Dağlıca’dan korkunç haberler geliyor. Şehit sayısı o kadar fazla ki TSK infial olmasın diye rakam açıklamıyor. Yabancı kaynaklar 70 şehitten bahsederken, bölgeden gelen bilgiler 50 ye yakın, veya 50’nin üstünde şehidin olabileceğini gösteriyor.

Peki bunun sorumlusu kim? PKK’mı. Tabi ki PKK terör örgütü zaten. Terör örgütünden kibarlık ve insanlık mı bekleyecektik. Onların işi terör yapmak.

Ancak görünen o ki AKP suçu terör örgütüne atıp sorumluluktan kurtulmak istiyor. Hatta terör örgütünü devlet ile eş tutan bir kafa yapısına sahipler. “Çözüm sürecinde bize verdikleri sözü tutmadılar” diye açıklama yapıyorlar. Bu nasıl bir açıklamadır, bu nasıl bir şuursuzluktur diyen kimse de çıkmıyor. Ne bekliyordunuz terör örgütünden? Tamam devlete söz verdik sözümüzü tutalım demelerini mi? Böyle bir zihniyet olabilir mi? Çözüm süreci terör örgütünün verdiği söze güvenilerek yürütülebilir mi? Devlet bir süreç yürütüyorsa bunun garanti adımlarını alarak yürütmez mi? “PKK sözünü tutmadı” demek kusura bakmayın biz ahmağız demektir.

Üstelik siz onlara ne sözü verdiniz de süreç buraya geldi onu neden açıklamıyorsunuz. Erdoğan şehitlerin olduğu akşam bile “400 vekil verseler yeni anayasa yazacaktık böyle olmayacaktı” diyor. Ne yazacaktınız o Anayasa’ya ki böyle olmayacaktı? Ne sözü vermiştiniz ki böyle olmasın? Yoksa Öcalan’la ülkeyi bölüştünüz, Anayasa’ya da onu mu yazacaktınız? Nedir Anayasa’nın sırrı ki olayları önleyebilsin? “Ben Ankara’da başkan sen Diyarbakır’da serok ol” mu dediniz ki süreç buralara gelmeyecekti?

Açık ve net konuşma zamanı. Dağlıca’nın sorumlusu işte bu zihniyettir. Kendi siyasi kariyerleri için ülkenin evlatlarını hiçe sayan bir zihniyet bu. Ne olacakmış Yeni Anayasa yapınca. Tamam sen başkan olacaktın. Peki senin başkan olman terörü nasıl önleyecekti? PKK yaşasın Erdoğan bakan oldu silah bırakıyoruz mu diyecekti?

Bu zihniyet kendi ikbali için barış kavramının içini de boşalttı, çözüm umudunu da öldürdü. Bundan sonra kim inanır çözüme?

Bu zihniyet “çözüm süreci PKK’yı büyütüyor, bu yöntem yanlış” diyenleri hain ilan eden zihniyetti. Hain ilan ettiler çünkü o uyarılar siyasi projelerini bozuyordu. İşte bu nedenle Dağlıca’nın sorumlusu bu zihniyettir.

Bu zihniyet devlet mekanizmasını kendi çıkarı için tepe tepe kullanan bir zihniyettir. Evlatları yargılanmasın diye hukuk sistemini, gözaltına alınmasın diye polisi dağıtmış, istihbaratı kökten kaldırmış bu zihniyet işte o facianın sorumlusudur.

50 kişiyi şehit edebilecek terörist sayısı kaç kiş olabilir. En az 150 kişilik bir grupla saldırmış olmaları gerekiyor. Bölgeden gelen bilgiler PKK’lıların her kayanın ardından Doçkalarla askerler saldırdığı yönünde. Bir Doçka sırta alınarak taşınan bir silah değil. Katır sırtında taşınıyor. Yaklaşık ağırlığı 150 kg. PKK katır sırtında onlarca Doçka’yı Dağlıca’ya taşırken istihbarat ne yapıyordu?

Ben söyleyeyim; okul basıyordu. Çünkü Erdoğan öyle istedi. Yeni düşmanlarını sindirmek için devletin istihbarat birimlerini lağvetti. Kalanları da muhaliflerinin üstüne saldı. PKK’da katırlar dolusu silahı askeri birliklerin etrafına konuşlandırdı. Bir de utanmadan itiraf ediyorlar. Çözüm sürecinde PKK bölgeye silah yığdı diyorlar. İyi de sen ne yapıyordun. İstihbarat birimin ne yapıyordu. Neden engellemedin?

İşte Dağlıca’nın sorumlusu bu zihniyettir.

Dağlıca bir kader değil bilerek isteyerek yapılmış bir faciadır. Çözüm süreci denilerek göz göre göre PKK’nın bölgeye çökmesine göz yuman AKP zihniyetinin gözetimi ve denetim altında gelişen bir süreç. Hiç bir AKP’li çıkıp sağa sola çemkirmesin. Bu sorunun iki eşit sorumlusu var. Biri terör örgütü PKK diğeri o örgütü el bebek gül bebek büyütüp, örgüte karşı askerin elini kolunu bağlayan AKP’dir.

Öcalan’a övgüler dizen bir valinin hala görevde olduğu bir ülkede başka sorumlu olabilir mi? Öcalan’a övgüler dizen AKP’liler nerede çıkın ve o sözlerinizi savunun erkek gibi. Hadi çıkın ve o şehit ailelerine söyleyin. Çözüm ortağımız Öcalan deyin. Öcalan isteseniz de istemeseniz de Kürtlerin temsilcisi deyin. Öcalan barış insanı deyin. Öcalan hepimiz kurtaracak deyin. Nerde o havuzdan Öcalan’a methiye dizen barış güvercini yalaka sürüsü, kullanışlı aptal ordularınız. Çıkın ve dün dedikleriniz savunun…