Özgür Düşünce gazetesi yazarı Ergun Babahan, bugünkü yazısında Erdoğan ve Davutoğlu arasında tırmanan gerilime dair önemli tespitlerde bulundu..

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasındaki birçok konuda fikir ayrılığının olduğunu örnekleriyle birlikte anlatan Babahan “Gidişat, “Davutoğlu out”, “Binali Yıldırım in” gibi görünüyor” dedi.

İşte Ergün Babahan’ın bugünkü yazısı…

Davutoğlu’nun suyu ısınıyor mu?

“Lider benim, Erdoğan efsane lider” sözüyle başkanlık hayali kuran Erdoğan’ın yoluna taş koyacağının işaretini verdi aslında. Efsane lider, efsane golcü gibi bir şey… Görevini başarıyla yapmış, emekli olmuş köşesine çekilmiş kişiler için kullanılır.

Davutoğlu’nun bir yandan Erdoğan’ı başkan yapmak için çalışırken, diğer yandan “efsane lider” kadrosuna tayin etmesi, ikili arasındaki gerilimlerin su yüzüne vurumuydu aslında.

Ahmet Davutoğlu şimdi konumunu kendi medyasını yaratarak güçlendirmeye çalışıyor. Saray medyası gazetelerin bedava dağıtıldığı yerlerde bile okunmadığı bir dönemde, Davutoğlu’na yakın duran ekipler birbiri ardına gazete çıkarmaya başlıyor.

Davutoğlu ekibinin, Erdoğan’ın başta para, her şeyi kontrol ettiğine inanılan bir dönemde bu gazete yatırımlarına kaynak bulması önemli çünkü ‘Anadolu Kaplanları’nın gidişattan memnun olmadığını gösteriyor. Kaynağın oralardan gelmesi kuvvetle muhtemel.

Saray medyasına karşı hükümet medyasının ortaya çıkması, kavganın şiddetleneceğinin bir göstergesi aslında. Başkanlık sistemi başta olmak üzere, birçok konuda kırılma yaşanabileceğinin ve bunun altyapısının hazırlandığı anlaşılıyor.

Cerattepe bu bakış farklılığının bir başka göstergesi. Davutoğlu, bölgede madene karşı çıkan göstericilerle görüşüp çalışmaların yargı kararına kadar durdurulduğunu açıklarken, Erdoğan göstericileri ‘Yavru Gezi’cilere benzetti mesela. Bölgeden çalışmaların sürdüğüne ilişkin gelen haberler, atanmış yerel yöneticilerin Davutoğlu’nu değil, Saray’ı dinlediği iddialarını güçlendiriyor.

Anayasa Mahkemesi kararlarından Merkez Bankası’nın özerkliğine kadar bir alanda Saray ile Davutoğlu arasındaki makas açılıyor. Başta Kürt sorunu olmak üzere temel meselelerde yaklaşım aynı olsa da yönetim anlayışı ve nüanslarda farklılık ortaya çıkıyor.

Bu bir kırılmaya yol açar mı?

Zor görülüyor çünkü, parti, teşkilat, taban ve bürokrasi Erdoğan’ın mutlak kontrolünde. Davutoğlu, partisinin grup başkan vekillerini bile atayamıyor. Ancak liderliğe oynaması, anayasa değişikliğinde ipe un sermesi ve Türk tipi başkanlık yerine kuvvetler ayrılığına dayanan bir sistemi savunur görünmesi Erdoğan’ı rahatsız ediyor.

Sözcü’de dün yayınlanan kulis haberi bu gerilimin bir göstergesi:

“Hükümeti ‘yeterli çalışmayı’ yapmamakla suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarındaki ‘uyumsuzluğa’ dikkat çekti. Bu böyle gitmez. Düzeltilmesi gerekir” yorumunu yaptı. Başbakanlık görevini Ahmet Davutoğlu‘na bıraktığında Merkez Bankası’nın kasasında 127 milyar dolar olduğunu söyleyen Erdoğan, “Şimdi kasada 99 milyar dolar var. Bu tablo taşınamaz. Böyle giderse 2019 yılına kadar, 2001 krizinden daha büyük kriz çıkar.”

Bu sözler, Erdoğan’ın Meclis Grubu’nu parti yönetiminde bir değişikliğe hazırladığının işareti. Gidişat, “Davutoğlu out”, “Binali Yıldırım in” gibi görünüyor.

Yaşayıp göreceğiz.

 

Aktifhaber