Aydın Doğan medya organlarını AK Saray’ın hizmetine sunup Havuz medyası yaptıktan sonra yükselen tepkileri yatıştırmak için, her zaman yaptığı gibi, yine Yayın İlkelerini hatırlayıp bir açıklama yaptı. Gazetecilik ve halkın bilgi alma hakkını ayaklar altına alıp, medya grubunu Ak Saray’ın hizmetine sunan Doğan grubunun tek ilkesi grubunun menfaatini korumak. Bunda bir sorun da yok. Her grup kendi menfaatini korumak isteyebilir. Ancak Aydın Doğan’ın bunu “gazetecilik ilkesi” gibi okurlarına yutturmaya çalışması iki yüzlülük, okurlarını salak yerine koymaktan başka bir şey değil.

Aydın Doğan medyası tarafından yapılan açıklamada EVET diyen Fatih Çekirgeyi gazeteden atmayıp HAYIR diyen İrfan Değirmenci’nin gruptan atılması “biri ekran yüzü diğeri yazar, yazarlar istediğini yazma hakkına sahip ama ekran yüzlerinin böyle bir hakkı yok” diye savunuyor. Ancak aynı Aydın Doğan bu açıklamada HAYIR dediği için Posta gazetesinden kovulan Yazar Hakan Çelenk’in neden gönderildiğini açıklayamadı.

İşte Aydın Doğan’ın bir milyonuncu defa çiğneyip bir milyonuncu defa kendini savunmak için okurlarını aptal yerine koyduğu o açıklama:

Doğan medyası, kendi belirlediği yayın ilkeleri çerçevesinde yayıncılık yapmayı bağımsızlığının ve çok sesliliğinin temeli ve güvencesi olarak görmektedir. Bu ilkelerin varlığı, özellikle ülkemizin birlik ve bütünlüğe ihtiyaç duyduğu bu dönemde kritik bir önem taşımaktadır. Referandum süreci gibi hassas bir dönemde yayın ilkelerinin hiçbir taviz verilmeden uygulanması zorunludur.

Sosyal medya paylaşımlarını da kapsayan yayın ilkelerimiz, gazetelerde ve televizyonlarda ifade etmeyeceğimiz hususların bu mecralarda kullanılmasını da engellemektedir. Özellikle sunucu veya ekran yüzü olarak görev yapan arkadaşlarımızın, kişisel görüşleri ne olursa olsun tarafsız bir konumda olmaları daha da önem taşımaktadır. Zira bir görüşe angaje olmaları, haberin tarafsızlığı ilkesini zedeleyecek bir nitelik taşımaktadır. Bu konum, kişisel görüşlerini ifade için yazarlık yapanların durumu ile aynı değildir. Yazar ve yorumcudan beklenen, kendi görüşünü Yayın İlkelerine uygun bir uslup ve içerikle kamuoyu ile paylaşmasıdır.

Bu süreçte Doğan Medyasının görevi , “evet” veya ‘hayır’ı  empoze etmek değil, tüm görüşlerin gerekçeleri ile kamuoyuna duyurulması suretiyle halkımızın sağlıklı bir karar alabilmesine katkı sağlamaktan ibarettir. “Evet” veya “hayır” kampanyalarının parçası olmamak yolundaki dikkat ve titizliliğimiz editoryal sorumluluğumuzu daha da arttırmaktadır.

Doğan medyasında hemen her gün, Referandum sürecinde tercihlerini gerekçeleriyle ortaya koyan yazı ve yorumlar yayınlanmaktadır. Tüm görüşlere saygılıyız ve kimseyi görüşünden dolayı diğerinden ayırt etmiyoruz. Düşüncesini ortaya koyan, evet veya hayır diyen yazarlarımızın hiçbiri hakkında Yayın İlkelerini ihlal etmedikleri sürece bir yaptırım uygulanması cihetine gidilmemiştir.

Tartışmalara yol açan tweetler serisi ise gerek üslubu gerek kışkırtıcı ve kutuplaştırıcı niteliği ile Yayın ilkelerimizin açık bir ihlali olarak değerlendirilmiş ve yaptırım uygulanmasını zorunlu kılmıştır.

Son günlerde Doğan Grubunu haksız bir şekilde suçlamaya çalışanlar şu hususu bilmelidir ki, 40 yıllık varlığı ile Türkiye’de basın özgürlüğünün, bağımsız gazeteciliğin ve çok sesliliğin güvencesi olan Doğan medyası, tüm güçlüklere rağmen demokrasi ve insan haklarına dayalı hukuk düzeninin savunucusu olmaya devam edecektir.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

Volkan Vural

Doğan Yayın İlkeleri Kurulu Başkan Vekili