AKP savaş ilan ederse desteklemem

AKP’nin Suriye’ye savaş ilan edeceği artık ayyuka çıktı. En son AP yazdı. Sudi Arabistan ile Türkiye’nin Suriye’ye müdahale edeceği konuşuluyor. Mevcut şartlar altında, böylesi bir müdahale akla yakın bir ihtimal. Zira bölgede artan İran etkinliğini kırmanın tek yolu Suriye’ye müdahale edip İran’ın Ak Deniz’e ulaşmasını engellemek. Bu stratejik zorunluluk hem Türkiye hem de Sudi Arabistan için geçerli.

Ancak AKP’nin ilan edeceği bir savaşa üç nedenle destek vermem. Birincisi, ötekileştirilme duygusu. AKP’nin yönettiği Türkiye’de kendimi ötekileştirimiş bir vatandaş gibi hissediyorm. AKP ülkeye yönelik duygularımızı bile törpüledi. İktidar ben dahil ülkenin yarısından fazlasını ötekileştirip terörist, hain ilan edecek, sonra savaş için vatandaşından destek isteyecek öyle mi? Bu hırsız iktidarına vereceğim cevabım hazır. Rezaya söyleyin iki kutu gönderip sizi desteklesin. Bize gelmeyin, başka kapıya…

İkincisi, bu iktidarın tek düşüncesi parti menfaati. Parti değil, ülke menfaatini düşünen bir iktidar olsaydı, yurttaşların yarısından fazlasını ötekileştirip ülkeye olan duygusal bağlarını soğutmazdı. Kendi menfaatini değil ülke menfaatini düşünse, düne kadar “analar ağlamasın” diye sürdürdüğü barış sürecini oy kaybedince bir çırpıda yıkmazdı. Ülke menfaatini düşünse El-Kaide gibi terör örüglerine örtütlü-açık destek verip terörü görmezden gelmezdi.  Ülke menfaatini düşünse, bunca soygun, bunca talana karşı çıkan polis ve hakimleri tutuklatmaz, ülkenin hukuk düzenini altüst etmezdi. Ülke menfaatini düşünmediği apaçık ortada olan bir iktidarın ilan edeceği savaşın da ülke menfaatine olacğaına inanmadığım için bu savaşı desteklemem

Üçüncüsü,  Ortadoğu bir bataklıktır. Erdoğan ‘İslam dünyasının lideri olacağım’ hevesiyle Türkiye’yi Ortadoğu batağına soktu. Bir daha çıkamıyoruz. TIR dolusu silahlar gönderdik, evimizde 2 milyon mülteci bulduk. Mısır’ı kaybettik. Suriye’de batağa saplandık. Irak’da yokuz. PKK Suriye’de devlet kurdu hiç bir şey yapamadık. Türkiye, Ortadoğu’da hangi hamleyi yaptıysa tüm hamleleri İran’ın işine yaradı. İran istese bu kadar planlı bir şekilde pastasını bu kadar büyütemezdi.

Bu hükümetin ne stratejik vizyonuna güveniyorum ne de bu devletin savaşabileme kapasitesine. Esat ile uzun süredir aynı yatağı paylaşıp, aynı çorbaya kaşık sallayan AKP hükümetiydi. Ancak bu hükümetin İstihbarat teşkilatı Esad’ın gücünü bile analiz edemekten aciz çıktı.  Esad’ın ne kadar dayanabileceğini bile hesap edemeyen bir istihbarat teşkilatına güvenerek mi savaşa gireceğiz? “Esat’ın ayları yok artık hftaları var” diye açıklama yapan Davutoğlu’nun stratjik vizyonuna güvenerek mi savaşa gireceğiz? Yoksa Süleyman Şah Türbesini bile koruyamayan hükümetin savaş aklına güvenerek mi savaşa gireceğiz?

Bu savaş bizi Ortadoğu’da içine battığımız bataklığın dibine çeker. Ülke bölünür. Kürt devleti de kurulur. Ben bu yüzden bu savaşa şiddetle karşıyım…

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...