Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugün bir yazı yazdı. Yazısında 17/25 Aralık soruşturmasını saldırı olarak tanımladı. Ahmet Hakan şöyle yazdı:
BİRİNCİ SALDIRI: 17/25 Aralık’ta gerçekleşti. Ama umdukları gibi olmadı.

İKİNCİ SALDIRI: 15 Temmuz’da gerçekleşti. Yine umdukları gibi olmadı.

ÜÇÜNCÜ SALDIRI: Moody’s’in not indirimi kararıyla dün gerçekleşti. Bu kez hedef ekonomi!

Birinciyi atlattık.

Çünkü halkın sağduyusu, yolsuzluk diye harekete geçenlerin gerçek niyet, hedef ve maksatlarını kavradı.

İkinciyi de atlattık.

Çünkü halkın demokrasiye olan bağlılığı ve kahramanlığı, darbeci zorbaların heveslerini kursaklarında bıraktı.

Üçüncüde ise… İşimiz çok daha zor.

Çünkü bu kez, doğrudan…

Ekmeğe, sofraya, kursağa, işe, güce, cebe, rızka, nimete, varlığa, mülke saldırıyorlar.

Ahmet Hakan’ın yazısını okuyunca ister istemez 17/25 Aralık sonrasında yazdıkları akıllara geldi. Ahmet Hakan’ın 17/25 sonrasında yazdıklarına bakınca ister istemez vay Ahmet Hakan Vaaaayyy diyor.

İşte Ahmet Hakan’ın 17/25’den sonra yazdıklarından bir sununum:

Böyle darbeye can kurban

12 Ocak 2014

12 Eylül bir silindir gibi geçmişti bu milletin üzerinden.

– Bir sağdan, bir soldan adam asmalar…
– Her şehirden stadyum dolusu adam toplamalar…
– Ortada anayasa, siyasi parti, sendika, dernek bırakmamalar…
– Kafayı kaldıranı kodese yollamalar…
– Kitaplara suç aleti muamelesi yapmalar…
– Her karakolu işkence merkezi haline getirmeler…
– Kenan Evren’in sesi dışında hiçbir sese geçit vermemeler…
– Zincirbozanlar, Hamzakoy’lar…
– Metris’ler, Mamak’lar, Diyarbakır’lar…
– Sürgünler, acılar, gözyaşları…
– Zulümler, gaddarlıklar, kök söktürmeler…
Anlatmakla bitmez yani…

11 yıllık AK Parti hükümetinin iddiasına göre:
17 Aralık’ta da darbe oldu.

Fakat nasıl bir darbe ise bu “darbe”…
– Ordu bunların elinde, tanklar bunların elinde, MGK bunların elinde…
– Hallaç pamuğu gibi dağıtabildiklerine göre polis bunların elinde…
– Danışmanlar, bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar bunların elinde…
– Her akşam televizyonlarda onlarca “konuşan kafa” bunların elinde…
– Üniversiteler bunların elinde, valiler bunların elinde…
– Sivil toplum örgütleri bunların elinde…
– Aynı gün aynı manşeti atacak tonla gazete bunların elinde…
– Yasama bunların elinde, yürütme bunların elinde…
– Bir gecede yargıyı hükümete bağlayacak güç bunların elinde…
– Banka batıracak denli büyük özgüven bunların elinde…
– Milyar dolarlık rüşvet ve yolsuzluk iddialarının karşısına malum savcının Dubai tatilini koyabilecek denli moral üstünlük bunların elinde…
– “Ama yolsuzluk, ama rüşvet, ama avantacılık” falan diyene “seni gidi darbeci, seni gidi paralelci, seni gidi Cemaatçi” diye yaftalayabilme becerisi bunların elinde…
Kısacası…
Her şey bunların ellerinde…

Hani Hoca Nasrettin, kepçeyi hoşafa daldırıp höpürdettikçe “Oh öldüm, öldüm” diye zevkten inleyen adama, “Birader ver şu kepçeyi de… Biraz da biz ölelim” demiş ya…
İşte o hesap, ben de şöyle diyorum:
Muhteremler! Verin şu elinizdeki gücü, yetkiyi, imkânı, egemenliği,
iktidarı da…
Biraz da biz darbelere maruz kalalım.

Ah ulan Reza

Bİze seni “Ebru Gündeş’in mahcup eşi” diye tanıttılar.
Bize seni “hayır hasenat seven bir işadamı” diye tanıttılar.
Bize seni “şarkı sözü yazan romantik delikanlı” diye tanıttılar.
*
29 yaşında paraya para, jete jet, yalıya yalı, tekneye tekne, çantaya çanta demeyen halinle…
“Var bu işte bir iş” diyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk.
*
Meğer…
– Külçe külçe altınlarla İran’a hayat suyu olurken yolunu da buluyormuşsun.
– İran’daki ortağınla kaynağı kuşkulu paranı aklıyormuşsun.
– Bakanların aklını paralarınla çeliyormuşsun.
– Jetle umreye yetkili gönderme türü kıyaklar geçiyormuşsun.
– Pahalı saatler armağan ediyormuşsun.
– Çantalarla paraları ofislere servis ediyormuşsun.
*
Ve bunlar bir şey değilmiş.
Öğrendik ki:
Bir de Suudi Arabistan’ın Amerika Elçisi’ne suikast düzenleme işine finansörlük yapıyormuşsun.
*
Yok, yok.
“Feteraller” değil bu son iddiayı ortaya çıkaran.
İddianın bir tarafından gayrimilli FBI var, diğer tarafında tam milli MİT var.
Yani FBI ile MİT’in ortak iddiası bu…
Ama sen yine de “KAHROLASI FEDERALLER” diyebilirsin.