AKP’nin seçim hileri uygulamaya kaonulmaya başlandı. Seçimlerden önce AKP’liler YSK’ya çağırı yapıp, özellikle Güneydoğu’daki kırsal kesimlerdeki seçmenlerin şehir merkezlerinde oy kullanmasının sağlanması gerektiği çağırısı yapmıştı.

Ancak YSK bu talebi reddetmişti. AKP bu konudaki ısrarını sürdüyor.  Geçen hafta Nihat Zeybekçi sürpriz bir çıkış yaparak bu konudaki oyu planlarını açıklamıştı. Zeybekçi şöyle demişti:

“Yüksek Seçim Kurulumuzun böyle bir durumda yani insanı orada tehdit ettikleri bu köyden, bu sandıktan tamamı PKK’ya çıkacak şeklindeki tehditlerini o köylülerin üzerinde korkuyu ortadan kaldıracak en azından faydası olacağına inandığım ilçelere taşınarak kimsenin nerede oy kullanıldığını belli olmayan karışarak, karışık oy kullanarak ve oy sayımı gerçekleşeceği bir ortam yaratılmasını ben gerektiğine inanıyorum” hala.

Zeybekçi’nin işaretinin ardından çarklar çalışmaya başlandı. Bitlis Valiliği, bazı köylerdeki oy sandıklarının il ve ilçe merkezlerine taşınması ve seçmenlerin buralarda oy kullanması için Yüksek Seçim Kurulu’na teklifte bulundu.

Bitlis Valiliği, Yüksek Seçim Kurulu’na başvuru yaaparak, bazı köylerdeki sandıkların ilçe ve il merkezine taşınması önerisinde bulundu. Sandık güvenliği ve iradenin sandığa yansıması için bu çalışmanın yapıldığı belirtildi.

Valilik, ilçelerin İlçe Seçim Kurulu’na, merkezde ise İl Seçim Kurulu’na teklifte bulunulduğunu, ancak henüz bir sonuç alınmadığını kaydetti.

Bu girişimin amacı belli. Köylerden ilçelere gelecek seçmenlerin katılılımını azaltarak HDP’ye gidecek vekil sayılarını düşürmek.

Terörün en yopun olduğu 1990’lı yıllarda bile başvurulmayan bu yöntemin neden şimdi yapıldığı ise açık. AKP’nin seçim hilesi.

Bitlis Valisi, muhtemelen diğer valilere de sorulacak soru şu: 1 Haziran seçimlerinde de daha önceki 30 Mart yerel seçimlerinde de PKK baskısıyla halkın oy kullandığını iddia ediyorsunuz. Ki bu kısmen doğrudur. O halde neden bu tedbiri o zaman uygulamak istemediniz de AKP’nin oyları düşüp 1 Kasım seçimleri kritik bir seçime dönüşünce aklınıza geldi?

 

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...