Balyoz delilleri sahte mi?
Balyoz davasında sona yaklaşılırken belli ki savunma avukatları yeni bir kamuoyu oluşturma hamlesi yapmışlar. Daha önce defalarca, Türk hukuk sisteminde yeri olmayan kurumlardan aldıkları ”raporlar” ile benzer yöntemlere başvurdular. Burada açıkça görünen bir olgunun altını çizmek gerekiyor. Balyoz davasında savunma tarafı bu davayı mahkemeye karşı değil kamuoyuna karşı savunuyor. Bunun için de merkez medyadan azımsanmayacak destek buluyorlar.
En son Amerika Birleşik Devletlerinden aldıkları bir raporla yine kamuoyu yaratmayı başardılar. Bunun amacı da çok açık. Balyoz davasında sona yaklaşılıyor. Savunmalarıyla mahkemeyi ikna edemediklerini düşünüyorlar. Bunun için de kamuoyu yaratıp kamuoyuna yönelik bir PR çalışması bu. Yoksa Türk hukuk sisteminde yeri olmayan kurumlardan alınan raporların mahkemede geçerliliğinin olmadığını en iyi o avukatlar biliyor.
Ancak kamuoyu bunun farkında olmadığı için Amerika’dan parası ödenerek alınan raporlara dava açısından geçerli raporlar muamelesi yapıyor.
Çetin Doğan ve avukatlarının iddiası neydi? Bir grup çete bu belgeleri düzenledi belge üretti diyorlardı. Bu iddiaya karşı aralarında benim de bulunduğum bazı yazarlar ise Çetin Doğan’ın avukatlarının iddia ettiği belgelerin Genelkurmay’da güncellenmiş belgeler olduğunu savunuyoruz.
Daha spesifik olarak, Çetin Doğan’ın avukatları, 2003 yılında olmayan kurumların Balyoz CD’lerinde yer aldığını, bunun mümkün olmadığını iddia ediyor. Biz ise bu listelerin güncellendiğini iddia ediyoruz. Bunu ispat için çok net bir yöntem var. Mahkeme veya Çetin Doğan’ın avukatları Genelkurmay Başkanlığı’na dava dosyasında yer alan listelerin Genelkurmay envanterinde bulunan bilgiler olup olmadığını sorsun. Bu bilgilerin güncellenip güncellenmediğini sorsun. Genelkurmay başkanlığının bu listeleri savaş durumuna hazırlık olarak sürekli güncellediğini biliyoruz. Eğer Genelkurmay Başkanlığı böyle bir liste yok, biz bunları tutmuyoruz diye cevap verirse, veya bu listelerde yer alan bilgiler bizim bilgilerle örtüşmüyor derse o zaman Çetin Doğan ve avukatlarının iddiaları doğrudur. Dışarıdan birileri bu listeleri hazırlamıştır. Yok eğer Genelkurmay Başkanlığı bu listeler bize ait ama 2003 yılının listeleri derse o zaman bizim argümanımız doğrudur. TSK içindeki cunta canlı ve bu listeleri kendi uhdelerine alarak 2007 yılına kadar darbe yapmayı hesaplıyorlardı. Bu iddiayı güçlü kılan veri ise, Ergin Saygun’un ABD’de Aralık 2006 yılında Zeyno Baran’a Türkiye’de darbe olma olasılığı %50 demesidir.
Balyozcular darbe yapmak için ABD’yi ikna turlarına çıkmışlardı. Şimdi de kamuoyunu ikna için ABD’den rapor turları başlatmışlar. Oysa ABD’ye kadar gitmeye gerek yok. Genelkurmay’a sorsunlar. O listeler Genelkurmay envanterinde mi değil mi? Güncellenmiş mi güncellenmemiş mi? Her şey ortaya çıkar.
Son dönemde yeniden dolaşıma sokulan Balyoz CD’leri sahte iddiası buradan bakınca mahkemeyi ikna edememiş savunma tarafının kamuoyunu ikna etmek için yaptığı girişimden öte bir şey gibi görünmüyor. Buna ihtiyaçları var çünkü dava sonlanmak üzere.
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...