Rıza Sarraf meselesi yeniden Türkiye’nin gündemine oturdu. Kapanacağa da benzemiyor. Karşımızda İran adına belirli bir dönem kara para aklayan güçlü bir yapı var. Zencani ve Sarraf bu işlerin Türkiye ayağında etkin görünüyorlar. Söz konusu yapının uluslararası boyutu ve sayısı ihtimal ki ileride gün yüzüne çıkacak ve ne ile muhatap olduğumuz netleşecek.
Kim bilir belki de Avrupa, Gladyo benzeri başka bir operasyonun altına imza atmak istediği gün?
Böyle kirli işlerde her zaman olduğu gibi ön planda duran isimleri tartışsak da işin ciddiyeti açısından arka plandaki networkun son dererce güçlü olması gerekiyor. Yani efendileri Sarraf’ı önümüze kurban olarak atıp meseleyi unutturmak isteyebilirler.
Fakat burada başka bir mesele var ki dikkat çekici;
Bilindiği üzere cemaat ana teması eğitim olan ve sadece Türkiye’de değil Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya kadar yayılmış olan güçlü bir networka sahip. Bu sistemi işletirken de gayet başarılı ve verimli. En basitinden Türkçe Olimpiyatları’ndaki başarısı ortada. Çabuk örgütleniyor ve etkin sonuçlar alabiliyor.
Acaba diyorsunuz ister istemez?
“Birileri” cemaatin bu yapısından faydalanarak onlara şimdilerde Türkiye’nin gündemini yoğun olarak meşgul etmekte olan para transferi ile ilgili bir teklif getirdi mi? Direkt bunu söylemeye gerek yok. Mesela masum ve iyi gerekçeler ile İslami tebliğ bahanesiyle ona böyle bir görev vermek istedi mi?
Yine;
Kendisine böyle bir teklifin getirilmesine cemaat olumsuz bir karşılık verince mi özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra hedef tahtasına konuldu?
Neden olmasın?
Bu ihtimali de düşünmekte fayda var.