Erdoğan, Aydın Doğan’ın yazdığı ve meydan okuduğu mektubuna gecikmeli olarak cevap verdi. Erdoğan Aydın Doğan ile ilgili iddialarını ispat etmek yerine, (Erdoğan’ın sık kullandığı deyimle müddei iddiasını ispat etmekle mükelleftir) kurnaz demogogların yaptığı gibi yaptı ve tartışmayı başka alana çekti. Doğan medya gurbunun terör örgütünü desteklediğini iddia ederek Doğan’ı köşeye sıkıştırmaya devam etti.

11. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Erdoğan’ın tartışmaya ilişkin ilgili açıklamaları şöyle:

“Terör örgütüne hizmet eden herkese bir çağrıda bulunuyorum. Bu oyuna alet olmayın, ey medya, bu oyuna alet olma. Erdoğan’a düşmanlığınız olabilir, ki attığınız manşetlerle bu düşmanlığı görüyorum. Ama siz ne kadar düşman olursanız olun, rabbimin takdir ettiği ömrü azaltamayacaksınız. Bu azmi hiçbir zaman yıldıramayacak, durduramayacaksınız ve bu oyunun kazananı asla siz olmayacaksınız. Bugün sizi tahrik edenler, yarın yüzünüze dahi bakmayacaklar. Tabi ben bir Conrad meselesi anlatmıştım. Bana söylediklerini anlatmıştım. Bunların hepsini inkar ediyor. Ne kadar hayırlı oldu. İnkar etti, bütün kirli çamaşırları ortaya dökülmeye başladı mı? A’dan Z’ye devleti nasıl soyup soğana çevirdiği ortaya çıktı mı? Herkes açıklama yapıyor mu? Sen busun. Kimin dürüst olduğuna, kimin olmadığına millet şahit. Tayyip Erdoğan, yalandan en çok kaçınan kişidir. Sizse ömrünüzü yalanlarla geçti.




Teröristi ekrana çıkarıp cici kız diye gösteren sizsiniz. Onlar için her türlü yolu meşru kılan sizsiniz, sizin ekranlarınız, sizin sayfalarınız. Tayyip Erdoğan’a mektup göndermene de gerek yok. O mektupların da kıymeti harbiyesi yok. Kimin nerede kime hizmet ettiği bellidir.”

Peki Erdoğan konuyu neden teröre getirdi?

Aydın Doğan’ın yazdığı mektup üzerine Erdoğan’ın geri adım attığı net olarak görülüyor. Dün konuştuğum iki psikolog, Erdoğan’ın yaptığı çıkışların psikolojik arka planında derin çelişkilerin olduğunu, Erdoğan’ın cesaret gösterdiği her adımda, karşısında dik duran bir grup görünce geri adım attığını ifade ettiler.

Bir psikolog “one minute” çıkışından sonra “sözlerim Sayın Perez’e değil moderatöre” çarkını hatırlatarak “Erdoğan zoru gördüğünde her sefer sadece bir adım değil bir kaç adım geri adım atmıştır” değerlendirmesini yaptı.

Aydın Doğan’ın yazdığı mektup, Erdoğan’ın iktidarının sonunu ilan eden bir mektup. Aydın Doğan bunu görmezse o çıkışı yapmazdı. Erdoğan’da bunu görüp bildiği için Doğan ile kavgasını başka bir mecraya taşımak istiyor.

Hatırlanacağı gibi daha Erdoğan’ın “atanmış savcıları” olarak algılanan operasyon savcıları Aydın Doğan’a terör souuşturması açmıştı. Belli ki o soruşturma bir savcının işgüzarlığı değil. Bizzat planlı bir operasyonun parçası. Erdoğan Doğan’a açılan “terör” soruşturmasını manivela olarak  kullanıp, punduna getirip Doğan’ı yıkmak istiyor.

Bu yüzden Doğan’ın meydan okuduğu mektubuna daha doyurucu cevaplar verip iddiasını ispat etmek yerine konuyu teröre getirip terö soruşturması üzerinden Doğan’ın üstüne yürümek istiyor…

Emre Uslu

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...