Frankfurt’ta gözaltına alınan ve kısa süre sonra haklarında tutuklama kararı çıkarılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı, AKP’li Muhammed Taha Gergerlioğlu ve diğer sanıklar Göksel Güler ve Ahmet Duran Yüksel’in “Casusluk Davası” olarak adlandırılan davaları Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülüyor.

Almanya’da ajanlık faaliyetleri yürüttükleri iddiası ile yargılanan sanıklar hakkında ilginç ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.

Almanya Federal polis memurlarının verdikleri ifadelere göre sanıkların araçlarında ve görüşme yaptıkları yerlerdeki dinlemelerde sıklıkla MİT, Hakan Fidan ve istihbarat konularının gündeme geldiğini ve Türkiye’de, doğrudan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bağlı olduğu ileri sürülen üçlü bir istihbarat sisteminden bahsedildiği aktarıldı.

Gergerlioğlu ve onun için çalıştığı ileri sürülen kişiler ağırlıklı olarak Skype, Viber ve WhatsApp üzerinden birbirleriyle iletişim kurdular. Bu yazışmalarda özellikle Gergerlioğlu’nun Whatsapp’ta kurduğu ve yaklaşık 50 üyesi olan “Yeni İstanbul Medeniyeti” grubu içindeki paylaşımların çarpıcı olduğu görüldü.

Paylaşımlarda, Gülen cemaati mensubu kişilerden HDP’ye, fişlemeden tehdide, Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenlerine destekten Uluslararası para transferlerine kadar çok sayıda bilginin yer aldığı dikkat çekti.

Yazışmalarda MİT ve Hakan Fidan ile ilgili paylaşımlar da mevcut. Paylaşımların birinde MİT ve Mossad ajanlarının Reyhanlı’da birlikte kaldığı yönündeki bilgiden, MİT’in IŞİD’e sızdığına kadar güvenlikle ilgili çok sayıda bilgi ve yazışma da paylaşıldı.




Ayrıca PKK’nın silah depoladığı yönündeki bir mesajlaşmaya ise “endişelenmeyin PKK bu silahları IŞİD’e karşı kullanacak” şekilde karşılık verildiği de dikkatlerden kaçmadı.

Gergerlioğlu’nun telefonunda çok sayıda resmi belge yanı sıra Türk istihbarat ve emniyet birimlerinin İstanbul’da kalan Çeçen örgüt liderlerine yönelik saldırı düzenlenebileceği yönündeki gizli bir bilgi de bulundu.

Burada ilginç ve önemli olan ayrıntı; yazışmaların sadece Koblenz’de hakim önünde olan sanıklar arasında geçmemiş olması.

Bu yazışmalarda ismi geçen, Almanya’da ve diğer Avrupa ülkelerinde ajanlık faaliyetlerinde bulunan, fişleme yapan, istihbaratçılık oynayan, kara para işlerine bulaşan dernek yöneticilerinin, işadamlarının ve diğer şahısların da emniyet mensupları tarafından yakın takip altında olduğu bilgisi mevcut.
Duyumlara göre bu şahıslar an itibari ile bilgisayarlarında, telefonlarında ve ofislerinde “temizlik” yapmakla meşgul, fakat artık çok geç. Herşeyleri kayıt altında.

Almanya düğmeye bastı.
Sıra diğer ülkelerde.
Bekleyin..