Aşağıdaki yazı 28 Aralık 2014’de yazıldı. AKP bahara doğru PKK’ya operasyon planlıyor yazdığımda AKP’liler küfür etmişti. Bugün 11 Nisan ve AKP-PKK’ya Ağrı’da operasyon başlattı. Erdoğan’ın açıklamalarına göre 25 PKK’lı ile askerler arasında çatışma olduğunu açıkladı. Dört asker yaralı.

O yazıdan ilgili bölümleri hatırlatırsak Ağrı’daki çatışmanın arka planı açığa çıkar.

“20 Aralık gibi bölgeden bir kaynağım bana ulaşarak “AKP yakında PKK’ya operasyon yapacak. Batıda yükselen AKP-PKK algısını yıkmak için danışıklı dövüş olacak” deyip beni uyarmıştı.”

Bunun üzerine önce 22 Aralık’ta iki twit attım ve bölgeden PKK’yı ilgilendiren haberler geliyor doğrulatmaya çalışıyorum diye not düştüm. Bunun üzerine “AKP yakında PKK’ya operasyon yapabilir yazdım.”

PKK'operasyon2PKKOperasyon1

Bu twitlerden iki gün sonra bölge karışmıştı. Sanırım planlanan o çakma operasyonun altyapısı hazırlanıyor diye yazmıştım. İşte PKK’ya yapılan operasyonun arka planını anlatan o yazım:

Hükümet PKK’ya operasyon yapmayı planlıyor

İnanmayacaksınız ama başlık doğru, ve bilerek yazdım. Hükümet de AKP’de çözüm sürecinde her şey yolunda mesajları verirken, çatışmalar durdu şehitler gelmiyor diye propaganda yaparken nerden çıktı bu operasyon? diye soruyorsunuz biliyorum. Hatta bazılarınız AKP PKK anlaştı operasyon filan olmaz diye itiraz edeceksiniz bunu da biliyorum.

Ben de size şunu hatırlatayım. Şimdiye kadar hükümet ve PKK’nın planları hakkında ne yazdıysam çıktı. Bu güvenle diyorum ki hükümet artık ayyuka çıkan AKP-PKK anlaştı haberlerini örtmek, ve nümüzdeki seçimlerde milliyetçi seçmen kitlesini kaybetmemek için yakında Güneydoğu’da operasyon yapabilir, bunun için hazırlıklar yapılıyor, stratejiler geliştiriliyor, medya planlaması bile hazırlanıyor.

Bunun seçimlere bakan yönü Kobani olaylarıyla ilgili. Kobani’den sonra AKP kendine oy veren Kürt seçmende büyük bir kayma olduğunu gördü. Aynı kaymayı HDP’de gördüğü için seçimlere parti olarak gireceklerini, bağımsız adayla girmeyeceklerini açıkladılar.

Daha açık bir ifadeyle, Erdoğan’ın yaptığı “Kobani düştü düşecek” açıklamaları AKP’nin Kürt tabanında büyük hayal kırıklığına neden oldu. AKP Kürtleri HDP’ye kaybedecek gibi görüyor.

AKP Kobani olaylarından sonra Kürtleri kaybederken, AKP-PKK anlaştı Güneydoğu’yu PKK’ya bıraktı algısı milliyetçi seçmen tabanında yaygınlaşmaya başladı. Milliyetçi seçmeni de kaybedeceğini gören AKP yeni bir kavga stratejisi üstünde çalışıyor. Buna göre AKP önümüzdeki günlerde Güneydoğu’da operasyonlar yapmayı planlıyor. Böylece millet ve medya operasyonu konuşurken AKP’de hem milliyetçi seçmenini konsolide etmiş olacak, hem AKP-PKK anlaştı algısını yıkacak hem de yolsuzluktan hülle memura, AKP’nin üzerine yığılan eleştirilerden kurtulmuş olacak.

AKP stratejileri Güneydoğu’da yapacakları operasyonla şu sonuçları almayı hedefliyor:

PKK ile anlaşma yapıldı Güneydoğu PKK’ya bırakılıyor algısı iyice yaygınlaştı. Operasyonla bu algı yıkılmış olacak.

Erdoğan Öcalan’ın önünde diz çöktü. Hükümet Güneydoğu’da asayişin sağlanması için KCK’dan talepte bulunuyor algısı yaygınlaştı. Bu algının öüne geçmek istiyorlar.

Yolsuzluk haberleri üst üste geldi. Erdoğan’ın kin ve kibrinin yanına bir de müsriflik algısı yerleşti. Toplumdaki algıdan söz ediyorum. Bu algıyı değiştirmek gerekiyor.

1150 odalı saray toplumda İsraf ve savurganlığın sembolü oldu. Halk madenlerde ölürken, delik lastik ayakkabıyla dolaşırken, halk adamıyım diye meydan meydan dolaşan Erdoğanların tanesi bin TL’lik bardaktan gazoz içtiği algısı millette gaz yaptı. Bu gazın alınması gerekiyor.

Esasen Erdooğan Saray’ı gündemden düşürmek için doğum kontrol hapı tartışmasından bile medet umar hale geldi ama halk o sarayı görüyor. O sarayın tartışmalardan çıkarılması gerekiyor.
AKP’nin yolsuzluk dosysasını savcı ayarlayıp kabattırdığı algısı yaygınlaştı. Bu algı AKP’yi yolsuzluk yapıldı algısından daha kötü sıkıştırmış durumda. Bakanların yolsuzluğunu ortaya çıkkardığı için tutuklanan polislerden birinin annesi halkın duygularını bir cümlede özetledi: “Senin oğlun yolsuzluk yapıyor, ama benim oğlum tutuklanıyor. Adalet mi bu?” Bir an önce bu algının daha da yaygınlaşmasının önüne geçilmesi gerekiyor.

KPSS’siz atanan binlerce hülle memurların ortaya çıkması AKP’yi ciddi anlamda sarstı. Milyonlarca vatan evladı KPSS’ye girip atama beklerken bakan evlatlarının kutuları götürmesi yetmiyormuş gibi kalanların da devlet kadrolarına alınması karşısında AKP bocalıyor. Kalu-Bela’dan örnekler çıkarıp siz de böyle yapmıştınız diye anlatıyor ama kimseyi ikna edemiyor.

Medyaya baskı ve otoriterleşme haberleri dünya basınının manşetlerinde. Erdoğan her ne kadar dünyaya posta koyuyorum havası yapsa da Dünya ile iyi ilişkiler kurmak istiyor. Ancak Erdoğan’ın yeniden demokrasiye dönmesi mümkün değil. Bundan sonra dünya ile başka düzlemde bir ilişki kurmak istiyor. Kısaca Erdoğan dünyaya “Türkiye’nin değişmez iktidarı benim. Gücümü muhafaza ediyorum. Türkiye ile ilişkilerinizi devam ettirmek istiyorsanız bana mecbursunuz” demek istiyor. Bunun için de önümüzdeki seçimde yine yüksek oy alarak kazanmak zorunda. Önümüzdeki seçimde AKP’nin %43’ün altına düşmesi Erdoğan’ı 1150 odalı Ak Sarayda köşeye sıkıştıracak. AKP kazanmak için milliyetçi bir dil kurmak zorunda. Bunu göstermek için de operasyon yapmak zorunda olduklarını düşünüyorlar.

Şimdiye kadar çıkan ve muhtemelen bundan sonra çıkacak olan yolsuzluk ve usulsüzlük haberlerini önlemek için AKP’nin yeni bir kavgaya ihtiyacı var. Bu kavga Cemaatle giriştiği kavgadan farklı olmak zorunda. Cemaatle olan kavgada kullandığı “Paralel Yapı” argümanı tüketildi. Bir yıldır ağızlarında iğrenç bir sakız gibi çiğnedikleri paralel yapı iddialarına ilişkin delil bulamadılar. Dizilerden delil uydurup millet filim çevirmeye kalkıyorlar. Millet de bu filmi yemedi…

Ayrıca Cemaatle kavga milliyetçi kesimlerin AKP çevresinde toplanmasını sağlamıyor. Hatta tam tersi etki yapmaya başladı. PKK ile barışırken Cemaatle kıyasıya kavgaya tutuşması milliyetçi tabanı rahatsız etmeye başladı. Güneydoğu’dan gelen “Kurtarılmış bölge” haberleri milliyetçi halk tabanında gittikçe artan bir tepkiselliğe yol açıyor.

AKP’ yaptırdığı anketlerde bunu net olarak görüyor. Önümüzdeki seçimlere girerken bir yandan Öcalan sıkıştırıyor bir yandan da milliyetçi seçmenin kaygıları yükseliyor. AKP seçimlere girerken “nasılsa Öcalan’la anlaştık, milliyetçi seçmeni kaçırmayalım” hesabı yapıyor. Bunun için önümüzdeki günlerde Güneydoğu’da operasyon yapabilir. Bu operasyonun çerçevesi ve kapsamı ne olacak henüz karara bağlanmamış ancak Güneydoğu’da konuştuğum kaynaklarım böylesi bir ihtimali dışlamıyor. Bazı hazırlıkların yapıldığı bilgisi var.

Altını çizerek söyleyeyim bu operasyon terörle mücadele operasyonu filan değil. Doğrudan askerin polisin silahının Ankara’ya oy devşirmek için kullanılacağı bir seçim operasyonudur. Bu operasyonu planlayanlar asker ve polisin canını vatana değil oya feda etmeyi planlıyorlar…

Bir kez daha hatırlatayım: Önümüzdeki günlerde Güneydoğu’da bir operasyon başlatılırsa bunu terörle mücadele operasyonu olarak görmeyin. Bu operasyonun iki amacı var. Cemaat kavgasıyla kapatamadıkları her türlü yolsuzluk ve uğursuzluk haberlerini üstünü kapatıp halkı etraflarında toplamak istiyorlar. İkinci olarak da seçimlerde milliyetçi seçmenin homurtusunu kesip “bölgeyi PKK’ya bırakmadık, Öcalan’ın önünde diz çökmedik” mesajı vermek istiyorlar..

Kaynak: yeniyon.com

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...