Geçen Nisan ayında Türkiye’de gündemi sarsan önemli bir olay olmuş ve Savcı Kiraz düzenlenen rehine kurtarma operasyonunda hayatını kaybetmişti.
Ama garip olan şu idi; aynı gün Van hariç ülkenin genelinde bütün elektrikler kesildi. Sanki birileri yaptıkları başka bir operasyon nedeni ile kamuoyunun tüm dikkatini başka bir yöne yani Çağlayan’a yönlendirmek istemişler ve gerçekten de bunu başarmışlardı. O gün ülkenin elektrik sisteminin özellikle kameralarının neden felç edildiği sorusu hala gizemini korumaya devam ediyor.
Ahmet Hakan’ın evinin önünde yumruklanması olayı da yine böyle bir süreci akıllara getiriyor. Normal şartlar altında değerlendirildiğinde hele seçimlerin yaklaştığı şu dönemde basının önemli bir ismine karşı böyle bir eylemde bulunulmuş olması iktidarı kamuoyu nezdinde zor durumda bırakır. Eğer eylemin iktidara bakan bir yanı var ise hiç de akıl kârı değil.
Fakat gelişmenin başka bir yönü daha var. Mesela son bu hafta içinde Türkiye’nin gündemini meşgul eden gelişmelere bakılacak olunursa;
Sözcü Gazetesi’nin gündeme getirdiği üzere; askerin operasyon isteklerine valilerin genel itibariyle olumlu cevap vermemiş olması iktidar zor durumda bıraktı ve hatta Erdoğan ve Efkan Ala üst üste açıklamalar yaptı.
İkincisi, dün itibariyle Tır Davası ile ilgili gizlilik kararı alındı. Bu kararın hemen ardından davayı izlemeye gitmiş olan basın mensupları, milletvekilleri ve Avrupa Yargıçlar Birliği üyeleri mahkeme salonundan çıkarıldı. Normal şartlarda böyle bir gelişme kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olabilirdi ama Hakan olayından sonra arada kayboldu gitti.
Yine bu haftanın diğer önemli bir gelişmesi Aydın Doğan’ın Erdoğan’a yazmış olduğu iki mektup idi. Doğan bu iki mektubunda özet olarak Erdoğan’a karşı dik durmaya çalıştı.
Yukarıdaki gelişmeleri birleştirdiğimizde “Derin Parti”nin gerek iç kamuoyunda ve gerekse de dış kamuoyunda zor durumda kalması söz konusu idi. Yani askerin elindeki ıslak imzalı metinler, Tır davasında yapılacak savunmalar ve Aydın Doğan’ın tavrı, muhalefet cenahında oluşacak sinerji ile iktidarı daha da zor durumda bırakabilirdi.
Olayın nedeni tam olarak aydınlatılamadı ama kim bilir beklide birileri az önce bahsi geçen riski almak istemedi ve gündemi değiştirecek bir eylemde bulundu.