Fuat Baran

İmam Hatip Lisesi mezunu, hep hayalinde doktor olmak olan biri.

Üniversite sınavlarına hazırlanırken, fizik 3 diye bir dersin olduğunu dershanede öğrenen talihsiz.

İmam Hatip lisesinde okuyup, sayısalcı olmuş bir gariban.

Dershaneye gidince fizik, kimya biyoloji öğrenmiş, ancak bu bilgiler sınava girdiği ilk yıl üniversite kazanmasına yetmemiş, büyük beklentiler içindeki ailesinin kızgınlığının sonucunda, 2 yıllık bir üniversiteye kayıt yaptırmış bahtsız.

Sonra girdiği sınavda, 23 puanı kırılmış ve ancak kimya bölümüne girebilmiş.

Üniversiteye girdikten bir yıl sonra, sınav sistemi değişmiş, İHL mezunu olduğu için, istese de artık sınava girse, sayısal bir bölüme giremeyecek kader mahkumu.

Bundan dolayı sevmediği halde kimya bölümünü okumak zorunda kalan zavallı.

Kendisini üniversitede keşfeden ve kendisinden asla bir doktor ve sayısalcı olamayacağını anlamış Oğuz Atay tarzı bir tutunamayan.

Başka şansı olmadığından dolayı, kimyadan çok edebiyat ve felsefe ile uğraşmış, üniversitede dergi çıkarmış, deli gibi kitap okuyan, radyo programcılığı yapmış hayalperest.

Kimya bölümünde okurken, sosyoloji derslerine gizlice giren, final haftalarında radyo programlarını gece saat ikilere kadar terketmemiş bir deli.

Zorla üniversiteyi 8 yılda bitirmiş, sonra Amerika’ya gelmiş bir mecaracı.

Amerika’da benzin istasyonunda çalışmış, pizza dağıtmış, parasız kalmış gariban.

Sonra haberci olma fırsatı gelmiş bir şekilde.

Ve tam istediğim iş demiş işe dört elle sarılmış.

Video edit etme, grafik yapma, yazı yazma, canlı yayın yapma fırsatları karşısına çıkınca bunu kullanmaya çalışmış.

Sosyal medya ile arası son 3 yıla kadar hiç iyi olamayan kendi halinde bir kişi.

AKP cemaate dershaneler üzerinden saldırmaya başlayınca, kendisini bir şeyler yapmak zorunda hissetmiş ve böylece twitterda yazmaya başlamış.

Zamanla hem yazdıkları, hem yaptığı grafikler dikkat çekince bir haber sitesinden yazı yazma teklifi gelmiş biri.

Yazı yazmaya başlamış ve böylece tanınmaya başlamış.

Sonra, Emre Uslu’nun bir site yaptığını görmüş, mesaj atmış, Emre Uslu’ya.

Neden ?

Zira sitenin grafikleri berbattır ve bu konuda yardımcı olabileceğini söylemiş.

Uslu da,”olur memnun olurum” demiş.

Böylece Yeniyön haber sitesine grafik yapmaya başlamış biri.

Başka bir sitede yazı yazıyor, bu arada Yeniyön sitesine de grafik yapıyor.

Sonra Emre Uslu Yeniyön’de yazmasını teklif etmiş, oda olur diyerek yazmaya başlamış.

Acemi ve toy, ama Emre Uslu’nun deneyimlerinden ve tecrübelerinden istifade etmeye çalışmış.

Kendince yazı ve analizler yazmış.

Sonra program yapmaya başlamışlar.

Kahve muhabbeti, sosyal meydan, özgürlük zamanı, habergraf.

Canlı yayınlar yapılıyor, tanıdık gazeteci ve yazarlar konuk olarak alınıyor.

Hem tecrübe kazanıyor, hem yazı yazmaya, haber sitesini yönetmeye devam ediyor.

Bu şekilde yaklaşık 2 yıl devam eden serüven, bugüne kadar sürüp gitti.

Şimdilerde, maddi sıkıntılar nedeniyle, zorlansada bu siteyi devam ettirme gayretindeyim.

Sabahları bir yerlerde çalışıp, akşamları haber ve yazı yazmaya devam etme niyetindeyim.

Ülke insanının doğru haberi alma yollarının tümü kanalizyon kapakları tarafından tıkandı.

Muhalif haber sitesi yok denilecek kadar az.

Yazı ve analiz yazan çok az kişi var.

İnsanların kimisi korkusundan, kimisi ümitsizliklerinden, kimisi parasızlıktan bu işleri yapmıyor yapamıyor.

Fakat bu ortamda bu işin bir şekilde devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.

Nasıl yapacağım konusunda bir fikrim yok ama yapacağım inşallah.

Bir sponsor mu bulurum.

Bir yatırımcı ile siteyi para kazanır hale mi getiririm.

Reklam alıp siteyi ayakta tutmaya mı beceririm bilmiyorum.

Ama bu siteyi ayakta tutma adına elimden geleni yapacağım.

Bu konuda yardımcı olmak isteyen herkese kapımız açık.

Bir boşluk var ve bu boşluğu doldurma gayretindeyim.

Bu hal ve durum ebdiyyen böyle devam etmez elbet.

Ama Yeniyön haber sitesinin kısa bir sürede iyi bir yere geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim.

Bu site eğer desteklenip devam ederse, daha da güzel yerlere gelip, hem kendisini çevirecek hem de para kazanıp, daha çok insanın çalışabileceği bir mecra haline gelecektir buna inanıyorum.

Bu konuda destek vermek isteyenler bana ulaşabilirler.

[email protected] hesabıma mail atabilirler.

Öyle yada böyle, bu işi devam ettirme niyetindeyim.

Herkese destekleri için teşekkürler.

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...