Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, Hakkari ve Şırnak’ın şehir merkezlerinin taşımasının PKK’nın işine yarayacağını söyledi.

Ahmet Takan bugünkü yazısında, “Aslında böyle bir uygulamanın ilan edilerek üslenme bölgesinin kaydırılacağının söylenmesi bile örgüte moral destek sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

İşte Ahmet Takan’ın bugünkü yazısı…

İl merkezlerini ilçelere taşıyacaklar; terörü temizleyecekler!…

Aynı zihniyet, bebek katili Öcalan’ın beslendiği İmralı malikanesini de lüks villa haline getirmişti. Odaları baştan sona lüks bir şekilde tefriş ettikten sonra ziyaretçi trafiğini sonuna kadar açmış, istediği dostlarını da yanı başına aldırıvermişti!..  Hatıra fotoğrafları boy boy Recebi ve sosyal medyada servis ediliyordu. “Cici çocuk” Öcalan ile terörü bitireceklerdi. Kandil’i de Davos’a çevirmişlerdi. Gidenler gelenler, konferanslar, kongreler… Bağ-bahçelerde ağırlanan gazetecilerle yapılan röportajlar ve fotoğrafları… Televizyon programları…

2012 yılının son aylarında pişirilen 2013 yılının başından itibaren uygulamaya konulan sözde çözüm süreciyle de  PKK’nın biteceği söylenmişti.

Geldik bu günlere!…

Önce çözüm/çözülme sürecinin bir hesabının verilmesi lazım. 2 yılda bu kadar silah bu kadar militan yığınağı yapılırken güvenlik güçlerinin onca müracaatını geri çeviren Valiler, “bunları görmeyin” diyen Ankara‘daki sağırlaşan yöneticileri ne yapacağız?..

Yenimahalle’de şatosunda purosunu tüttürüp KCK’nın özyönetim adı altında özerklik inşasının kilometre taşlarını döşeyenleri ne yapacağız?..

Evet, bir taraftan olanca gücüyle terör yuvalarının üzerine çökülmeli ve bu sonuna kadar desteklenmeli. Ancak, diğer taraftan örgütü son 3 yılda; içerde bin 500 militan sayısının 6 bin 700’e çıkmasını sağlayan Kandil merkezli Kuzey Irak ve bir ölçüde Suriye’de 4 bin 500’den 20 bine ulaşmasına neden olansiyasetçilere, bürokratlara “çözüm” deyip çözülmenin altına imza atanların alayına birden soruşturma açılması gerekmez mi?..

Sen, kamu düzeninin sağlanması için Kandil’e çağrı yap bende çözümü/çözülmeyi tekrar başlatayım. Terörist başı Öcalan’da bu kadar saf değil tabi. Önce, Oslo’da İmralı’da ve Dolmabahçe de verilen sözlerin tutulmasını istiyor.

Buradan tartışmaya devam edelim iktidarın taşımalı şehir projesini;

Hakkari‘nin Yüksekova’ya, Şırnak’ın ise Cizre’ye taşınması fikri ortaya atıldı. Devamı da gelecek gibi!.. Aslında böyle bir uygulamanın ilan edilerek üslenme bölgesinin kaydırılacağının söylenmesi bile örgüte moral destek sağlayacaktır. Gerçekte, güvenlik gerekçesinin dışında amaçların olduğu izlenimlerini güçlendiriyor. Hakkari‘nin merkezi coğrafi olarak güvenliği zor sağlanan bir yer. Yüksekova ise hem örgüt ile mücadelede hem de şehrin terör örgütüne karşı savunulmasında daha elverişli. Havalimanı üzerinden Batı’ya açık, ulaşım imkanları daha iyi. Güvenlik güçlerinin daha güçlü bir şekilde üstlenmesini sağlayacak bir konuma sahip. Önceden beri devletin böyle bir uygulaması var. Bir yeri savunmada güçlük yaşıyorsa orayı il yapıyor. Savunma hattını ona göre kuruyor. O nedenle Şırnak 1990’larda il yapıldı ve PKK’nın büyük eylemleri bertaraf edildi.Cizre, Şırnak’a göre daha büyük ve geniş bir alana sahip. İpek yolu üzerinde… Ulaşım imkanları daha müsait…

Örgüt ile mücadele açısından Cizre önemli bir merkez. Eğer Cizre il merkezi olursa Şırnak da bir süre sonra Beytüşşebap ve Uludere olur. Çünkü, Şırnak’ın hemen 5-6 km ilerisinde ve Cudi Dağında örgütün çok önemli kampları var ve gelip gitmek yaya 20 dakika sürüyor. Şırnak bu kadar askeri güçle tutulmaya çalışılıyor, kaldı ki; 1992’de PKK 300 kişi ile baskın yapıyor ve günlerce süren çatışmalar yaşanıyordu.

Şırnak il merkezinin taşınması demek Beytüşşebap, Uludere ve Şırnak ın tamamen örgüte teslimi demek. Çünkü; bu 3 yerleşim yerine Cizre’den asla ulaşamaz ve yardım götüremezsiniz. Cizre ve Silopi için sınır güvenliği; hem Irak ve hem de Suriye ile sınır var ve Suriye tarafında PYD hakim. Lise çocukları antrenman yapmak ve silah bomba eğitimi almak için hafta sonları Suriye’ye gidip gelebiliyorlar!..

O kadar çok delik var ki , hangi birini kapatacaksın?..

Gelelim sözün özüne…

Hakkari ve Şırnak’ı devletin boşaltması örgütte yeni bir motivasyona neden olabilir. “Devletin terk etmesini sağladık” derler. Bu hamlelerin içi boş olursa devamı gelmez ise örgüte yarar. Şehirler taşınsa bile güvenlik güçleri mobilize çalışmıyor. Bu yönde imkanlar verilmiyor. TOKİ sabit kalekol adı altında sürekli karakol inşa ediyor. Daha çok mevsimsel mobil karakollar olmalı.

Kendi halkını göçe zorlayan devlet konumuna düşülmemeli. Devlet, Hakkari ve Şırnak’ta tutunamadı düşüncesinin oluşmasına fırsat verilmemeli.

PKK’nın son dönemde etkili olduğu Cizre ve Yüksekova’da devletin kurumlarıyla halkın yanında olması ve varlığını göstermesi faydalı olacaktır.Taşınma işlemi kesinlikle PKK ile pazarlık konusu yapılmamalı.

Bu hamleler, PKK’nın en zayıf olduğu yıllarda yapılması daha büyük avantajlar sağlardı.

PKK temizlendikten sonra başlatılacak kentsel dönüşüm ve il merkezlerinin taşınma işlemleri AKP’ci rant baronlarına peşkeş çekilmemeli…

Kentsel dönüşüm ve taşınma işlemlerinde rantçıların değil bölgenin sosyal yapısını bilenlerin ve terörle adam gibi mücadele edenlerin görüşlerinin alınması elzemdir!..

Bir de !..

Kandil ve İmralı’daki cerahat inleri de yerli yerinde dururken Hakkari ve Şırnak dahil topunun yerini değiştirseniz ne yazar!…

 

Aktifhaber

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...