Bağımsızlar adına kampanya yürüten yetkililer bağımsızlara neden oy verilmesi gerektiğini şu şekilde açıklıyor:

Ahlaki duruş gereği bağımsızlar oy almayı hak ediyor. Bağımsız adaylar hırsızlığa karşı dik duruşun sembolü oldular. Eğer “çalıyorlar ama çalışıyorlar” tutumunu ahlaksız buluyor, “çalışmayı destekliyorum ama hırsızlığa da karşıyım” diyorsanız, böylesi bir mesaj vermek istiyorsanız mesajınızı vereceğiniz en net tutum hırsızlığı yakaladığı için hapse giren polislere oy atmalısınız.

Ancak bu gerekçe daha çok dindar kesimler için iyi bir gerekçe. Dikkat ederseniz dindar kitleler demiyorum. Çünkü böyle bir kitle yok. Muhafazakar kitle, dinar kitle demek değildir. Bu nedenle dindar kesimler, az sayıda, formel veya informel eğitimle dindarlığı hayatının bir parçası yapmış kitlelerin ahlak gibi bir kaygısı var. Bu kitleler ahlaki gerekçelerle bağımsız adaylara oy verebilirler.

Bapımsızların kampanyasını yürüten yakın çevrenin özetle söylediği şu: Bağımsız adaylar siyasete değişim ve yeni bir anlayış vadediyor. Siyaseti Erdoğan, anti-Erdoğan sıkışmışlığı ile grup toplantısı nutuklarından kurtarmayı vadediyorlar.

Türkiye’de kısa dönemde alterntif siyasetin partiler eliyle olmayacağı ortaya çıktı. Bunun için partileri de dönüştürecek bir anlayış ve bir vizyona ihtiyaç olduğu açık. Halkın “alternatif yok” yakınmasındaki gereksinime tabandan bir cevap olarak ortaya çıktı bağımsızlar hareketi.

Peki bu değişim nasıl olacak?

  • Eğer bağımsızlar kazanırsa, mahllelerinde açıtkları seçim ofislerini kapatmayacaklarını söylüyor. Böylece halk bir derdi olduğunda meclise gitme gereği olmadan, seçim öncesinde odluğu gibi, seçim sonunda da seçim ofislerine gelip derdini anlatacak.
  • Halkın talebine karşı bir numaralandırma sistemi ile internet girdisi yapılacak. Halk kendisine verilen internet numarasıyla talebi hakkında vekilin ne yaptığını gün gün izleyebilecek.
  • Halk vekilleri doğrudan buluşturmak için Whatsapp gibi bir applikasyon. Böylece halk bu applikasyon ile doğrudan vekile talebini iletip, protestosunu bildirebilecek.
  • Parti, lider, sekreter, danışman, bürokrat araya girmeden, “doğrudan hizmet, doğrudan demokrasi” anlayışıyla halkın sesini doğrudan meclise, bürokrasiye, ve devlete taşımayı planlyorlar. Böylece parti, lider, devlet silsilesi nedeniyle diğer vekillerin yapamadığı, seçimler sonucudna oluşan halk ve siyaset arasındaki boşluğu doldurmayı hedefliyorlar.
  • Siyaseti Ankara’nın kahbe bizans oyunlarından kurtarıp, mahallenize getirmeyi vadediyor. Kısaca doğrudan demokrasi vadediyorlar…

Böylece bağımsız adaylar aslında yeni siyaset anlayışıyla önümüzdeki yasama döneminde muhalefet partilerinin yetersizliği nedeniyle doğan “alternatifsiz siyaset” anlayışını yıkıp, İstanbul ve Ankara merkezli tabandan yayılan bir “alternatif siyaset” anlayışı oluşturmak istiyorlar. Bu anlayışın halkta kabul görmesi durumunda önümüzdeki günlerde “doğrudan demokrasi” anlayışıyla alternatif olmayı düşünüyorlar.

Yapabilirler mi? Mevcut ekonolojik ve sosyolojik network ile bunu yapmak çok zor değil..

 

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...