Bu kavga nasıl biter 3
Gülen cemaatiyle Erdoğan arasında süren kavganın en az konuşlan kısmı tarafların barışma ihtimali. Oysa bu ihtimal konuşulmayacak kadar az bir ihtimal değil. Zira benim bildiğim AKP son iki ay içinde en az iki farklı girişimle Gülen cemaatiyle barışmak istedi. Çok üst düzey görüşmeler talep edildi. Ancak buna cemaatin çok sıcak bakmadığı konuşuluyor.
Hatırlayın kavga yeni başladığında Abdullah Gül, Fehmi Koru’yu Gülen’e aracı göndermiş kavgayı bitirmek için girişimler yapmıştı. Ancak Erdoğan, Gülen’in Gül’e gönderdiği mektubu açıklayarak “kavgaya devam” mesajı vermişti. Gülen’de mektubunda barışmak için bazı şartlar ileri sürmüştü.
Ahmet Davutoğlu başbakan olunca yine benzer girişimler yapıldı. Davutoğlu ve çevresi kavgadan en çok zararlı çıkan tarafın AKP olduğunu gördüğü için Gülen’e aracılar gönderdi. O dönem (Cemaatin ilkesi var mı) başlıklı yazıyla bu girişimi açıklamış cemaati sert bir şekilde eleştirmiştim.
Davutoğlu ve ekibinin son dönemde de, partinin oyları düştükçe “barışalım” mesajları göndermeye başladığı kulislerde konuşuluyor. Ancak Erdoğan’ın zaten hiç hoşlaşmadığı Davutoğlu’nu bitirmek için böylesi bir girişimi fırsata çevireceği de malum. Davutoğlu ekibi bir yandan Gülen Cemaati ile barışmak istiyor ama öbür yandan da Erdoğan’ın mandası altında hükümet etmeye çalıştığından yapabilecekleri çok sınırlı.
Cemaatin de barış teklifine çok sıcak bakmadığı konuşuluyor. Özellikle dünyada yalnızlaşmış, batı ile kavga eden, El-Kaide gibi terör örgütlerine destek vermekle suçlanan bir hükümetle barışmanın, Cemaatin global varlığına yarardan çok zarar getireceğini düşünen Cemaat, belki bir ateşkese evet diyebilir ama barışmayı ve sıcak ilişkiler kurmayı düşünmüyor anlaşılan…
Cemaat ile AKP arasındaki barış ihtimali AKP içinde oluşan ve giderek büyüyen çatlak ile de yakından ilgili. Eğer Erdoğan ülkeyi tek başına yönetmede ısrar etmeye devam ederse, kurduğu otoriter düzeni sağlamlaştırmak için daha fazla baskı, daha fazla yasak uygulamaya koyarsa AKP tavanındaki çatlağın tabana doğru yarılarak büyüyeceği görülüyor.
Bu çatlak büyüyüp ayrıştıkça taraflardan birinin cemaate yaklaşması kaçınılmaz olacak. İşte Cemaat o zaman kendisine yaklaşan o blok ile barışabilir.
Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ali Babacan ve çevresinin Erdoğan ve çevresinden uzaklaştıkça, Cemaate yönelik eleştirileri giderek azaltması bu kaçınılmaz sonun ilk sinyalleri gibi görünüyor…
Yarın: Cemaatin “özür dilemeye gelecekler” beklentisi ne kadar gerçektçi…
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...