Hizmet Hareketi’in Hikayesi Bavul’da
Gazeteci Tuncay Opçin, yeni kitabı Bavul’da AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Hizmet Hareketi arasındaki ilişkilerle ilgili çarpıcı bilgilere yer verdi. Opçin’in anlattıklarına göre Erdoğan, baştan itibaren Hizmet Hareketi’ne oldukça soğuk yaklaşmış.
Erdoğan, 2008’den itibaren, Hizmet mensubu bürokratların aktif görevlere getirilmemesi için bakanlara talimat vermiş.
Adı en son Balyoz Davası kapsamında gündeme gelen, gazeteci Tuncay Opçin’in yeni kitabı Bavul, e-kitap olarak google play ve ibooks’ta yayınlandı.
Opçin, kitabında gazetecilik yaptığı 22 yıl boyunca yaşadıklarını, akıcı bir dille kaleme almış.
Kitap, adeta son 22 yılın gizli tarihi gibi. Kitapta, kamuoyunun gözünden kaçan pek çok olaya mercek tutulmuş. Ancak, kitabın hiç şüphesiz en çarpıcı kısmı, Hizmet Hareketi’nin anlatıldığı son bölüm.
Opçin bu bölümde, Hizmet’i ve adıyla özdeşleştiği Fethullah Gülen’i masaya yatırmış.
Kitapta Gülen’in Risale-i Nur talebeleriyle tanışması ve 1973’te bu isimlerle yollarının ayrılması teferruatlı bir şekilde anlatılıyor. Gülen, 1950’li yılların sonlarına doğru, Mehmet Kırkıncı’nın bir sohbete davet etmesiyle Nur talebeleriyle tanışmış. Bu tanışıklık, Gülen için yepyeni bir başlangıç olmuş.
Opçin’in verdiği bilgilere göre Bediüzzaman Said-i Nursi, içinde Gülen’in adının da geçtiği sekiz mektup göndermiş. Ancak bu mektuplardan altı tanesi, Nur talebeleri arasında yaşanan ayrışmalarda “kaybolmuş”.
Gülen’in Nur talebeleri arasındaki yeri ve Tahiri Mutlu’nun varisi olması da kitapta detaylı bir şekilde yeralıyor.
Gülen, Tahiri Mutlu’nun yerine Meşveret’e dahil oluyor. Ancak, Nur talebelerinin yeni yöntem ve metodlara karşı çıkışları Fethullah Gülen’i yeni arayışlara itmiş ve 1973’te Nur Cemaati’nden ayrılmasına neden olmuş.
Gülen, 1973’ten sonra kendi cemaatini kurmuş ve 2000’li yılların başında da cemaati, uluslararası bir harekete dönüştürmeyi başarmış. Opçin, bu süreci net bir şekilde ortaya koymuş. Cemaatten harekete evrilen Hizmet’in kısa tarihini yazmış.
Hizmet’le ilgili bölümün önemli bir kısmında da Recep Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen bağlamında AKP-Hizmet ilişkileri anlatılıyor.
Bavul’da anlatılanlara göre Gülen, kamuoyunun önüne çıktığı günden itibaren Erdoğan’a mesafeli davrandı. Gülen ve çevresi, büyükşehir belediye başkanlığına aday olduğu zaman Erdoğan’ın rakibi İlhan Kesici’yi destekledi. Sonrasında da bu ilişki hep mesafeli devam etti.
Recep Tayyip Erdoğan da, Gülen ve grubundan hiç hazzetmedi. AKP kurulurken, grubun önde gelen isimleriyle görüşecek olan Bülent Arınç’a, “Bırak o ağlak adamları” diyerek tepki verdi.
Gülen Grubu’nun etkinliğini kırmak için dönemin kara kuvvetleri komutanı İlker Başbuğ’a, Ahmet Davutoğlu’nu gönderdi. Burada hazırlanan planı da 2014’ten itibaren uygulamaya koydu.
Erdoğan’ın yol haritasında Hizmet’in karşısına diğer İslami grup, tarikat ve cemaatleri çıkarmak vardı. Bunun içinde bakanları eliyle, Menzil Grubu başta olmak üzere diğer cemaatlere destek veriyordu. Bavul’da bu konuyla ilgili de çarpıcı bir örnek bulunuyor.
Bakanlar kurulunda, “İçkici, Ülkücü ve Fethullahçıları tayin etmeyeceksiniz” talimatını veren Erdoğan, Hizmet’e iki defa gizli soruşturma açtırttı. Hizmet’i terör örgütü ilan ettirmek için açtırılan soruşturmalar akim kalınca, Hizmet’te bir dönem yeralmış isimlerle görüşerek yardım istedi. Kitapta bu isimlerden Hüseyin Gülerce ve Latif Erdoğan’la ilgili oldukça önemli bilgiler paylaşılmış.
Bavul, başından sonuna kadar heyecanla ve bir solukta okunacak bir kitap. Özellikle son dönemdeki tartışmaların odağında yeralan Hizmet’e yer verilmesi oldukça faydalı olmuş. Konuyla ilgili bilinmeyen pek çok nokta aydınlığa kavuşmuş. Bavul’u okumadıysanız, pek çok bilgiden mahrum kalmışsınız demektir.