Reza Zarrap, Amerika’da ilk tutuklandığı günlerde, uçağın düştüğünü ve kara kutu Reza’nın Amerika’nın eline geçtiğini yazmıştım.
Reza Zarrap, çok fazla bilgi ve belgeye sahip ve çok kişinin canını yakacak bilgilere vakıf biri olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.
Milyonlarca dolar rüşvet veren ve ailecek rüşvet vermekte tecrübeli olan, bu konuda aile sözleri olan,” o.uspunun ve memurun bahşişini peşin vereceksin” anlayışta olan birinin, bu kadar yüklü miktarda rüşvet verirken, bu verdiklerinin hesabını tutmaması veya bunları yarın koz olarak kullanmayı planlamayacak olmasını düşünemeyiz.
Son günlerde ortaya çıkan bilgiler, Zarrap’ın verdiği rüşvetlerin kayıtlarını çok detaylı ve düzenli olarak tuttuğunu bize gösteriyor ki, bu da bize haklı olduğumuzu söylüyor.
Ve bu belge ve bilgilerin, mahkeme sürecinde ortaya döküleceğini tahmin etmekte zor olmasa gerek.
Reza Zarrap, daha ilk tutuklandığı günlerde, Zarrap’ın Amerika’ya, itirafçı olarak geldiğini ve bu itirafçı olma sürecinin yeni olmadığını dile getirmiştim.
Ve yine, Zarrap’ın, bu kadar bilgi ve belgeye sahip olmasına rağmen, bu bilgi ve belgeler ile, Türkiye’de çok kişiyi zor duruma sokabileceği bilinirken, bu kadar rahat Amerika’ya gelmesinin arkasında, mutlaka Hakan Fidan ve ekibin olduğunu da dile getirmiştim.
Yaşananlar, bu iddianın yerinde ve haklı bir iddia olduğunu bizlere gösterdi.
Öncelikle, Reza Zarrap, kefalet için başvurusunda, direk Erdoğan’ın irtibatta olduğu TOGEMDER’e yaptığı bağışların belgelerini sundu mahkemeye, her ne kadar bu belgeleri sunmasının sebebi olarak, Zarrap’ın ne kadar hayırsever biri olduğuna mahkemeyi ikna etmek olduğu söylense de, bunun direk Erdoğan’a ve Erdoğan ile birlikte, bağış adı altında para verdiği kesimlere direk bir mesaj olduğu da anlaşıldı.
Bu mesaj, TOGEM-DER tarafından hemen alındı ve derneğin web sitesi kapatıldı.
Sitede bulunan bağışçılar listesinde, Zarrap’ın isminin olmaması, aslında Reza Zarrap’ın iddialarının gerçekliğinin de ispatı gibiydi.
Zira, Zarrap’ın avukatları tarafından mahkemeye verilen belgelerde, Zarrab’ın TOGEM-DER’e, 2013 yılında 850 bin, 2014 yılında 1.5 milyon, 2016 yılında da 2 milyon 3 yüz bin ABD doları bağışta bulunduğu görüldü.
Fakat bu kadar yüklü bağışta bulunan Zarrap’ın ismi, TOGEM-DER web sitesinde yer almıyor.
Reza Zarrap davasının ilerleyen günlerinde, TOGEM-DER gibi, bağış adı altında verilen rüşvetlerin, başka hangi kurumlara ve kişilere gittikleri teker teker ortaya dökülecektir.
2 haziran 2016 saat 17:00 da, Zarrap’ın kefalet başvurusunun duruşması var.
Bu duruşmadan, Zarrap’ın başvurusunun kabul edilmeyeceği yönünde beklentiler var.
16 Haziranda ise, davanın ilk duruşması olacak.
Yani anlayacağınız, dava yeni başlıyor ve daha kefalet başvurusunda ortaya çıkan belgeler, buz dağının sadece ucu.
Dava boyunca, ortaya çok fazla bilgi ve belge dökülecektir.
Reza Zarrap, bu davaya ciddi hazırlanmış ve vereceği bilgi ve belgeleri hazırlayıp Amerika’ya gelmiş.
Bunda da Hakan Fidan’ın yardımcı olduğunu, yurtdışına çıkmasında Fidan ve ekibinin rol aldığını tahmin ediyorum.
Peki Reza Zarrap’ı Amerika’ya kaptıran Erdoğan, Fidan’ı da Amerika’ya kaptırabilir mi ?
Ben bunun da alt yapısının ve planlamasının yapıldığı kanaatindeyim.
Erdoğan’ın çok fazla sırrını bilen Fidan, aynı Zarrap gibi, kendisini güvende hissetmediği anda, Amerika’ya itirafçı olarak sığınabilir.
Ve Fidan’ın bildiği bilgiler, Zarrap’ın bildiklerinden çok daha fazladır ve Erdoğan’ı çok daha fazla zora sokacak bilgilerdir.
Bu nedenle, Erdoğan’ın Fidan’ı hemen gözden çıkarmayı göze alabileceğini zannetmiyorum.
Tüm bunlara rağmen, Erdoğan bunu yapabilir mi?
Evet yapabilir.
Ama bunu yaptığı anda, bir akşam son dakika haberi olarak, Fidan’ın Amerika’da olduğunu ve itirafçı olduğunu duyarsak şaşırmayın derim.
İkisi de İran ekolünden gelen Zarrap ve Fidan, kendilerini güvende hissetmediği anda, güvenli olarak gördükleri Amerika’ya sığınır ve kendi hayatları ve güvenlikleri adına, Erdoğan’ı hemen satablir.
Zarrap bunu yaptı.
Sıra da Fidan var.
Ve bu olursa, Erdoğan, istediği kadar Fidan ve ekibinin üzerini çizsin, bu sadece iç kamuoyunda işe yarayacaktır. Dışarda, Erdoğan ve çevresinin sonunu getirecektir.
Zarrap davasından daha büyük ve baş ağrıtacak bir dava Erdoğan’a, Fidan tarafından gelebilir.
Ve bu davalar, sadece kara para aklamadan olmaz, IŞİD tırları, silah ticareti, terörizme destek, kimyasal silah yardımı, IŞİD petrollerinin gelirlerinden faydalanma gibi, uluşlararası arenada, Erdoğan’ı bitirecek davalar olur.
Zarrap davasının detayları ortaya çıktıkça, Zarrap’ın arkasındaki Fidan ve ekibinin yardımlarını daha net olarak göreceğiz.
Önümüzdeki günler, AKP ve Erdoğan’ın, Amerika’yı yakından takip edeceği günler olacaktır.
Hep beraber izleyip göreceğiz.