Türkiye’de Genel Seçimlerin üzerinden bir ayı aşkın bir süre geçti. Seçim öncesinde enaniyette zirve yapıp büyük konuşanlara, her ortamda ahkam kesenlere, kendilerini kaf dağında görenlere, milletin efendisi gibi davrananlara, iktidarı çantada keklik görenlere, hatta 400 milletvekili çıkarıp başkanlık hesapları yapanlara Türk milleti koca bir “DUR!” dedi. AKP ilk mağlubiyetini alıp 13 yıllık iktidarını kaybetti. Milli irade dedikleri sandıklara ve AKP’yi iktidardan eden seçmenlere küfür eder hale geldiler. Türkiye bugünlerde koalisyon görüşmelerini ve pazarlıklarını konuşur.

Avrupa’da da 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile başlayan ve 2015 genel seçimlerde daha yoğun yaşanan seçim çalışmaları artık geride kaldı. Avrupa’da camiler ve cami dernekleri siyasete alet edilip AKP seçim bürosu olarak kullanılmıştı. Seçim çalışmalarında hiç görmediği kadar siyasi görmüş, Türkiye’de siyasi tartışmalar hararetlendikçe birleşme mekanları olması gereken bu mekanlar ayrışma mekanları haline gelmişti. Öyle ki AKP ve AKP’nin Avrupa uzantısı UETD bizzat Diyanet camileri eliyle fişleme kayıtları tutar hale gelmişti. Fakat 7 Haziran’da yaşanan ağır şoktan sonra camiler, cami dernekleri ve UETD derin bir sessizliğe büründü.

Avrupa’daki Türk vatandaşlar hararetli geçen Genel Seçimleri çabuk unutmuş görünüyor. Seçimlerden sonra onların gündemlerinde sadece memlekette tatil planları olduğunu söyleyebiliriz. Peki ya camiler, cami yöneticileri, UETD’liler ve Avrupa’da cirit atan AKP’li siyasiler ne alemde?

Daha önce her yerde ve her ortamda birlikte boy gösteren, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen AKP’li siyasiler ve onlara teşne cami dernekleri ve yöneticileri artık birbirlerine pek kale almaz oldu.

Nasıl mı?

Meseleyi örnek teşkil eden bir misalle açıklayayım;

Geçtiğimiz günlerde Belçika’da AKP ve UETD’nin kalesi olarak bilinen Beringen şehrinde Diyanet camii önderliğinde çeşitli cami dernekleri (milli görüş, tekke) ile birlikte Beringen Cami Dernekleri Birliği kuruldu. Yeni kurulan dernek düzenlediği iftar programıyla bölge vatandaşları ile bir araya gelip kuruluşunu ilan etti. Programa belediye başkanı ve cami dernekleri başkanları yanı sıra Anvers Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu davetliler arasında idi. İftar programında topluma birlik ve beraberlik mesajları verildi.

Buraya kadar bir şey yok. Fakat asıl mesele, UETD ve cami yöneticilerinin el üstünde tuttuğu, akp partizanlarının Avrupa’da “ağabey” olarak gördüğü, camileri bizzat parti propaganda üssü olarak kullanan AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk aynı gün Beringen şehrinde idi.
Son iki yıldır her karede birlikten görünen ve hareket edenler bu iftar programına Külünk’ü davet etmedi. Davet edilmemesinin nedeni olarak Cami Dernekleri Birliği yöneticilerinin bu davete sıcak bakmadığı ve karşı geldiği konuşuluyor.

Bunun üzerine Külünk, UETD’li birkaç yönetici ile iftarını aynı şehirde bir kebapçıda yapıp, belki de çok arzuladığı ve alışık olduğu şekilde vatandaş ile buluşup mikrofon elinde AKP propagandası yapamadan Beringen’den sessiz sedasız ayrılmak zorunda kaldı.

Son seçimlerde ağır bir yara alan AKP bundan sonra artık toparlanamaz. Her geçen gün parti icinde çatlaklar büyüyor. Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da AKP’nin güç kaybettiğini ve gözden düştüğünü şahit olacağız.

Nasıl derler; ARTIK BU RÜZGAR DÖNDÜ!

Ali Yumlu