İsterseniz en sonunda yazılması gerekeni en başta yazalım; TRT KÜRDİ’de de olan hortumlamalar, devletin diğer kurumlarındaki ak-itlerin yaptıklarına benzer bir hoyratlıkta ve adilikte. Haşırtttttt: 50 trilyon. Allah Belanızı versin ve Allah çocuklarınızdan çıkartsın. Hastane parası yapın bu çaldıklarınızı inşaallah…

Bildiğiniz gibi önce TRT-6 kuruldu. Daha sonra da bu kanal isim değiştirerek TRT Kürdi şekline dönüştürüldü. İçeriği ayrıştırıcı kanallara göre çok daha dolu dolu olması gereken TRT-Kürdi, sadece AKP Hükümetlerinin Show yapma ihtiyacını karşıladığı için, asla içerik olarak muhtevalı ve doyurucu olamadı.

Kurulduğu günden bugüne kadar devletin kanalı olmasına rağmen, bu kanal sürekli üvey evlat muamelesi gördü. Kanal asla denetlenmeyen, özveri ile çalışan insanların emeklerine sahip çıkılmayan, kurum içinde barındırılmayıp kurum dışında tutulan bir yapı söz konusu oldu ve Son zamanlarda medyada çıkan haberlere göre de, kanalın içi maddi anlamda da tamamıyla boşaltıldı ve birilerine peşkeş çekildi. http://www.kimlikhaber.com/trt-kurdi-nin-50-trilyonluk-butcesi-sifirlandi/7526/

Giderek yoğun bir şekilde Erdoğancı, AKP’li ve resmi ideolojinin egemenliğine paralel yayın yapan, Kürt halkının taleplerine cevap vermeyen, yaptığı yayınlarla Kürt kültürünün, tarihinin, bilincinin, özgürlüğünün ve temel değerlerinin dışına çıkan TRT Kürdi’nin idareci ve yöneticileri, istemedikleri çalışanları da sürekli fişlemekteler. Ve en yaygın olan moda ithamlarla, insanları ‘PKK’li’, ‘Paralelci’ ve bunun gibi yaftalarla adeta bir cadı avı sürecinin içine itmekteler. Bu bağlamda, son bir hafta içinde de onlarca insanın işine pervasızca son verdiler.

Yine TRT Kürdi Koordinatörlüğünün kendi insiyatif ve kararıyla, Kürt halkının ezici çoğunluğunun desteğini alarak yüzde 13,5 civarında oy alan ve parlamentoya giren HDP ve Lideri Demirtaş ile ilgili haberlere de ambargo uygulaması da hiçbir yasal, anayasal, demokratik ve ahlaki gerekçeye dayanmaz durumdadır. Kanımızca 80 milyon insanın vergisiyle ayakta duran TRT’nin, herhangi bir siyasal partiyi, kurumu, grubu, dışlama ya da negatif ayrımcılığa göre ambargo uygulamaya veya yok saymaya hakkı ve hukuku da bulunmamaktadır, değil mi?

Bu meyanda hiç birisi ne ‘PKK’li’ ne de ‘Paralelci’ olmayan bu gariban insanların mahkeme kararlarını beklemeksizin işlerine iade edilmesi, uygulanan yayın politikasının da Kürt halkının değer ve kültürüne uygun yapılması, kendilerinin de ortak olduğu dış yapım şirketlerine büyük miktarlarda paralar aktarılarak, her yıl çalışanları mağdur etmek yerine, kurumun çalıştırdığı elemanlarla sözleşme yaparak, onları ve haklarını güvence altına alması da artık olmazsa olmaz bir durum haline gelmektedir.

TRT-Kürdi’de bu haliyle maalesef ki ak-çakal partililere peşkeş çekilen kurumlardan birisi durumundadır…

Önder Aytaç

Kaynak

http://www.herkulhaber.net