Ben bir ekonomist değilim. Ancak isabetli siyasi analizler yaptığımı düşünüyorum. Analizlerimin isabeti nedeniyle hatırı sayılır bir kitle ne dediğimi izliyor. Kimi analizlerimin doğru çıkmasını aldığım “istihbarata” bağlıyor, kimi ise olayları bizzat yönettiğim için analizlerimin doğru çıktığını düşünüyor.
Ben bunların hiç biri değilim. Sadece Türk siyasetinin atar damarını iyi analiz ettiğim için analizlerim doğru sonuç veriyor.
Birkaç defa yazdım yeniden hatırlatayım. 2012 Aralık ayıydı. Amerika’dan büyük fon yöneticileri Türkiye’ye gelmişti. O zaman henüz bir çok analist Türkiye’nin geleceğinin parlak olduğunu iddia ediyordu. Fon yöneticilerine Türkiye hakkında konferanslar ve bilgilndirmeler yapılıyordu.
Beni de Türkiye’nin siyasi analizini yapmak üzere çağırmışlardı. Ankara’dan efsunlanmış bir şekilde dönen fon yöneticilerine, Türkiye’nin önünde büyük bir siyasi belirsizlik olduğunu, bunun ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini söylediğimde fon yöneticileri de şaşırmıştı. O zamanki argümanım ile şimdiki arasında aslında çok fark yok. Siyasi belirsizliğin kaynağı belli, Erdoğan ve çevresi. Bu çevre orda olduğu sürece ve Erdoğan ve çevresini dengeleyici bir mekanizma kurulamadığı sürece Türkiye’de siyasi belirsizlik derinleşecek. Bu yüzden Türkiye’nin siyasi risk haritasındaki yeri her geçen gün daha da belirginleşiyor.
Bunları yazdğımız için kimi bizi vatan haini ilan ediyor. Onların hali fırtına gelecek diyen metoorologa kızan şaşkınlardan farklı değil. Oysa bu uyarıları dikkate alan akıllı yatırımcılar, batılılar Türkiye’yi terk etmeye başladı. Ben hiç bir yatırımcı Türkiye’yi terk etsin demyorum. Sadece istikrarsızlığın kaynağını kurtun, Erdoğan ve çevresini dengeleyici bir mekanizma geliştirin diyorum.
Yabancı fon yöneticilerinden saklamadığımı sizlerden de saklamadım. Geçen Mart ayında Siyasi gerilim nedeniyle Dolar 3 TL’yi geçer dediğimde de bana kızanlar olmuştu. Hatta ekonomik parametereleri göstererek bu analizime karşı çıkan ekonomistler olmuştu. Ama bugün dolar 3 TL’yi aştı. Açık ve net olarak söylüyroum: Bugün doların en az 50 Senti siyasi gerilim nedeniyle oludyor.
Eğer Erdoğan ve çevresi 2004 yıllarındaki gibi AB sürecini, Reformları, demokrasiyi önceleyen bir siyaset izleseydi bugün dolar en fazla 2.30 TL civarında olurdu. Oysa iktidar bunu yapmadığı için doların üzerindeki siyasi belirizlik her geçen gün daha da artıyor.
Daha somut örnek vereyim: Eğer Erdoğan’ın çeversindeki Yiğit Bulut gibi sermaye açısından gerlim kaynağı 5 danışman istifa etsin dolar yarın 20 cent aşağı düşer.
DOLAR NEREYE GİDER…
Doların gideceği yeri belirleyecek kişiler bizleriz. AKP’yi %30’lar civarına çekebilirsek, hele %35 civarına düşerse siyasi gerilim düşeceği için dolarda yakın vadede bir artış olmaz. Hatta kurulacak koalisyonun durumuna göre bir miktar gerileme de mümkün olabilir.
Ancak önümüzdeki günlerde özellikle AKP’nin işlediği suçlardan kaçmak için ne yapıp edip seçimi almak için bir takım atraksiyonalar yapacağı, bunun da siyasi gerlimi artıracağı görülüyor. Eğer AKP siyasi gerilimi artırmaya devam ederse, hele hele, tek başına iktidara gelirse, toplumun %60’lındaki yaşanacak mental kopuşun getireceği siyasi gerilim nedeniyle Türkiye yönetilemez olur. Bu durumda bir yıl içinde, yani gelecek Eylül ayına kadar, tabi ki Türkiye gelecek Eylük 2016’yı görebilirse, doların 4. TL’yi bulması kimseyi şaşırtmasın.
Kasım seçiminden sonra olası bir CHP-MHP koalisyonu ihtimali doğarsa, AKP’lilerin bir miktar gerilim çıkardıktan sonra ülkenin normalleşmeye başlayacağını düşünebiliriz. Bu durumda, dünyadaki gelişmeler çok olumsuz değişmezse, Şubat 2016’dan itibaren doların 2.80 civarına gerilemesi süpriz olamaz.
Emre Uslu