Yüksek Seçim Kurulu 2015 Genel Seçimlerin kesin sonuçlarını açıkladı. Partilere göre milletvekili sayısı dağılımı AKP 258, CHP 132, MHP 80, HDP 80.

Yurtiçi, yurtdışı ve gümrük sandıkları dahil oy oranları AKP %40,87, CHP %24,95, MHP %16,29, HDP %13,12 olarak gerçekleşti.

Seçimlerde en büyük kazanan %13,12 ile HDP, en büyük kaybeden iktidar partisi AKP oldu. Adı yolsuzluk, rüşvet, hukuksuzluk ve dini istismarla anılan AKP sandıktan %40,87 oy alarak birinci parti olarak çıkmayı başarsa da yaklaşık %10 oy kaybı ile hem iktidardan oldu, hem Erdoğan’ın başkanlık hayalleri suya düştü.
Bugün yarın hükumet kurma görevi verilecek, siyasi partiler arasında koalisyon görüşmeleri başladı/başlayacak.

Bu mesele bir tarafa.
Asıl üzerine değinmek istediğim mesele Türkiye’deki muhalefet partileri.
Gördüğümüz kadarı ile muhalefette adeta bir çekingenlik, bir utangaçlık söz konusu.
17/25 Aralık yolsuzluklarını, gazetecilik yapmaktan hapis yatanları, işini yapmaktan hapis yatan polis ve savcıları, teröristlere silah ve mühimmat taşıyan MİT-Tırları, 2 yıldır uygulanan cadı avı ve bütün  hukuksuzluklar bir tarafa, sadece Soma’yı, Soma’da yaşanan sadece bir olayı ele alalım.

Toplum Soma’da hükumete karşı doğal bir reaksiyon ortaya koydu.
Bir düşünün; araba tekmeledi diye güvenlik güçlerinin elinden tutup yere yatırdığı madenci yakınını başbakanlık müşaviri tekmeledi, sonra da gidip ayağım incindi diye rapor aldı. O acılı vatandaşı da mahkemeye verip hapis vermeye kalktılar.

Dünyanın başka bir ülkesinde böyle rezil bir olay cereyan etmiş olsa idi ve orada gerçek manada bir muhalefet olsa idi yeri göğü inletir, o hükumeti o Soma’nın içine gömerdi!

O dinamizmi (bir kaç istisna isim hariç) ne MHP’de, ne de CHP’de görebilmek mümkün. Her iki parti de birbirinden pasif. Yani somut hükumet hatalarının te’şir edilmesinde, eleştirilmesinde ve çözüm yollarının sunulmasında yoklar.

Ve bugün konuşulan koalisyon görüşmeleri.
Dünün muhalefeti ya AKP’nin bütün hukuksuzluklarına ortak olacak, siyaseten yabanacak. Ya da gerçekten iddialı ise; biz bunları düşürdük, Erdoğan’ı Kacak-Saray’ına hapsettik deyip kendi hükumet kuracak.

Türk halkı üzerine düşeni yapıp, muhalefete %60 oy verdi ve gereğini yapın dedi.
Artık üzerinize düşeni yapın!

Haberimizi okuduğunuz için teşekkürler…

Okuduğunuz bu metinler sesi kısılan, nefesi kesilen insanların sesine ses, nefesine nefes verme çabası. Bu çaba, karınca kararınca Nemrut'un ateşine karşı "yerimiz belli olsun" çabası. Bu çaba, 'zalim zulmederken sen ne yaptın?' diye sorulduğunda "dik durdum" deme çabası. Bu çabanın devam etmesini isteyen dostlarımız aşağıdaki ürünü alarak destek verebilirler. Desteğiniz için yürekten teşekkürler.

Bu yayınların devam etmesi için verdiğiniz destek için çok teşekkürler...