Şimdiye kadar AKP Cemaati neyle itham ettiyse onunla imtihan oldu.
Çözüm sürecini cemaat istemiyor diyorlardı, Çözüm sürecini bozan taraf AKP oldu.
AKP Cemaati İsrail ile iyi ilişkiler kurmakla suçladı, İsrail’e gemi ticareti yapan Erdoğan’ın oğlu oldu, Kürt petrolünü, jet yakıtını İsrail’e satan AKP oldu. En son İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı ile Roma’da buluşup normalleşme sürecini başlatan Müsteşar Feridun Sinirlioğlu’nu Dışişleri bakanı yapan da AKP oldu.
AKP Cemaati Mavi Marmara’ya karşı çıkıyor diye itham etti. En son Bülent Arınç Mavi Marmara’yı ağza alınmayacak ithamlarla suçladı. İsrailli askerlerle ilgili çıkarılan kırmızı bülteni uygulamaya koyamadı.
AKP Cemaati kamu mallarını kullanarak yurt ve okul yapmakla itham etti. O okulların arsa ve arazilerini geri almaya çalışırken TÜRGEV’i kamu mallarıyla beslemeye devam etiyor.
AKP Cemaati KPSS sorularını çalmakla itham etti, en son KPSS’siz onbinlerce AKP’liyi devlet kadrolarına aldıkları ortaya çıktı.
AKP Cemaatin hukuk sistemini bozduğunu iddia etti, AKP’nin kurduğu HSYK hukuk mukuk bırakmadı.
AKP Cemaat savcıları köşe yazısıdından kitap yazmaktan insan tutukluyor diye, kendi istediklerini Cemaatin üzerine yıkmaya çalıştı. AKP savcıları Havuz manşetiyle Hürriyet’e dava açtı, köşe yazısınıdan darbe, TV dizisinden ihtilal yaptırdılar…
AKP Cemaate haşhaşi dedi, Erdoğan’ın yeğinin uyuşturucu satıcılığından tutuklandığı ortaya çıktı.
AKP Cemaate CIA’ya çalışıyor dedi, Washington’da lobi yapmak üzere eski CIA başkanıyla anlaştı.
AKP Cemaate ABD ne istiyorsa onu yapıyor dedi, en son ABD büyükelçisi istedi diye, Erdoğan’ın TV’den verdiği işaret ile Hürriyet’i basan Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın’ı milletvekili adayı yapamadı.
ASLINDA BÜTÜN BUNLAR BİR ŞEYİ GÖSTERİYOR: DÜN AKP’NİN YAPTIĞI, HALKIN ONAYLAMADIĞI NE VARSA ONLARI CEMAATİN ÜSTÜNE YIKIP, BİZ YAPMIYORUZ CEMAAT YAPIYOR DİYORDU. BÖYLECE AKP İLE İŞ TUTAN CEMAAT GÜNAHLARI YÜKLENİRKEN, İYİ OLAN NE VARSA AKP’NİN HANESİNE YAZILIYORDU. CEMAAT ARADAN ÇEKİLİNCE “CEMAAT YAPIYOR” DİYE İDDİA ETTİKLERİ HER ŞEYİ KENDİLERİNİN YAPTIĞI ORTAYA ÇIKTI…
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama son örnek tüm örneklerin üstünde bir yere geldi. En son AKP Cemaate Kumarbaz Samanyolun’da çalışıyor dedi, Cemaat kendi kumarbazını anında görevden aldı, AKP ise bir kumarbazı vekil adayı yaptı.
Hatırlanacağı gibi Havuz Medyası bundan bir süre önce Samanyolu Yayın grubunda görev yapan Ekrem Yalvak’ın kumar alışkanlığını manşete taşımış manşetten cemaate saldırdıkça saldırmıştı. Cemaat haber çıkar çıkmaz Yalvak ile yollarını ayırmış, Samanyolu yayın grubundaki ilişkisini kesmişti.
AKP bir kez daha Cemaati suçladıkları “kumarbazlıkla” imtihan oldular. Cemaat kendi kumarbazını hemen uzaklaştırdı ama gün geldi AKP daha önce “Kumarbaz” diye yazdıkları adamı Milletvekili adayı yaptı. Allahın sopası yok diye buna derler.
İşte ilgili haber:
Hükümete yakın sabah gazetesinin, 1 Kasım seçimlerinde AKP’nin Batman 1. sıra milletvekili adayı olan Ataullah Hamidi için daha önce “kumarbaz” olduğunu yazdığı ortaya çıktı.
Sabah gazetesi, 6 Aralık 1999 tarihinde manşetten duyurduğu haberde, o dönem Ataullah Hamidi’nin Almanya’da kumar oynadığını ve 30 bin mark kaybettiğini öne sürmüştü.

Sabah gazetesi, o dönem Anavatan Partisi milletvekili olan Hamidi’nin kumar oynadığını itiraf ettiğini ve kaybettiği paranın daha az olduğunu söylediğini yazmıştı.

İşte o haber:

foto1-021.jpg

HABERİ SİLDİLER

Haberin sosyal medyada paylaşılmaya başlanması üzerine Sabah gazetesi arşivdeki ilgili haberi sildi.

foto2-009.jpg

HASAN KARAKAYA: TAYYİP BEY, AYIKLASIN PİRİNCİN TAŞINI

Öte yandan Yeni Akit gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya’nın da 2011’de
Ataullah Hamidi’nin kumar oynayan biri olduğunu belirterek “Böyle bir adam, AK Parti’den nasıl aday adayı oldu, anlayamadım… Hadi aday adayı oldu, Allah muhafaza bir de aday olursa var ya, yandı gülüm keten helva!.. Ondan sonra: Tayyip Bey, ayıklasın pirincin taşını!..” diye yazmıştı.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...