Geçen hafta Ahmet Davutoğlu’na ayar vermesiyle gündeme gelen Saray yazarı Hilal Kaplan yine Davutoğlu ve ekibine ince göndermeler yaptı. Sarayın beklentisi doğrultusunda CHP ve MHP ile koalisyon yapılmaması mesajı veren Kaplan, Davutoğlu ve ekibini de “özgüvensiz” olmakla itham etti.

“Ak Parti’yi bugün olduğu noktaya getiren Erdoğan’ın karizmatik liderliği, yaptığı hizmet siyaseti doğrultusunda çığır açan icraatler ve demokratik reformlar dışında başka bir şey daha var: Özgüven. Bu da büyük ölçüde, ülkeyi 90 yılda gelemediği noktaya 12 yılda getirmesinden kaynaklanıyor. Ancak mezkûr özgüvenin merkezinde, Erdoğan’ın liderliğinde hep tek iktidar partisi olması yatıyor. Yani Ak Parti ilk defa ‘merkez’inden imtihan oluyor” diyan Kaplan’ın Ahmet Davutoğlu’na özgüvensizlik itham etmesi sarayın yönlendirmesi olarak değerlendiriliyor.

Nitekim Damadın gazetesi olan Havuz medyasının amiral gemisi Kaplan’ın yazısını internet sitesinde manşete taşımış durumda. Bu tercihin Davutoğlu’na bir mesaj olduğu değerlendiriliyor.

Kaplan yazısına şöyle devam ediyor: ”Şayet bu imtihan, panikle karışık bir ‘ezik’liğe sebebiyet verirse, partinin alacağı zarar daha büyük olabilir. Zira muhalefet partileri karşısında alınacak ‘alayına razı’ tavır, Ak Parti’nin ‘sıradanlaşması’na yol açabilir.”

Koalisyon kurulması fikrini destekleyen AKP’li yazalar ve Davutoğlu ve çevresine de saldıran Kaplan “Bazı Ak Parti’ye yakın kalemleri okuyunca da, bu endişem perçinleniyor. Zira öyle yazılar çıkıyor ki, bir benzerini Sözcü, Yurt veya Cumhuriyet gibi CHP’ye yakın medyada bulmak mümkün değil. ‘İyi ki seçimden koalisyon çıktı’ denmediği eksik kalan bu yazılarda, koalisyonun Ak Parti’nin eksiklerini gidereceği ve nerdeyse ‘temize çekeceği’, imaj olarak da icraat olarak da iyi geleceği savunuluyor” diyerek ayar verdi.

Ak Parti’yi bekleyen tehlikenin iktidarı kaybetmemek için koalisyon yapmak olduğunu ima eden Kaplan yazısına şöyle devem ediyor:  “İktidarı kaybetmemiş görünüp ‘kuyruğu dik tutmak’ için bir koalisyona girmek, geçtiğimiz 12 yıllık ‘mucize’ dönemiyle arasındaki mesafeyi büyütmek ve hatta daha kötüsü onun 17-25 Aralık darbesine indirgenmesine vesile olmak, halka kendisini anlattığı ve teveccüh bulduğu bütün tezlerinin, anti-tezi olan, en büyüğü %25 alabilmiş partilerle eşitlenmek… Böylesi bir stratejik hata, Ak Parti’ye bakınca seçmenin ‘bence şimdi sen de herhangi bir partisin’ demesine yol açacaktır. O gün geldiğinde, ‘global meşruiyet, uzlaşma, büyük restorasyon’ gibi güzellemeler de işe yaramayacaktır.”

Damat’ın gazetesinden kılıçları çeken Erdoğan’a karşı Davutoğlu ekibinin ne yapacağı merak ediliyor….