Bu kavga nasıl biter 1
Gülen cemaati ile AKP (aslında Erdoğan) arasında süren kavga devam ediyor. Erdoğan tüm ağırlığıyla bu kavgayı sürdürmeye kararlı görünüyor ama AKP’liler bu kavgadan hem yoruldu, hem de her geçen gün daha fazla zarar ettiklerinin farkına varmaya başladılar.
Eğer Erdoğan yolsuzlukları örtmek için Gülen cemaatine kavga açmamış olsaydı, bugün AKP’nin tek başına iktidar olup olmayacağını konuşur muyduk? Eğer Erdoğan dört bakanı adalete teslim edip yoluna devam etseydi bugün ülkedeki istikrarsızlık devam eder miydi? Eğer Erdoğan Gülen cemaatini bitirmek için girişimler yapmasaydı, dershanelerini kapatmaya, bankalarına el koymaya kalkmasaydı, Türk okullarını kapatmak için akla hayale gelmedik yöntemlere başvurmasaydı, Afrikalı ülkelere bile sözünü dinletemeyen bir lider durumuna düşer miydi?
Erdoğan bütün bunlara neden gereksinim duydu? Her şey yolunda giderken Erdoğan neden hem ta 2010 yılında bürokrat havuzları kurup, Cemaatçileri tasfiye etmeye karar verdi? Cemaatçileri tasfiye etmek için neden Böcek kumpası gibi, kumpaslara gereksinim duyuldu? Erdoğan neden birden bire Cemaati bitirmeye karar verdi? Onu cemaati bitirebileceğine inandıran, bu savaşı açmasını isteyen kimdi?
Bu soruların cevabını bulmadan Erdoğan ile Gülen cemaati arasındaki savaşın nasıl biteceğini tahmin edemeyiz. Bu kavganın temeline ilişkin ortada konuşulan en mantıklı teori şu: Erdoğan diğer tüm cemaatlerle birlikte Gülen cemaatini de kendi kontrolü altına alıp başına da yakınını geçirme projesi için bu kavgaya girişti. Bazı cemaatleri finansal olarak destekleyerek denetimine aldı. Bazı cemaatleri böldü, örneğin Mahmut efendi cemaati. Bazı cemaatlere baskı yaptı, örneğin Süleymancılar, Gülen cemaatini de Kemalettin Özdemir, Hüseyin Gülerce gibi kişiler eliyle bölüp kontrolü altına almak istedi, ancak cemaat direnince kavga çıktı…
Eğer bu teori doğruysa, savaşın sonunu tahmin etmek kolay. Erdoğan bu savaşı kaybeder. Nedeni basit; Dini grupları ve yapıları kendi kontrolü altında toplamak isteyen ilk lider Erdoğan değil. Emevi sultanlarından Osmanlılara bir çok siyasi lider bunu denedi. Bunun için dönemin din alimlerini hapislere attılar. Ama kaybedenler hep sultanlar ve siyasi liderler oldu.
Cumhuriyet döneminde de bu denendi. Atatürk ve İnönü dini yapıları Diyanet eliyle kendi kontrolü altına almak için Said Nursi başta olmak üzere bir çok dini lideri hapse attı, sürgüne yolladı. Ne oldu, kim kazandı? Nurculuk öldü mü?
Devam edeceğiz…
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...