Erdoğan, Hürriyet’e el koyar mı?

Doğan grubu Tayyip Erdoğan’a sert sayılabilecek bir cevap yazdı. Ne istiyorsun sürgüne mi göndereceksin mesajının verildiği cevabi yazı aslında derin bir endişenin göstergesi. 10 Nisan 2015 de yeniyon.com da yazdığımız analizde şu hususların altını çizmiştik:

“Seçim yaklaşırken AKP’nin geleneksel düşman bulma arayışları sürüyor. Geçen iki seçimi paralel yapıyı düşman ilan ederek atlatan AKP’nin, bu seçimde kampanyasını üstüne yürüteceği bir düşmana ihtiyacı var. Bu sefer “paralel yapı” düşman olamaz çünkü o çoktan tüketildi. CHP’nin düşman olacak bir durumu yok. PKK’yı zaten karşısına alamıyor. MHP ile düşmanlık işe yarmaz çünkü AKP’den kaçan milliyetçi oyların adresi MHP. MHP ile çatışmak, daha fazla oy kaybı demektir. AKP artık askerle de çatışamaz çünkü çatışmanın  bir hükmü kalmadı.

Geriye tek bir düşman kaldı, geleneksel “düşman” Aydın Doğan. AKP, hem Doğan medyaya komiser olarak atanan Akif Beki’nin etkisiz eleman olması, hem de Doğan medyanın tam olarak istenilen kıvama gelmemesi nedeniyle Doğan grubunu düşman etmeyi stratejik bir hedef olarak görüyor.  Böylece Doğan grubuna gözdağı vermek, hem de seçim hazırlıkları çerçevesinde düşman inşa etmek mümkün olacak. Zaten AKP cephesinden Doğan grubuna atışlar başladı. Seçimlerden sonra AKP uygun ortam bulursa Doğan Medyaya el koyacak. Eğer Doğan medya seçimlerden önce AKP’nin istediği gibi susar, onun ekmeğine yağ sürüp AKP’nin büyük farkla kazanmasına yardım ederse, kendi kuyusunu kendisi kazmış olur.”

Şimdi herkes şu sorunun cevabını merak ediyor: Doğan grubu ile Erdoğan arasındaki kavga daha öncekiler gibi seçim ayarlı bir kavga olamaz mı? Erdoğan, daha önce Koç grubu ve Doğan grubuna yaptığı gibi, seçmenini konsolide etmek için seçimden önce kavga edip seçimden sonra gidip açılışlar yaparak grup ile arasını düzeltir mi?

Erdoğan açısından sözün değeri alacağı oy kadardır. Bunu daha önceki seçimlerde gösterdi. Kızını yalan manşetler malzeme yapanlarla aynı uçağa binen bir siyasetçi işine gelirse seçimden sonra, söylediği bütün sözleri yutup gidip aynı karede poz verebilir. Daha açık bir ifadeyle Kuran’ı siyaset alet eden bir adamın seçimden sonra Doğan grubuna gitmeyeceğinin de garantisi yoktur. Yani Erdoğan gerekirse Hürriyet’e de gider Doğan ile aynı karede poz da verir. Hatırlayın daha önce de seçimlerden önce Koç grubu ile benzer bir kavgaya girmiş seçimden sonra Koç’un açılışına katılıp arayı düzeltmişti. Daha önce de Doğan grubu ile kavga etmiş, seçimlerden sonra Doğan’ın iştiraki Trump Tower’in açılışına katılmıştı.

Fakat bu sefer başka bir şey var. Artık Erdoğan kendi kurduğu düzenin yıkılmasından endişe ediyor. Bunun için ileride muhalefet odağı olabilecek ne varsa hepsini susturmak istiyor. İşte bu korku nedeniyle seçinden sonra Erdoğan, fırsatını bulursa, Doğan grubuna çökecektir. Ya medya organlarını sattırarak, ya mali denetim yöntemiyle susturarak, grubun bir daha asla muhalefet odağı olma ihtimalini ortadan kaldıracaktır.

Bu Erdoğan için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ancak bunu yapmanın ön şartı seçimden sonra ulusal ve uluslararası düzlemde uygun ortam arayışıdır.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...