Türkiye seçim atmosferine girdiği günden beri analistler bir konunun altını çiziyor: AKP, yolsuzluklarını, hukuksuzluklarını, zorbalıklarını, ihaleleri, kutuları, kasaları korumak için, daha önemlisi son 13 yılda boğazına kadar battığı pisliğin üstünü örtmek için iktidarda kalmak zorunda.
AKP’yi sadece 17 Aralık dosyasının kapağının açılması ihtimali bile bitirir. Bu nedenle AKP iktidarda kalmak zorundadır.
Erdoğan, sadece ailesinin vakfı TÜRGEV’in üstüne geçirilen hazine arazileri, belediye binaları ve milletin malının TÜRGEV’den geri alınma ihtimalini ortadan kaldırmak için bile koalisyona razı olacaktır.
AKP’nin koalisyon partneri arayışı, hırsızlık, ahlaksızlık, el malına göz koyma gibi tüm kötü alışkanlıklara sahip, şiddet yanlısı, partnerlerine defalarca ihanet etiği herkesçe bilinen, üstelik yaşı da geçmiş ve bir daha düzelme ihtimali olmayan bir adamın evlenmek için eş aramasına benziyor.
AKP ile koalisyon yapacak partiler işte böylesine kirli, böylesine istenmeyen bir partiyle koalisyon yapacaklar. Bu yüzden koalisyonun küçük ortağının eli daha güçlü AKP’nin eli daha güçsüz bir durum var ortada.
Bu nedenle AKP ile koalisyona evet diyecek partinin öncelikle AKP’ye tüm kötü alışkanlıklarından kurtul da gel demesi gerekiyor.
17-25 Aralık yolsuzluk fezlekelerinin yeniden gündem getirilmesi kaçınılmaz. Zira tüm partiler seçim kampanyasını yolsuzluk vurgusuyla yapmışken, seçmene arkasını dönüp, AKP ile koalisyon yapacağım 17-25 aralık yolsuzluk soruşturmasını kapatacağım deme lüksü yoktur.
Erdoğan’ın proje mahkemeleri Sulh Ceza hakimliklerinin bir an önce kaldırılması koalisyon şartı olmalıdır. Zira Erdoğan’a bağlı hakim ve savcılardan kurulu bu hakimliklerin uygun zaman ve şartlarda, koalisyonun küçük ortağının iflahını kesmek için kullanılmayacağının garantisi yoktur.
Erdoğan’ın “ben seçilmiş başkanım, kafama göre hareket ederim” deme lüksünün olmadığını göstermeleri gerekiyor. Yani Erdoğan’ı 1000 odalı sarayına mahkum edip orada ona bol bol beyaz çay içmeyi tavsiye etmeliler.
En önemlisi de koalisyonun küçük partisi kim olursa olsun, Erdoğan’ın operasyon aparatına dönüştürülen İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nı istemeliler. Değilse seçimlere gidilirden Erdoğan bu iki bakanlığın operasyonel gücünü kullanıp diğer partileri sindirmek için, koalisyon ortağı dahil diğer tüm parti ve muhalefet odaklarına operasyonlar yaptırabilir.