Sosyal medya etkin bir mecraya dönüşünce İstihbarat servisleri de bu mecrayı kullanmaya başladı. Dünya istihbaratı sosyal medya kullanıcısı terör örgütlerini talip ederken, Türkiye gibi anti-demokratik ülkelerin istihbarat servisleri ise sosyal medyayı “iç düşmanlara” karşı bir kumpas mecrası olarak kullanıyor.
Türkiye’de AKP’nin paralı troller tuttuğu biliniyor. Ancak İstihbarat teşkilatlarının sosyal medyayı nasıl kullandığı çok bilinmiyor. Geçenlerde karşılaştığım bir güvenlik uzmanı istihbarat birimleri ve MİT’in sosyal medyayı nasıl kullandığını tek tek anlattı. MİT’in ve tüm istihbarat birimlerinin sosyal medya kullanıcıları ilk etapta üç ana gruba ayrılmış durumda. Esasen mantık Dursun Çiçek’in yönettiği İnternet andıcı mantığıyla aynı.
Birinci grupta vatan millet vurgulu, devletin resmi görüşünü yansıtan sosyal medya kullanıcıları var. Bunların görevi devletin resmi ideolojisini sosyal medyada seslendirmek.
İkinci grupta terör örgütlerini takip eden, onların hesaplarını ve ilişkilerini çıkarmaya çalışkan, zaman zaman DM’den mesajlar atıp hesapları ele geçiren, DM’leri kontrol eden bir ekip var. Bu ekibin yaptığı iş geleneksel anlamda istihbaratçılığa en yakın iş.
Üçüncü grupta ise “ajan provokatör” mantığının sosyal medyaya uyarlanmış versiyonu var. Bu gruptaki hesaplar hedef kitledenmiş gibi görünen, gerçek hayatta da mümkün olduğunca hedefe konulan kitle ile yakından irtibatlı olan olmaya çalışan isimler tarafından yönetiliyor. Esas amacı şu: O grupları mobilize etmek, MİT ve diğer istihbarat servislerinin istediği yönde kanalize etmek. Zamanı geldiğinde de operasyonlar zemin hazırlamak.
Son zamanlarda Gülen Cemaatine yönelik sıklaştırılan operasyonlar Sosyal medyada da yaygınlaştırılmış durumda. Konuştuğum istihbaratçı çok ısrar edince Cemaattenmiş gibi görünen ama asıl görevi “ajan provokatör” lük yapmak olan bir hesabı anlattı. Hatta iddiasına göre yakında bu hesap üzerinden Cemaate yeni operasyon yapılacak. Süreç olgunlaştırıldı. Bakalım istihbaratçı kaynağımın dediği doğru çıkacak mı.
Madem sosyal medyada ajan provokatörler var o zaman bu alemde olan gazetecilerin görevi de bunları deşifre etmek. Güvenlik bürokratının iddiasına göre Cemaatten gibi görünen hesap Twitter’de çok aktif olan bir hesap; Fedakar Kişi.
Bu hesap daha önce Dolmabahçe’ye yapılan ve daha çok istihbarat kumpası gibi duran DHKP-C saldırısını önceden bilmesiyle gündeme gelmişti. Doğrusu o dönem de bir İsihbarat kumpası gibi görünen, patlamayan bomba, tutukluk yapan tabanca, ve cezahi ehliyeti olmayan birine yaptırılan bir eylem, Dolmabahçe saldırısına yönelik o deşifrenin bir İstihbarat operasyonu olabileceğini düşünmüştüm. Ancak kaynağım anlatınca daha tüm taşlar yerine oturdu.
Şöyle ki; Hesabı kullanan O.K isimli bir kişi. İstanbul’da esnaf görünümünde. Ancak ne hikmetse elinde MİT’e ait bilgi notları dolaşıyor. Israrla Cemaate yakın kişilerle irtibat kurmaya çalışıyor. Amacının Cemaate yakın görünüp Cemaate yönelik bir istihbarat operasyonu başlatmak olduğu, klasik anlamda bir ajan provokatörlük görevi üstlendiği düşünülüyor.
Kaynağım çok ilginç bir bilgi daha verdi. Twitterde Fekakar_kisi hesabını kullanan O.K.’nin haber kaynağı bir Yardımcı İstihbarat Elemanı Osman K. Bu kişi çevresinde büyük dolandırıcı olarak biliniyor. Kendisini MİT elemanı olarak tanıtıp bir çok kişiyi dolandırdığı biliniyor. Ne hikmetse 1999’dan bu yana mahkeme tarafından aranıyor ama Ankara’da İstanbul’da elini kolunu sallayarak dolaşıyor milleti dolandırmaya devam ediyor. Osman K’nın dolandırmadığı kişi yok, mahkeme araması var ama o dolandırmaya devam ediyor. İstihbarat elemanı olmasa iki günde yakalanacak bu kişi her nasıl oluyorsa 1999’dan veri mahkemenin tutuklama kararına rağmen yakalanamıyor.
Cemaati baskı ve yıldırmayla çökertemeyen istihbaratçıların ahalaki zaafı gündeme getireceği bunun için de Cemaate yakınmış gibi görünen sosyal medya hesapları üzerinden bir ahlaki zaaf algısı için düğmeye basıldığı konuşuluyor. Hatırlanacağı gibi istihbaratçılar Samanyolu Yayın Grubunda görev yapan Ekrem Yalvak’ın peşine takılmış, görüntülerini çekmiş, sonra da o operasyonu kullandıkları bir Havuz tetikçisi üzerinden operasyona çevirmişlerdi.
Benzer bir operasyonu Fedakar Kişi üzerinden çekecekler. Fedakar Kişi’nin daha öncede Cemaate ait bir hesap olduğu MİT’in arka kapısı olarak algılanan Oda TV üzerinden yaygınlaştırmışlardı. Şimdi o hesaplar üzerinden bir algı operasyonu başlatılacak. En azından kaynağımın iddiası bu yönde.
Dün Ekrem Yalvak üzerinden yapılan algı operasyonun benzeri MİT adına çalışan, elinde MİT’in bilgi notları bulunan Fedakar Kişi üzerinden yapılacağı konuşuluyor.
Peki operasyonun amacı ne:
Operasyonun amacı şu: Cemaatin seçimler döneminde Referandumdaki gibi sokağa inip, AKP’nin okullara yaptığı baskını anlatacağı endişesini bertaraf etmek. Cemaat sokağa inince, gittiği evlerde, aslında halkın parasını alıp kumara yatıran, ahlaksızlık yapan, kadına travestiye yatıran insanlar olarak göstermek. Böylece Cemaatin sokaktaki gücünü kırıp, onları sokağa çıkamaz hale getirmek ve seçim öncesi büyük bir algı operasyonu ile Cemaatin AKP’den götüreceği %2 ye yakın oy kaybını önlemek.
Osmanlı’da oyun bitmez derler. Neo-Osmanlı’da belaltı oyunu bitmiyor….
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…
Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...