Erdoğan’a masa devirten anket

Erdoğan her geçen gün HDP ve Kürtlere karşı şahinleşiyor. En son Erdoğan’ın “karşılıklı oturulan bir masa yok” sözü hala tartışılıyor. Oysa o masayı bizzat kurdurup, başına da Hakan Fidan’ı oturtan Erdoğan’ın ta kendisiydi. O masa Oslo müzakerelerinden beri kurulu. Şimdiye kadar o masanın iyi ki kurulduğunu söyleyen çakma demokratlar, Erdoğan’ın dönüşüyle savrulmaya başladı. Erdoğan gibi “kabin ekibi” de PKK ve HDP’yi suçlamaya başladı.

Peki Erdoğan gerçekten ne yapmak istiyor? Erdoğan’ın şahinleşmesi, seçimlere yönelik taktik bir hamle mi, yoksa daha uzun vadeli stratejik bir vizyonun parçası mı?

Bu soruları cevaplamak için Erdoğan ve AKP’nin önceliklerine bakmak gerekiyor. Erdoğan ve AKP kendilerinin iktidarda olmadığı bir Türkiye’nin hatta Müslüman dünyasının perişan olacağına inanmış durumdalar. Bu nedenle Erdoğan ve AKP için önümüzdeki seçimler, sadece bir seçim değil, İslam dünyasının ve Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren bir varlık yokluk meselesi.

Çoğu gözlemci, AKP’nin son zamanlarda işlediği suçlardan kurtulmak için seçimleri mutlaka kazanmak istediğini yazıp söylüyor. Bu, doğru ama eksik bir değerlendirme. Elbette AKP ve ona destek verenler işledikleri suçlardan kurtulmanın tek yolunun seçimleri kazanmaktan geçtiğini düşünüyor.

Ancak bu Erdoğan ve AKP çevrelerinin seçimlere atfettikleri “kutsallığı” açıklamıyor. Erdoğan ve AKP, seçimleri suçlardan kurtulmanın ötesinde İslam dünyasının nefes alması olarak da görüyor. Bu saçma düşünceye gerçekten inanıyorlar. Bu yüzden AKP ve Erdoğan’a karşı çıkanları “gavur” dili kullanmakla itham ediyorlar. Bu hastalıklı zihniyet ülkeyi uçurumun eşiğine getirdi. Korkarım uçurumdan aşağı atacak…

Özet olarak, Erdoğan için seçim kazanmak bir taktik manevra değil bir stratejik vizyonun ilk basamağı. Bu nedenle de Erdoğan ve çevresindeki oligarklar HDP’nin baraj altında kalıp, AKP’nin yüksek vekil sayısıyla yeniden tek başına iktidar olmasını istiyor.

Ancak Erdoğan’ın önüne sunulan anketler işlerin onun istediği gibi gitmediğini gösteriyor. Erdoğan anket şirketlerinin verilerini oldukça önemser. Son dönemde AKP’ye çalışan şirketler, AKP’nin oylarını şişirerek takdim ettiğinden, AKP farklı şirketlerin verilerini de esas almaya başladı.

AKP ve Erdoğan’a geçen haftalarda çok kritik bir anket sunuldu. Anketi yapan şirket Konda. Zira Erdoğan, Konda’nın verilerini oldukça önemser. Kamuoyuna açıklanmayan, Konda’nın sunduğu verileri gören Erdoğan “masayı devirme” kararı aldı. Zira AKP çevreleri HDP’nin barajı aşmasını Erdoğan ve AKP’nin stratejik vizyonuna vurulan darbe olarak görüyorlar. Bunu açık açık ifade de ettiler.

Anket sonuçlarına göre yapılan değerlendirmelere bakarak AKP eğer iktidarda kalacaksa bölgede çatışmaların yeniden başlamasını da göze almış durumda. İşte Erdoğan’ın “ortada kurulu bir masa yoktu” açıklamasının nedeni bu.

İşte Erdoğan’ı panikleten bu anketin sonucu tüm kartların yeniden karılmasına neden oldu. Erdoğan çevresine, güvenlik bürokratlarına PKK ile savaşı yeniden başlatma telkini yapıyor.

Güvenlik kulisleri önümüzdeki dönemde çatışmaların sürpriz olmayacağını konuşuyor. Erdoğan’ın çevresine “HDP bizi oyaladı, PKK sözünü tutmadı” türünden açıklamalar yaptığı yeni bir “kandırıldık” dönüşüne hazırlandığı konuşuluyor.

Peki Erdoğan’a masayı devirten Konda’nın anketinde ne vardı:

Konda’nın yaptığı ankete göre AKP %42, CHP %26, MHP %18, HDP %11 oy alıyor. Yine anket verilerine göre hem HDP hem de MHP’nin oyları yükseliş trendinde. Oysa AKP’nin oyları düşüş trendinde görünüyor.

Bu durumda AKP tek başına iktidar olamıyor. Kiminle kurulursa kurulsun koalisyon hükümetinin kurulması, Erdoğan’ın fiili başkanlığının sona ermesi anlamına geliyor. Oysa Erdoğan Davutoğlu’nun pasif başbakanlığından çok memnundu. Fiili başkanlığın sona ermesi ile Erdoğan 1150 odalı sarayda yalnızlığa gömülecek. Bu onu çok korkutuyor…

Önümüzdeki dönemde HDP’nin oyları artmaya devam ederse, Erdoğan’ın da milliyetçi söylemlerinin arttığına şahit olacağız. Erdoğan’ın keskinleşen dilinin bir çatışma çıkarıp çıkarmayacağını da anketlerin sonucu belirleyecek…

Kaynak: Yeniyon.com

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...