Erdoğan’ın başkanlık tartışmasını yeniden gündeme gertiremsinin ardından uzun süredir Ankara kulislerinde bir senaryo konuşuluyor. Buna göre Erdoğan Anayasayı referanduma götürecek 13 muhalefet milletvekilini “ikna ederek” gerekli desteği bulacağı iddia ediliyordu.

Erdoğan’ın muhalefetten ikna edeceği onüç vekil yavaş yavaş belli olmaya başladı. Bunlardan birinin Deniz Baykal oluğu anlaşılıyor. Deniz Baykal dün CNN Türk televizyonuna çıktı bir CHP vekili değil AKP’nin eş başkanı gibi CHP’yi ve kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Baykal’ın sürpriz çıkışı ankara kulislerinde “Baykal Erdoğan’ı başkan yaptıracak” yorumlarına neden oldu.

Baykal’ın Erdoğan’ı başkan yaptıracağı iddiasını güçlendiren bir veri de havuz medyasının Baykal’a olan desteğiydi. Havuz medyası Baykal’ı MİLLİ ilan etti, Baykal’a soru sora Deniz Zeyrek’i ise neredeyse hain ilan etti.

Hatırlanacağı gibi Baykal 7 haziran seçimlerinden sonra da koşa koşa köşke çıkmış, Erdoğan’ın erken seçim operasyonunun bir piyonu olmayı tercih etmişti.

İşte Star gazetesinin Baykal’ı milli ilan ettiği o haberi:

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 15 Şubat akşamı Ahmet Hakan’ın CNN Türk’teki yayınında CHP’nin terör meselesiyle ilgili tutumunu eleştirdi.

CHP’DEN BAZI ARKADAŞLAR TERÖR KONUSUNDA HDP ÇİZGİSİNE KAYDI

Güneydoğu’da terörle, şiddetle bir mücadele olduğunu, ülkenin içine, mahalleye yerleşmiş bir terör olduğunu vurgulayarak “Bizim içimizde PYD konusunda olduğu gibi bazı arkadaşlarımız terör konusunda çizgiyi HDP çizgisine doğru taşıyan açılımlar içine doğru girdiler” ifadelerini kullandı.

Baykal, diğer siyasi partilerin terörle mücadele konusunda CHP’nin tutumunu eleştirdiği gibi, halktan ve CHP tabanından da benzer tepkiler yükseldiğinin altını çizdi.

Programda, Deniz Baykal’ın CHP’yle ilgili eleştirilerine, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek’in reaksiyon göstermesi dikkat çekti.

Baykal’ın PKK ve PYD konusundaki milli duruşunu ve bu konuda CHP’nin yanlış tutumunu anlatmasını hazmedemeyen Zeyrek, sürekli Baykal’ın konuşmasını keserek itiraz dolu cümlelerle araya girdi.

Baykal CHP’nin üstüne düşeni, kendi sorumluğu kapsamında milli söylemlerde bulunmasını savunurken bile Zeyrek “Ama faturayı CHP’ye kesiyorsunuz” şeklinde çıkışlar yaparak, dikkati iktidar yönüne çekmeye çalıştı.

İşte Deniz Baykal’ın sözleri ve Deniz Zeyrek’in itirazlarından oluşan o diyalog:

Baykal: Bizim içimizde, PYD konusunda olduğu gibi yine bazı arkadaşlarımız terör konusunda çizgiyi HDP çizgisine doğru taşıyan açılımlar içine doğru girdiler.

Son dönemde mesela Güneydoğu’da terörle, şiddetle bir mücadele var. Ülkenin içinde, kente, mahalleye, yatak odasına yerleşmiş bir terör var. Burada iki temel nokta var. Bunlardan birisi, oradaki yerleşik teröre göz yumamayız. Doğal karşılayamayız.

Zeyrek: Kim doğal karşılıyor? Ben anlamadım. Karşı çıkmıyor mu CHP’liler? CHP şu anda devletin PKK’yla mücadelesine destek olmuyor mu? ‘Bazı arkadaşlar’ dediğiniz arkadaşlar destek olmuyor mu?

Baykal: Ben bu konuda hiçbir tereddütün yaratılmaması gerektiğine inanıyorum. Çok net bir şekilde terörle mücadele konusunda bizim kararlı ve cesur bir tavır içinde olmamız gerekiyor.

Zeyrek: Şimdi, Kılıçdaroğlu şöyle bir tablo ortaya koydu. Daha önce de görüştük. 1- Terörle mücadeleye tam destek. 2- İnsan haklarına tam saygı. 3- Bu bahsettiğiniz demokratik, Kürt sorunu olan kısmı, TBMM çatısı altında çözüm.

Baykal: Bakın, bir takım doğru telaffuzların yapılmış olması, izlenmekte olan bir politikanın o şekilde algılanması anlamına gelmez. Ben isterim ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin terör konusundaki tavrıyla ilgili hiç kimsenin kafasında bir tereddüt olmasın. Terörle mücadele konusunda bizim şahsen “falan kişinin, filan kişinin” ya da şurada, burada yapılan bir açıklamanın değil, algılamanın tümüyle oturmasını sağlamak lazım. Bu konuda bir zafiyet var mı? Evet var.

Zeyrek: Nedir işte? Ben onu soruyorum. Yani net bir şekilde koyarsanız, CHP’liler de belki anlar, yanlışlarını düzeltir. Yani “şu ifadeyi kullanıyorlar, bu yanlıştır..”

Baykal: Yani şimdi ayrıntıya girmeyelim. Yığınla söz edecek olay var. Biz mesela o bölgede yürütülen çatışmanın hukuka insan haklarına uygun yapılması, bir an önce sonuçlanması konusunda duyarlılık göstermekle yükümlüyüz. Bu duyarlılığın gösterildiğinden kuşku duymuyoruz. Bu yeterince gösteriliyor. Bu sürecin sorumluluğun iktidarda olduğunun anlatılmasına ihtiyaç var. Bunun da yeterince yaptığımız kanısındayım. Ama bu mücadelenin terörü kentlerin dışına çıkaracak bir sonuca ulaşması konusunda kararlılığımızın, bekleyişimizin yeterince topluma taşındığı kanısında değilim.

Dikkat edin, bize karşı terör konusunda diğer partilerin yönelttiği suçlamaların çoğu bu noktadadır.

Zeyrek: Ama bu, “En iyi savunma saldırıdır” anlayışından çıkıyor olabilir mi? Yani mesela benim aklıma şu soru geliyor…

Baykal: Bu kararı verecek olan toplum. Toplumun bu konudaki algılaması. Yani, ben toplumla ilişkisi yüksek birisiyim.

Zeyrek: Faturayı biraz CHP’ye kesiyorsunuz da onun için. Olay buraya gelmiş. 14 yıllık bir iktidar var. Siz şu an öyle bir anlattınız ki, CHP’nin bu olaya bakışındaki eksiklik bunun altında yatan nedenmiş gibi bir sonuç çıkarılabilir. O bakımdan soruyorum.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...