Ülke şu sıralar dokunulmazlıkların kaldırılması konusunu konuşuyor.
AKP’nin, HDP’yi kapatma davasıyla kapatmayıp, vekillerini mahkum ederek kapatma yada etkisiz hale getirme girişimi olarak görülüyor bu.
Bu konuyu ilk olarak, Erdoğan dile getirdi ve terör örgütü ile irtibatları olan ve bunlara destek veren kişilerin kim olursa olsun dokunulmazlıklarının kaldırıması gerektiğini söylemesiyle tartışma başladı.
Aslında amaç HDP’yi sopalamak ve Erdoğan’ın istediği konuma getirmekti bunda.
Ha diyeceksiniz ki, bu vekillerle geçen yıl bu zamanlar Dolmabahçe’de mutabakat yapan da Erdoğan değil miydi ?
Ee haklısınız, ama Erdoğan’ın haberi yoktu canım ondan.
Dönelim asıl konumuza.
Dokunulmazlıklar konusunu Erdoğan gündeme getirdi.
İlk başlarda amaç sadece HD’li verkillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıydı. Fakat Davutoğlu, bir hamle yaparak olayın seyrini tamamiyle değiştirdi.
Davutoğlu, sadece HDP’li vekillerin değil, milletvekillerinin hepsinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını söyleyerek hodri meydan dedi.
Bu çıkış aslında, Erdoğan’a karşı yapılmış beklenmedik bir hamle idi.
Zira, Erdoğan dokunulmazlıkların tümden kaldırılmasının, kontrolünde olan AKP ve kendi seçtiği vekillerin konumunu tehlikeye atacak bir hamle olduğunu biliyor.
Fakat buna rağmen Davutoğlu bu konuda ısrar etti ve bir bakıma, geri adım atarsa, bunun muhalefet tarafından kullanılacağını da bildğinden, bundan geri adım atmadı.
Kılıçdaroğlu, bu meydan okumaya, sadece Türkiye şartlarında olabilecek bir davranışla, “yasalara aykırı olsada destek vereceğiz” dedi. Bunun nedeni olarakta, “bu konuda geri adım atmaları halinde, bunun AKP tarafından kullanılacağını” söyledi.
Bu açıklamadan sonra, MHP de açıklama yaptı ve yasalara aykırı olan bu kanun değişikliğine destek vereceklerini açıkladı.
Çok büük bir süpriz olmaz ise, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılacak.
Peki.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasındaki amaç nedir ve kimin işine yarar ?
İsterseniz önce kaç kişinin fezlekesi var ve hangi partidenler bakalım.
HDP
59 HDP’li milletvekilinden 41’i hakkında 278 ayrı fezleke var.
CHP
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 37 fezleke, CHP’li 33 milletvekili hakkında 116 fezleke var.
AKP
AKP’li 22 vekil hakkında 41 fezleke var.
MHP
Genel Başkan Devlet Bahçeli hakkında 5 fezleke, MHP’li 6 vekil hakkında toplam 12 fezleke var.
Yani mecliste, 104 vekil hakkında toplam 506 tane fezleke var.
Tablodan da görüldüğü gibi, en fazla fezleke HDP’de.
Eğer HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılırsa, iki kentin seçilmiş milletvekili kalmayacak. HDP’nin 3 milletvekilliklerinin tamamını kazandığı Şırnak ve Hakkari’deki 6 milletvekilinin tamamı hakkında da 21 ayrı fezleke var.
Eğer bu değişiklik sadece HDP için yapılıyorsa, evet bu adım ile HDP siyaset arenasından çıkarılıp, doksanlarda yaşanılan tabloları görmemiz ihtimal dahilinde oalcak.
Bu olursa, bu işten en fazla PKK ve AKP karlı çıkar.
Zira, kürt siyasetinin önü tıkanırsa, PKK kendisine daha fazla meşruiyet sağlar ve toplumda PKK’ya kayma olur.
AKP’ye karı ise, doğuda, HDP’nin dışında olan tek parti olması sebebiyle, o şehirlerdeki vekillikleri hepsini alacak olmasıdır.
Peki dokunulmazlıkların kaldırılması başka nasıl sonuçlara sebep olur.
Ben bu konuda en fazla zarar görecek partilerden birininde, AKP olacağını düşünüyorum.
Hatta zahiren HDP’ye bir operasyon olarak görülen dokunulmazlıkların kaldırılması olayının, AKP’ye yapılan bir operasyon olduğunu düşünüyorum.
Neden mi ?
Şöyle ki;
Davutoğlu-Erdoğan mücadelesinin var olduğu artık herkesin malumu.
Bu mücadelede, Erdoğan başkan olmak adına, bu hamleyi tek HDP’li vekillere hedef alarak yapmak istedi, ama Davutoğlu bunu genelleyerek, Erdoğan’a beklenmedik bir gol attı.
Neden mi gol ?
Ben bu dokunulmazlıkların kaldırılması ile başlayacak olan yargılama ve dosyaların mahkemelerce görüşülmesi ile AKP de bir tasfiye veya terbiye planlandığına inanıyorum.
Daha önce demiştim, Türkiye’de Erdoğan kızağa çekiliyor ve oyuncu değişikliğine gidiliyor.
Oyuna sokulacak kişi Davutoğlu ve ekibi olarak görülüyor.
Bu tasfiyenin bu günün şartlarına uygun ve ülkedeki demokrasiye zedelemeyecek bir yöntemle yapılması amaçlanıyor.
Ben Davutoğlu’nun, dokunulmazlıkların kaldırılması kartını oynayarak, hem AKP içindeki kendisine muhalif olup Erdoğan tarafından olanların tasfiyesi, hemde meclisteki AKP’li vekillerin kendi safında olmasını sağlama hamlesi olduğunu düşünüyorum.
Burda akıllara gelen soru şu.
Yargı Erdoğan’ın elindeyken bu nasıl olacak ?
Yargının Erdoğan’ın elinde olduğunu hiç zannetmiyorum. Bu gün için Erdoğan’ın elinde gibi görülen yargı, aslında Perinçek ve ulusalcı ekibin elinde. Bunu kaç defa Perinçek açıkça ifade etmiştir.
Türkiye’de Erdoğan kızağa çekilecekse, bunda en etkili kullanılacak kesim, hiç şüphesiz, bu gün istediklerini yaptığı için ortağı gibi görülen Perinçek ekibi olacaktır.
Perinçek ekibi, hep güçlü olanın ve emir aldıkları yerlerin tercihlerine uyar ve dediklerini desteklerler.
Bu gün o kesimler, Davutoğlu’na destek vermeye başladı ve Erdoğan’ı tasfiye etmeye karar verdiler.
Bu nedenle, yargının bir tasfiye aracı olarak kullanılacağına inandığımı bu süreçte, yargı Erdoğan’ın hiç beklemediği kararlar verirse şaşırmayın derim.
HSYK dahil, hemen hemen yargının her kademesinde etkili olan ulusalcı kesim, dokunulmazlıkların kaldırıması ile birlikte AKP içinde Erdoğan destekçilerini tasfiye yada sindirme yoluna gidecek diye düşünüyorum.
İşte bu nedenlerle, dokunulmazlıkların kaldırıması konusu, Davutoğlu’nun Erdoğan’a attığı önemli ve sonucu belirleyecek bir gol olduğu kanaatindeyim.
Süreç bakalım nasıl ilerleyecek.
Hep beraber izleyeceğiz.