1. MİT tırlarında insani yardım mı vardı?

Cavap: Hükümet muhaliflerini değil ama kendi yandaşlarını uzun süre bu yalanla kandırdı ama şimdi gerçek ortaya çıktı. Hükümetin yalanına gerçekten inanan destekçileri bombayı “insani yardım” diye yalan söyleyen bir iktidarın başka nelere nasıl yalanlar söyleyebileceğini düşünür mü? merak konusu.

2. O silahlar Türkmenlere mi gidiyordu?

“O tırlarda insani yardım vardı” yalanına inananların çoğu o silahların Türkmenlere gittiği yalanına da inanıyor. Ancak o silahların Türkmenlere gitmesi için Türkmenlerin yaşadığı bölgeye gitmesi gerekir. O silahların boşaltıldığı Bab El Hava sınır kapısı civarı El Kaide’nin Suriye grubu El Nusra’nın kontrolünde olan bir bölge. Türkmenler bu bölgenin 150 km güneyinde oturuyor. Eğer o silahlar Türkmenlere gitse Reyhanlı sınır kapısından değil, Yayladağı sınır kapısından Suriye tarafına geçirilmesi gerekiyordu.

3. O tırlardaki ilaçlar ne anlama geliyor?

İlaçlar savaş bölgesinde yaralanan, hastalanan, cihatçılara gidiyordu. Yani Türkiye El Kaide ve IŞİD cihatçılarına sadece silah değil, tıbbi yardım da yapıyordu. O ilaçlar bunun en büyük delili.

5. Suriye’ye kaç TIR silah gitti?

Hakan Fidan’ın o meşhur ses kaydına göre Suriye’ye 2000 TIR silah gönderildi. Bu rakamlara son bir yılda gönderilen silahlar dahil değildir. Bu TIR’lar bir orduya yetecek silah ve mühimmat demektir. Bu da Suriye’de Esad’a karşı savaşan El Kaide türevleri tüm gruplar Türkiye’den giden silahlarla silahlandırılıyor anlamına gelir.

6. Suriye’ye hala silah gönderiliyor mu?

Evet. Bölge milletvekillerinin verdiği bilgiler, halkın gözlemleri, bürokratların beyanatlarına göre, Türkiye hala Suriye’ye silah gönderiyor. Ancak bu faaliyeti son bir yıl içinde MİT yasasındaki değişiklikle en azından ülke içinde legalleştirerek yapıyor.

Ayrıca son aylarda Amerikalılarla yapılan anlaşmalar çerçevesinde “eğit-donat” programı kapsamında El Kaide’ye değil ama ılımlı muhaliflere de silah verilmeye başlandı.

Eğit donat anlaşmasının Türkiye’nin El-Kaide bağlantılı gruplarla ilişkisini kesip kesmediğini bilmiyoruz. Eğer El Kaide yakında Türkiye içinde bir saldırı düzenlerse (maalesef Türkiye’yi böylesi bir terör saldırısına açık hale getirdiler) bu ilişkileri kesmiş olabileceğinin göstergesi olarak okunabilir.

7. MİT silah taşıyamaz mı?

Hayır. Devletin istihbarat örgütlerinin çalışma esaslarını belirleyen yasaları vardır. 2014 yılının sonuna kadar MİT’in silah taşımak gibi bir görevi yoktur. Hatta öylesine yoktur ki, MİT yasası bu konuda yoruma bile izin vermeyecek kadar açıktır. Bu konu tamamen yasa dışıdır, illegaldir, suçtur.

Nitekim bu faaliyetin suç olduğu anlaşıldığından MİT yasasında değişiklik yapılarak MİT’in bu konuda faaliyet alanı genişletilmiştir.

8. MİT’in silah taşıması yasal olmasa bile, istihbarat servisi yasa dışına çıkamaz mı. İstihbaratın görevi bu değil midir?

Hayır. Demokratik hiç bir ülke istihbarat servisine yasa dışına çıkamaz. Kendi koyduğu yasayı takmayıp, istediği gibi hareket eden yapıya devlet denmez. Terör örgütleri ile devleti birbirinden ayıran şey, devletin kendi koyduğu yasalara göre hareket etmesidir.

9. Erdoğan ve AKP’liler Lahey’de yargılanır mı?

Uluslararası mahkemelerde yargılanma konusu uzun, siyasi ve konjonktürel bir konudur. Türkiye’nin El Kaide’ye yardım etmesi mutlaka uluslararası kurumların önüne gelecektir. Ancak bu Erdoğan yarılanır anlamına gelmez. Uluslararası mahkeme ve sistemler biraz da siyasal konjonktür ile hareket eder. Erdoğan raydan çıkarsa Erdoğan’ı sıkıştırmak isteyen güçler Erdoğan’ın önüne Lahey kartını koyup onu kendilerine mecbur ve mahkum ederler.

AKP hükümeti El Kaide’ye yardım ederek Türkiye’yi bu konuda uluslararası şantaja açık hale getirmişlerdir. Türkiye’nin El Kaide’ye yardım etmesi uluslararası alanda menfaatlerini koruma konusunda Türkiye’nin elini çok zayıflatmıştır.

10. Tırları durdurmak casusluk faaliyeti mi?

Casusluk faaliyetinin yasalarda tanımı yapılmıştır. Silah taşımanın da yasal mevzuattaki şartları bellidir. MİT yasa dışı hareket ederek –suç işleyerek- silah taşıyorsa, kimin ne amaçla taşıdığına bakılmaksızın, savcı ve kolluk gücünün görevi o yasa dışı faaliyeti engellemektir. Bu yüzden MİT tırlarını durdurmak casusluk faaliyeti olmadığı gibi savcı ve kolluğun yasal zorunlu görevidir.