2011 yılında Kırklareli’nde yerel bir haber sitesinin sahibi olan emekli öğretmen Haydar Meriç’in cesedinin domuz bağıyla bağlı halde denizde bulunmasının üzerinden yıllar geçtikten sonra cinayet Gülen Cemaatine kumpas aracına dönüştürüldü. O dönem gazetelerde çıkan haberlerde “Hastalık derecesinde define arayıcılığına meraklı” olduğu belirtilmiş define merakının cinayetin nedeni olabileceği yazılmıştı.
O dönem gazetelere yansıyan haberlere göre Akçakoca’da tekneleriyle salyangoz avına çıkan Serkan ve Osman Özer kardeşler, Limoncuk mevkisinin 400 metre açıklarında bir ceset gördü. Balıkçıların ihbarı üzerine Sahil Güvenlik, yüzeye çıkmaması için 10’ar kilogramlık iki halter ağırlığı ile bağlanan cesedi denizden alarak, Akçakoca Balıkçı Barınağı’na getirdi. Cesedin üzerinden çıkan sim kart ile yapılan aramalar sonucu cesedin Haydar Meriç’e ait olduğu belirlendi. Meriç, emekli olduktan sonra yerel bir haber sitesi kurmuştu. Sert siyasi yazılarıyla dikkat çeken Meriç, son olarak Trakya üzerinde “derin güçlerin” oyunlar oynadıklarını iddia etmişti. Ama asıl tutkusu define arayıcılığıydı. Sürekli kayıp hazinelerle ilgili araştırmalar yapıyordu. Yakınları bulduğu bir define nedeniyle öldürülmüş olabileceğini iddia etti.
Ancak aradan geçen uzun zamana rağmen Meriç’in katilleri bulunamadı. Erdoğan’ın cemaate yönelik cadı avı başladıktan sonra Cemaati suçlayacağı bir gerçek suç bulamayınca “cemaatin faili meçhullere bile karışmış olabileceğini” iddia etmişti.
İşte tam bu dönemde ilginç bir figür ortaya çıktı. Halen Hanefi Avcı’nın avuktlığını yapan istihbarat biriminin operasyonel elemanı olduğu kanaatini üzerinde taşıyan Fidel Okan, Aralık 2014’de attığı twitlerde Haydar Meriç cinayetini Gülen Cemaatine yıkmaya çalışmış ve şunları yazmıştı:
Fidel Okan’ın bu twitlerinden tam bir yıl sonra müvekkillğini yaptığı Hanefi Avcı 12 Aralık 2015’de yaptığı açıklamada Haydar Meriç cinayetinin Gülen Cemaatine mensup kişiler tarafından işlendiğini iddia etti.
Avcı’nın açıklamasının hemen ardından Erdoğan 14 Aralık’ta Gülen cemaatini cinayet işlemekle suçlayan açıklamlar yapıpıp Haydar Meriç cinayetinin Gülen cemaati tarafından işlenmiş olabileceğini iddia etti.
Ancak ne Avcı’ya ne de Erdoğan’a kimse itibar etmedi. Bu açıklamalardan tam iki yıl sonra bugün Havuz medyası Haydar Meriç Cinayetinin Gülen cemaati tarafından işlendiğini yazdı.
Gerekçe olarak da Meriç’in Gülen hakkında kitap yazdığını iddia etti. Ancak ortada ne kitaptan bir sayfalık bir metin konamadı. Üstelik bizzatihi Haydar Meriç’in kardeşi abisinin böyle bir kitap yazdığından haberinin olmadığını açıkladı.
Şimdi herkesin merak ettiği soru şu: Cemaate kurulan cinayet kumpasında Fidel Okan’ın parmağı ne? Haydar Meriç cinayetinin Cemaatle ilişkili olabileceğine dair tek bir araştırma ve emare bile yokken Fidel Okan 2014 yılında bi cinayetin Cemaatle ilişkisini nereden biliyordu?
Daha ilginç soru şu: Havuz medyasında çıkan Cinayet haberinden önce Fidel Okan twit atıp o cinayeti yine hatırlattı. Okan o haberlerin Havuz medyasında çıkacağını nereden biliyordu? Cemaate yöneltilen Cinayet kumpasını Fidel Okan mı yönetiyor? Yoksa bu kumpasın arkasında Fidel Okan’ı işaret fişeği gibi kullanan istihbaratçılar mı var arkasında?
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...