AKP kendi yandaşlarına 17-25 aralıkta ortaya çıkan hırsızlıklarını açıklamak için yazdırdığı ve yaydığı mesajı Yeniyon.tv ele geçirdi.
Akşama kadar sıfırlanamayan paraların
Paletlerle kamyonlara yüklenerek bu milletten çalınan paraların kaynağını ve niçin çalındığını AKP kendi yandaşlarına işte bu mesajda anlatmaya çalışmış ve bunun normal bir şey olduğunu söylemiş.
Dini, çalmaya ve hortumlamaya kılıfı olarak kullanan AKP, bu mesajıyla, daha önce inkar ettiği sıfırlama tapelerini ve halktan paralarını çalmayı itiraf etmiş ve bunun sebebinide yine din kılıfına sokarak açıklamaya çalışmış.
Bu mesaj, AKP Milletvekili Hayati Yazıcı’nın Kardeşi Kapalı Çarşıda Kuyumculuk yapan İlhami Yazıcı’nın AKP teşkilatlarına yolladığı ve AKP’liler arasında hızla yayılan whatsApp mesajıdır.
İŞTE O MESAJ
Sevgili kardeşlerim hiç düşündünüzmü ???
Ak parti iktidar olduktan sonra türkiyeye yapılan yatırımların %10’u bile halktan alınan vergilerle yapılabilirmiydi…veya (ingiltere, amerika, israil haricinde) bunu düşünen farkında olan kimse oldu mu?
bu ülke petrol satmaz
bu ülke doğalgaz satmaz
bu ülke maden satmaz
bu ülke silah satmaz, uçak satmaz,ilaç satmaz,teknoloji satmaz,
bu ülke arabasını bile ithal eder
bu ülke elmas çıkarmaz,altın çıkarmaz…..kısaca bu ülkenin turizmden başka hiç bir dış geliri yoktur. bu ülkenin ithalat-ihracat dengesi bozuktur. her zaman ithalatı, ihracatından fazladır. kıymeti üzerinden hesap yapıldığında bu ülkeye giren mal, çıkan maldan çok daha fazladır. buna rağmen, petrol satan suudi arabistandan doğalgaz satan rusya ve azerbaycandan silah satan amerika, ingiltere ve israilden araç satan avrupa ülkelerinden elektronik satan güney kore ve japonyadan ucuz iş gücü satan çinden daha fazla yatırımı nasıl oluyor da türkiye yapıyor?
krizler bütün ülkeleri sarsarken türkiye nasıl oluyor da sarsılmıyor? yatırımlar durmuyor? sağlık, bilim, eğitim, askeri alanda gelişmeler yavaşlaması gerekirken aksine hızlanıyor? sosyal devlet olma yolunda türkiye neden dünyada en hızlı devlet? ne satıyor, nerden geliyor bu para?
gerçekten bütün bunlar nasıl oldu? tekrar ediyorum halktan alınan vergilerle ( bırakın hırsızlık yapmayı) son 10 yılda bu ülkeye yapılan yatırımların %10’u bile yapılamazdı. peki nerden buldu bu parayı türkiye?
11 eylül sonrasında amerika birleşik devletleri ve uluslararası kuruluşlar bir çok arap iş adamını el-kaideye yardım ve yataklık yapmakla suçladı.
bu iş adamları 2’ye ayrılıyordu.
birinci gurup amerika ve ingilterenin sözünden çıkmayan ve bu tehditlerden korkarak yelkenleri indiren ve bu 2 ülkeye teslim olup haklarındaki bütün suçlamaları düşüren arap şeyhleri
2. gurup ise suçlamaları kabul etmeyerek davalarla tek tek mücadele edip masumiyetini kanıtlayan samimi arap iş adamları. ( hatırlarsanız 28 şubat ta almanyada yaşayan soydaşlarımızın ve halkımızın kurduğu bir çok şirketide yeşil sermaye diye suçlayarak batırıp, kurucularınıda hırsız ilan etmişlerdi, yani tezgah içerde de dışarda da aynı)
işte bu iş adamlarından bir tanesi de yasin el kadı idi. (adamı araştırın) 2. guruptaki bu iş adamları new york ve londra borasındaki bütün paralarını çekerek nakit olarak bir şekilde türkiye ye taşıdılar.
bu paraların çoğu kayıt dışı olarak $ halinde depolarda tutuldu.
bu paraların bir kısmı ile türkiyede ,oto yollar , köprüler, denizin altından tüp geçitler, toplu konutlar, hastaneler , hızlı tren ağları, üniversiteler, hava alanları vs. ler yapıldı.
arap iş adamlarının bu paraları türkiyeye taşıma sebebi amerika ve ingiltereye olan nefretlerinin artması ve islam dünyasında türkiye dışında ayakta, başka ülkenin kalmamış olmasıydı. son kalenin türkiye olduğunu onlar da farketmişlerdi.
samimi olan 2. guruptaki yasin el kadı gibi iş adamları kayıt dışı olan bu paraları erdoğana teslim ettiler.
erdoğan, yakın çevresiyle birlikte, bu paraları kullanana dek muhafaza etmek zorundaydı.
merkez bankasında bile israil başta olmak üzere, yabancılara çalışan casuslar kol geziyor, türkiyedeki dolar miktarını öğrenmeye çalışıyorlardı. (hatırlarsanız merkez bankasından bir kaç kişinin işine casusluk suçlaması ile son verilmişti.)
erdoğan reza zerrabı kullanarak paranın bir kısmını iran ile olan ticarette eritiyor, bir kısmını türkiyedeki yatırımlarda nakit olarak kullanıyor, kalan kısmı da bir şekilde muhafaza ediyordu. bu paralar devletin parası değildi. devletin kasası açık vermiyor, aksine gelen para giden paradan daha az olduğu için sürekli fazla veriyordu. bu fazlalığı bu güne kadar kimse sorgulamadı.
bu ülkenin geliri , giderini karşılamıyorken, nasıl oluyor da ülke batmıyor, aksine sürekli gelişip zenginleşiyor.
bu soruyu bizden başkaları sordu.ve tayyip erdoğanı diktatör,terörist,hırsız gibi yalanlarla halkın gözünden düşürüp, eyalet valisi gibi yönetecekleri yeni bir başbakan bulmak için düğmeye bastılar.gezi olayları, 17-25 aralık operasyonları, mit tırlarına yapılan operasyonlar hep bu sebepten idi.asıl konumuza dönersek,
gezi olaylarında dolar 2 tlyi görmeyecek diyen merkez bankası her gün piyasaya 1 milyar dolar sürüyor, bu da abd ve ingiltere yi çıldırtıyordu.
hangi paraydı bu piyasaya sürülen para? merkez bankasında dolar limitinin tükenmiş olması gerekiyordu. doların en az 5 tl ye fırlamış olması gerekiyordu. ama olmuyordu işte.
bu paralar ,yasin el kadı gibi bir kaç arap iş adamının parasıydı. ve yasin el kadı sırf bu yüzden türkiyeye geldiğinde bir kaç kere suikaste uğradı. ( google dan kazalara bakın)
bütün bu detayları devlet açıklayamaz. kayıt dışı paralar devleti uluslararası arenada suçlu yapar, arap iş adamlarını da hedef haline getirir.
bu durumu en iyi bilenlerden biride parelel yapı olduğu için, tayyip erdoğanın milyar dolar çaldığını tapelerle isbata kalktılar.çok iyi biliyorlardıki , yapılan yatırımlardan bırakın rüşvet alıp para çalmayı, mevcut gelir ile yatırımların %10′ nu bile yapmak mümkün değildi.
devletin kasasına gelen para belli, kasadan çıkacak olan para da belli.
kullanılan para miktarı öyle 1 milyar dolar filan da değil. çok daha fazla. ama cemaat 100 milyar dolar deseydi herkes oha diyeceği için 1 milyar dolar gibi inandırıcı bir rakam söylemeyi tercih ettiler.
bu durumda bu gerçekleri dillendiremeyenlerin yerine,bu ülkenin iyiliğini düşünen insanların bir şeyler yapması lazım. bu para devletin geliri değil, aksine devlete recep tayyip erdoğanın kendi itibarı ile kattığı ek gelirdir.
bu paralar bu güne dek milletin çıkarları için kullanılmıştır ve bundan sonra da bu çıkarlar doğrultusunda kullanılacaktır.
sayın cumhurbaşkanımızı ve bu ülkeyi ingiliz, amerikan, yahudi uşaklarına yem etmeyelim.
100 tane de kaset çıksa bilinki recep tayyip edoğan bir hırsız değil aksine bu ülkeye dışardan para getirmiş kaybetmeye tahammülümüzün olmayacağı, yerini asla kimsenin dolduramayacağı tek liderdir. gelecek nesiller için sahip çıkalım….
bu metni şu anda yurdun dört bir köşesine yaymak için harekete geçtik. seninde yardımına ihtiyacımız var. okuyalım ve yayalım inşaallah… Alllah hepinizden razı olsun
KAYNAK: YENİYÖN
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...