Bugün sadece MHP için değil aynı zamanda Türk siyasi tarihi içinde yer alacak çok önemli gelişmeler yaşandı. MHP kurultayın engellenmesi için olağanüstü çaba sarf eden birleşik güçler her ne kadar kağıt üstünde kongreyi engellemiş görünseler de hem psikolojik olarak hem de fiilen kaybetmiş durumdalar. Özellikle Akşener’in liderliğinin perçinlendiği ve halk nezdinde mağdur görüntüsü verildiği gelişmeler yaşandı.
Daha önce de buradan yazmıştık Bahçeli giderse AKP’de iktidardan gider dediğimizde esasen ne kadar haklı olduğumuz yaşanan olaylardan sonra ortaya çıktı. Öte yandan çok ilginç grupların ittifak yaptığı ortaya çıktı ki AKP ve Perinçek ekibinin Bahçeli’nin gitmesi ile ne kadar zor durumda kalacakları ve bu yüzden panikle MHP kurultayının yapılmaması için cansiparane çalıştıklarını gördük.
Diğer önemli bir hususta tam bir karmaşaya dönen yargı kararlarının arkasından Havuz medyası ile Perinçek medyasının aynı minvalde attıkları başlıklar, kışkırtıcı tavırları bugün MHP muhaliflerinin basiretleri sonrasında boşa çıktı. Sabah saatlerinden itibaren özellikle Aktroller ve Perinçek grubunun sosyal medya elemanları MHP’lilerin polis ile çatışmasını çok istiyor hatta bu yönde provoke edici mesajlar yayınlıyorlardı. Ancak başta Akşener olmak üzere başkan adayları böyle bir kargaşanın yaşanmasına izin vermediler.
Öyle tahmin ediyorum ki yargı kararları sonrasında bugün MHP kurultayı için polis müdahalesi hesap etmişler hatta orada toplanan kalabalıkla polis arasında çıkacak olan arbede üzerinden yürütecekleri bir algı çalışması hazırladıkları belliydi. Eğer böyle bir olay gerçekleşmiş olsaydı hep bir ağızdan bağırarak MHP muhaliflerini suçlayacaklardı. Bu arada havuz medyası ve Perinçek medyasının nasıl bir arada hareket ettikleri çok açık ve net bir şekilde de Bahçeli’yi destekledikleri ortaya çıkmış oldu. Ancak görünen o ki hem havuz medyasının hem de Perinçek grubunun bu konuda elleri boş kaldı.
Akşener’in ” MHP kurultayını biz iç işimiz sanıyorduk ama görülüyor ki bizim iş içimiz değilmiş” sözlerini AKP cenahı zaten çok önceden biliyordu. Çünkü bu kadar başarısız politikalara rağmen AKP oylarının hala yüksek görünmesinde ki en büyük sebeplerden biride alternatifsiz görünmesidir. Halk ne Bahçeli’yi ne de Kılıçdaroğlu’nu bir alternatif olarak görmüyor. Ancak Akşener önemli bir rüzgar yakaladı ve eğer Akşener MHP koltuğuna oturduğunda bu AKP için büyük bir yıkım olacaktır.
Bütün planlarını başkanlık üzerine yürüten Saray, ister referandum olsun isterse erken bir seçim her iki durumda da MHP’nin başında Bahçeli’nin olmasına muhtaç durumda. Başkanlık sistemini mevcut meclis sistemi içerisinde referanduma götürmek için MHP milletvekillerinin oyuna talip. Aynı şekilde baskın bir erken seçim planında da güçlü bir MHP tüm hesapları alt üst eder.
Akşener cephesine gelecek olursak;
Meral Akşener bugün yaptığı konuşma sonrasında fiili olarak MHP liderliğini ilan etmiş durumda. Zaten mevcut 1200 delegenin 970’inin imzasını aldıkları için artık Bahçeli’nin meşruiyeti tamamen bitmiş vaziyette. Ancak MHP’de resmi olarak genel başkan olabilecek mi, bu konuda kafamda soru işaretleri var.
Adaylara baktığımız zaman Ümit Özdağ tam bir MHP genel başkanı gibi konuşuyor. Ancak Akşener ondan daha ziyade bir lider edasında hareket ediyor. Diğer adaylara pek şans vermiyorum ancak Akşener MHP başına gelebilir mi diye soracak olursanız biraz zayıf ihtimal olarak görüyorum.
Akşener son zamanlarda yaptığı gezilerle oldukça fazla ön plana çıktı. Bunun yanı sıra sürekli yaşadığı mağduriyetler yüzünden toplum kesimi içerisinden önemli bir miktarda sempati de kazanmış durumda. İster kurultay seçimi olsun isterse genel seçim önemli bir başarı yakalayacağı ortada.
Saray’ın ve Bahçeli ekibinin dahası anlaştıkları derin Perinçek grubunun bu duruma yine müdahale edeceklerini düşünüyorum. Son çare olarak kurultay olmadan önce Akşener’i partiden ihraç etme yoluna gidebilirler. Böyle bir durumda mağduriyeti katlanarak artacak olan Akşener için liderlik vasfını kullanarak AKP’den daha önce gözden çıkartılmış olan kesimle veya şu anda yedek kulubesinde bekleyen bazı siyasi figürlerle beraber yeni bir oluşum kuracağını düşünüyorum.
Ancak ne olursa olsun Bahçeli’de olsa Saray’da olsa aslında çoktan kaybetmiş durumdalar sadece zamanı uzatmaya çalışıyorlar.