Büyükelçi Karlov’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesiyle ilgili  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltında  bulunan polis memuru Sercan Başar, esnaf Enes Asım Silin, avukat Serkan Ö, polis  memuru Hasan T. ve akademisyen Abdulkadir Ş, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü  ekiplerince adliyeye getirildi.

Soruşturmayı yürüten savcıya ifade veren şüphelilerden akademisyen  Abdulkadir Ş, savcılıkça serbest bıkarıldı. Polis memuru Sercan Başar ile Enes  Asım Silin, tutuklama; avukat Serkan Ö. ve polis memuru Hasan T. ise adli kontrol  talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince sorgulanan şüpheliler Sercan Başar ve  Enes Asım Silin, “Terör örgütü FETÖ üyesi oldukları” suçlamasıyla tutuklanarak  Sincan Cezaevine gönderildi. Serkan Ö. ve Hasan T, adli kontrol şartıyla serbest  bırakıldı.

Katilin elçiyi öldürmeden Avukat Serkan Ö.’nün bilgisayarında araştırma yaıldığı açıklanmıştı. Medyaya yansıyan bilgilere göre Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları ekiplerince, saldırgan Altıntaş’ın eski ev arkadaşı Avukat Serkan Ö’nün bilgisayarında geriye dönük çalışma yapıldı.

Çalışmada, Avukat Serkan Ö’nün bilgisayarından Ekim 2016’da birkaç kez Karlov’un görsellerinin araştırıldığı ortaya çıktı.

Altıntaş’ın suikastten önce Karlov’un fotoğraflarını incelediğini ve bilgi toplamaya çalıştığını belirleyen savcılık, Altıntaş’ın söz konusu tarihlerde kim ya da kimlerle görüştüğünü araştırıyor.

Ayrıca, saldırgan Altıntaş’ın gözaltındaki ev arkadaşı, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Sercan B’nin emniyetteki sorgusunda, Cemaat bağlantısını reddettiği bildirilmişti.

Şimdi herkesin merak ettiği soru şu:

Katil o avukatın izni ve bilgisi olmadan bilgisayarında nasıl araştırma yaptı? Avukat’ın serbest bırakılmasının nedeni AKP’lilere yakın PGS Avukatlık bürosu ile ilişkisi mi?

Bilindiği gibi daha önce o avukatlık bürosunun ile birçok AKP’linin fotoğrafı ortaya çıkmıştı.

Screen Shot 2016-12-26 at 2.09.52 AMDernekBaşkanıİçişleriBakanı

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...