Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’na (TÜBİTAK) yönelik kriptolu telefonların dinlenmesi ile ilgili olarak 9’u tutuklu 28 kişi hakkında açılan davanın ikinci duruşması sona erdi.
Mahkeme İmran Ergüler ve Özgür Ören’in tahliyesine karar verdi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar TİB eski başkanvekili Osman Nihat Şen, TİB eski Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu, İsmail Bakar, Halil Çiçek, Hamza Demirezen, İmran Ergüler, Özgür Ören, Ali Osman Tekin ve Yunus Şahin’in ile tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları katıldı. Sanık savunmalarının ardından talepleri alan mahkeme ara kararlarını açıkladı. Mahkeme tutuklu sanıklar İmran Ergüler ve Özgür Ören’in tahliyesine karar verdi. Davanın ilk duruşmasında ise 3 kişi tahliye edilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı TÜBİTAK ve TİB’de görevli 28 kişi hakkında kriptolu ve normal telefonların dinlenmesi ile ilgili olarak iddianame hazırlamıştı. İddianamede Recep Tayyip Erdoğan, Sadullah Ergin, Fatma Şahin ve Cevdet Yılmaz şikayetçi olarak gösterildi. İddianamede ayrıca Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere çoğu bakan 29 kişi mağdur olarak gösterildi. İddianamede Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü de mağdur olarak gösterildi.
Şüphelilere ise silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme ve erişilmez kılmak suçları yöneltildi.
Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...