binali Yıldırım’ın hediyesi en az Erdoğan’ın hediyesi kadar görkemli olmuştur…

Bekir Bozdağ, “amacı giden her yol mübahtır” anlayışı ile “Rabbena hep bana” anlayışını mükemmel özümsemiş biri olarak, bir yandan “düşük profilli” görünüp, diğer yandan Binali Yıldırım’ın önüne geçme kurnazlığının tamamını aynı denklemde birleştirmek zorunda, Bu durumda en uygun hamleyi/takıyı hesap etmiştir. Binali Yıldırım’a oranla hem ekonomik olarak hem de tarihsel ilişki olarak Erdoğan’a yakınlaşma konusunda imkanları kısıtlı olsa da en büyük avantajı Ahmet Hakan ile Cemil Çiçek’in karışımı bir kurnazlığa sahip olması. Hem kendini/cebini yakmayacak, hem Erdoğan’ı memnun edecek bir formül çıkarmıştır. “Mahkemelerde bir sıkıntınız olursa çekinmeyin” notuyla bir Yozgat Burgusu takmıştır…

Numan Kurtulmuş, “Harun gibi geldiler, Karun gibi oldular” özdeyişinden sonra Karun hazinelerinin başına geçen Başvezir adayı olarak Bekir Bozdağ’dan geri kaldığını  sanmama ama Binali Yıldırım’a yetişememiştir. Bu nedenle Bekir Bozdağ ile Binali Yıldırım arasında bir şey takmıştır..

Ne taktığı tahmin edilmesi en kolay iş adamı/siyasetçi Zafer Çağlayan; muhtemelen Patek Philipe bir saat takmıştır…

İş adamları aldıkları/alacakları ihaleden çıkarabilecek ağırlıkta bir takı tercih etmişlerdir..

Ali Ağaoğlu, “millet fakir herkes Beşi Bir Yerde takıyor” diye düşünerek “ben onu bir yerde takayım” demiş onu takmıştır..

Reza Zarrab, yine ayakkabı kutusu gönderirdi ama artık hem ekonomik imkanları hem de fiziki imkanlara buna müsait değil ama şöyle bir not göndermiştir; “bütçeniz cari açık verirse haberim olsun…”

Emre Uslu