Dün yazdığım Cemaat içindeki ilahiyatçı Sosyal Bilimci tartışmasına dair yazıma ilahiyatçı Ergün Çapan’dan açıklama geldi. Çapan açıklamasında içtihada karşı olmadıklarını anlatıp şu hususların açtını çiziyor:
Emre bey, fakir İslam’ın evrensellik ve esnekliğinin farklı zaman ve coğrafyalarda yaşanabilirliğinin en önemli dinamiklerinden olan “içtihad”a nasıl karşı olabilir. İçtihad kapısı ehline açıktır. Ve zaten ehli de bunu yapmaktadır. 170 küsur ülkede Hocaefendi’nin rehberliğinde faaliyet gösteren hizmet hareketinin fiili olarak yaptığı pek çok içtihadlar vardır. Önemli olan İslam’ın özüne ve temel değerlerine bağlı içtihad ve yorumlarda bulunmaktır. Diğer taraftan daha iki sene önce içtihad ve kıyas ile ilgili uluslar arası _zannedersem 94 ülke ulemasının katılımıyla_ bir sempozyum yapmıştık.
O sempozyumda da Dinde sabit değişmeyen hükümler olduğu gibi değişime açık olanlar da olduğu bunların üzerinde İslami ilimler ve diğer branşlarda uzman heyetler tarafından bu konuların tespit edilip çalışılması gerektiği üzerinde durulmuştu. Deniz hukuku, arazi hukuku, devletler arası hukuk vs. gibi pek çok konuda içtihada açık, zamanın şartların, örf ve adetin değişmesi ile değişen konular vardır.
İslam’ın sübutu kati, delaleti kati naslarında içtihad olmaz. Beş vakit namaz, zekat ve ramazan orucunun farziyeti, gasbın haram olması gibi. İtiraz edilen yaklaşım ise Fazlurrahman ve o çizgiyi benimseyenlerin Kur’an ahkamının tarihsel olduğunu, içinde bulunan şartların gerektirdiği maslahatlara göre değişebileceğini söylemeleri ve sübutu kati delaleti kati hükmü kati nasları bile kendilerince değiştirmeye kalkmalarıdır. Mesela, faiz ve başörtüsünün tarihsel olduğunu öne sürmeleridirler. Nitekim “Kuran’ın evrenselliği, tarihselcilik ve hermenotik” ile ilgili Yeni Ümit dergisinde bir dosya çalışması yapmıştık. Daha sonra kitap olarak da neşredildi.
Dolayısıyla fakirin daha önceden de az-çok çalıştığı bu konular ile ilgili attığı bazı mesajları; birilerini kastediyor, onlara cevap veriyor, cemaat içinde fikir ayrılığı şeklinde yorumlamak ne derece doğrudur! Zatı aliniz gibi önemli bir ilim adamının cemaat içinde fikri ayrılık var nereye gidecek bu iş, falanlar bir grup filanlar bir grup demenizi cidden anlamakta çok zorlanıyorum. Fikirlere, fikir ile cevap verme yerine herhangi bir şahsı veya şahısları hedef almadan ifade edilen düşüncelere bir adres bulup inşikak ve iftira malzeme yapmak pek insaflı ve hakkaniyetli bir davranış olmasa gerektir. Saygı ve hürmetlerimle.
Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.
Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...